• unutulmaz abbas kierostiami filmi. ilkokul öğrencisi bir çocuğun, sınıfta yanlışlıkla çantasına karışmış olan defteri sahibine ulaştırmak amacıyla debelenip durmasını anlatır.
  • abbas kiorosami'nin yonettigi, arkadasimin evi nerede filminin farsca orijinal adibunun bir de devam filmi vardir. buyuk depremden sonra bir baba ogul bu filmde oynayan cocuklari ararlar.
  • şimdinin gişe filmleri canavarı büyük trt zamanında bu filmi de göstermiştir."life, and nothing more" ya da "and life goes on" adlarıyla gösterilen devam filmindeki söz konusu baba oğul, kiorastaminin kendisi ve öz oğludur.aslında çok da devam filmi gibi değildir ikinci film, belgesel biçimindedir.kiorastami ve oğlunun önceki filmdeki iki çocuğu ararken başlarından geçenlerin kaydedilmesiyle oluşan bir filmdir.kiorastami oğlunu da alıp gitmiştir çocukları aramaya çünkü çocuğun bakışıyla anlatınca iranı, sansür kurulu her zaman kıllandığı mevzuları ne farketmekte ne de sansürleme gereği duymaktadır.akıllı adamdır kiorastami.
  • filmi izlerken ister istemez sekiz yaşındaki ahmed'in ayakkabıları içine giriyor, köyün dar ve taştan sokaklarında arkadaşınızı bulmak, yanlışlıkla çantanıza karışan defteri ona geri verebilmek için koşturuyorsunuz. size yardımcı olmayı kabul eden ama durmadan konuşan, köyü terkedip kente göçen komşularından şikayet eden, eve gecikmenize neden olacak yaşlı adama hem kızıyor, hem üzülüyorsunuz. sizi dinlemeyen, anlamayan büyüklerinize kafa tutuyorsunuz. ve hatırlıyorsunuz, evde yetiştiremediğiniz ödevi dersten önceki arada yapmaya uğraşırken, ''örtmeniiiimm, damon ödevini okulda yaptııııı'' diye sizi ele veren ilkokul arkadaşınızı. ahmed'i daha çok seviyorsunuz. koş ahmed koş fişi onun için gelsin.
  • ismini "nişani" isimli bir sohrab sepehri şiirinin başında ve sonunda geçen "arkadaşın evi nerede?" cümlesinden alan 1987 yapımı abbas kiyarüstemi filmi.

    bazı ahlaki değerlerin önemini fazla üstüne basmadan vurgulayan, bu yönüyle insani ve naif bir hassasiyeti bünyesinde barındıran film ayrıca, bir cümle ile özetlenebilecek son derece basit bir konunun nasıl başarılı şekilde bir uzun metraj film haline dönüştürülebileceğini bize göstermesiyle de önem arz eder.
  • abbas kiyarustemi' yi neden sevdiğimi yeniden hatırlamama vesile olan film. ahmed' in teredütlerini, korkularını, heyecanını rahatlıkla hissedebiliyorsunuz ve kapılıyorsunuz filme. çiçek sizi kendinize getiriyor.
  • köker üçlemesi‘nin 1987 yılında çekilen ilk minimal filmi. serinin ilk filmi “arkadaşımın evi nerede?” dışındaki diğer iki film ise, zendegi va digar hich (1991) (ve yaşam sürüyor) ve zire darakhatan zeyton (zeytin ağaçları altında) (1994) …

    "dostun evi nerede?" diye sordu atlı şafak vakti
    gökyüzü durakladı
    yolcu, verdi kumların karanlığına dudağındaki ışığı
    parmağıyla gösterdi akkavağı ve dedi:
    ağaca gelmeden
    bir bahçe yolu var, daha yeşil tanrı'nın düşünden
    aşk orada sadakat kanatları kadar mavi.
    gidersin sokağa yolun sonuna kadar; büluğ baş
    gösterir arkadan
    sonra saparsın yalnızlık çiçeği tarafına
    güle iki adım kala
    durursun yer mitolojisinin ebedi fıskiyesinin dibinde
    ve şeffaf bir korku sarar seni
    fezanın akışkan samimiyetinden bir hışırtı duyarsın
    bir çocuk görürsün
    çıkmış yüksek çama, yavru alıyor nur yuvasından
    ve sorarsın ona:
    "dostun evi nerede?"

    edit: düzenleme için alcabir'e teşekkürlerimle.
  • ne kadar zaman oldu izleyeli hatırlamıyorum ancak bıraktığı his o kadar sade ve kalıcı ki hep aklımda ahmet'in telaşı. arkadaş olmanın, birine kıymet vermenin ne kadar yüce şeyler olduğunu öyle basit, öyle naif bir şekilde anlatıyor ki film tekrar o ilkokul sıralarına dönmek istiyorsunuz. ahmet'in peşine takılıp evde annenizden, okulda öğretmeninizden yiyeceğiniz azarı, sitemi biraz olsun unutup sadece arkadaşınızın evini bulmak istiyorsunuz. aniden onun evine çıkıvermek, yol boyunca kutsal bir hazine gibi sakladığınız, başına bir iş gelmesin diye didindiğiniz defteri sahibine ulaştırmak istiyorsunuz. tertemiz bir film, hiç kötülük var olmamış gibi...

    --- spoiler ---

    bir de bir "çiçek" var ki sonunda aklıma her gelişinde gözlerim doluveriyor. insanlıkta hala umut var diyorum.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap