• hilton'un alt markasıdır. kalite ile fiyat dengesi vardır. aslında 3 yıldızlıdır, fakat 4 yıldızlı otel ayarında olduğunu söyleyebilirim. ne de olsa arkasında dünya markası olan hilton vardır.
  • ayrıca amerika birleşik devletlerinin virginia eyaletinde bulunan bir şehir. virginia yarımadasının en güney ucunda bulunur. bulunduğu yer stratejik açıdan bakılırsa çok önemlidir. çünkü çevrede irili ufaklı pek çok nehir, hampton'ın bulunduğu yerde bir liman oluşturarak (hampton roads diyor buna amerikalılar) chesapeake körfezine dökülür. bu da söz konusu bölgeyi dünyanın en büyük doğal limanı yapar.
  • farkli sehirlerde birkac kez kaldigim, guzel otel. oda kalitesi yaninda sabah kahvaltisi icin tercih ediyorum. abd'de kahvalti bizim bildigimiz kahvalti gibi degil. ama hampton'un sabah kahvaltisinda taze yumurta tava gibi bir seyleri var. yaninda tereyagi, krem peynir, cay v.s turk kahvaltisina benzetilebiliyor.
  • zeytinburnu tesisi için konuşuyorum, idealimdeki oteldir.

    girişte arabanızın kapısına atlayıp anahtarı elinizden alan valeler yok. gece 10 gibi giriş yaptım, otoparka aracımı rahatlıkla parkettim.

    resepsiyon memuru son derece güleryüzlü ve ilgili idi, çok kısa sürede check in işlemini halletti. bavullar için bell boy yok. benim için yine süper bişi. bavulu ısrarla taşımaya çalışan, çoğu zaman teşekkür ederek bypass ettiğim, edemediğimde de bahşiş versen bir dert vermesen mahçup olacağın bi müessese bellboylar.

    minibarlar boş. yine tam istediğim gibi. zaten minibardan alışverişim olmaz. üstelik yanımdaki suyu, birayı minibara koymak hep derttir. sığmaz, adamların mallarını tekrar dizmek zorunda kalırsın, checkout ta hep gerilim yaratır minibardan harcamanız oldu mu sorusu. özellikle kat görevlisini arayıp teyit isteyen oteli anlayışla karşılar ama yine de içten içe uyuz olurum.

    otele dışardan yiyecek içecek sokmak serbest. hatta lobide yiyebilirsin bile. zaten su, bira, cips vs herkes sokar ama manasız bir gerilim oluyor benim için. hiç denk gelmedi ama bazı oteller ya izin vermiyor ya da ekstra ücret charge ediyormuş, bu sebepten gizli operasyon gibi yaparım.

    odalar yeterince geniş, banyo büyük, elbise dolabı yeterli, yataklar rahat ve temiz, tv 49" lcd, klima çalışıyor.

    üstelik adında hilton var. bi sıkıntı olsa ciddiye alınacağımı biliyorum.

    ayrıca da ödediğim meblağın bir miktarı paris yengemizin şoko partisine, andırlı küskülü dereke filan gidiyor, yani güzel harcanıyor param.

    daha ne isteyeyim.
  • kahramanmaraş şubesi için konuşmak gerekirse, personel ilgili alakalı ve gayet kibar.

    bahşiş için gözünüzün içine bakan, sıkıştıran valeler yok.

    otopark var ve eğer aracınızı park etmekle uğraşmak istemezseniz vale hizmetleri de var.

    açık büfe sabah kahvaltıları şehirdeki çoğu "ünlü" pastanelerde sunulan kahvaltılardan daha kaliteli.

    odalar hilton standardında temiz, rahat ve nispeten geniş.

    fiyat / performans olarak bölgedeki çoğu otelden avantajlıydı biz kalırken.

    lokasyon ana cadde üzerinde ve gayet merkezi, yaşar pastanesinin üst katı.

    şehir dışında işiniz yoksa merkezde her yere yürüme mesafesindesiniz.
  • bolu’dakinde akşam ne yesem tatsız, tuzsuz. ya malzemeden çalıyolar ya da aşçı dandik.
  • cockney rhyming slang'de sik anlamına gelen kelime.

    hampton > hampton wick > prick/dick
hesabın var mı? giriş yap