• keiji nakazawanın çizdiği ve yönettiği önemli bir anime. bu anime, ikinci dünya savaşı sonlarında japonya'da hiroşima'da geçmekte, o zamanın sosyal ve politik durumunu açıkça anlatmaktadır. ayrıca 1945'de şehre atılan atom bombasının verdiği hasarı, gen isimli bir japon çocuğunun gözü ile aktarmaktadır. kesinlikle yanlı bir film değildir, zamanın japon imparatorunu nefret ile anmaktadır. bu film batıda pek başarı kazanmamıştır.
  • aslinda 2000 sayfadan uzun bir cizgi romandir. ilk kitapta gen'in ailesi ve savasa karsi cikislari, bu yuzden gorduklari baskilar anlatilmaktadir. bu kitabin sonunda hirosima yerle bir olur (sonunu anlatsam da fark etmeyecek nasil olsa), ikinci kitapta ise sehirde felaketten sonra ayakta kalmaya calisan insanlarin hikayesi vardir (bkz: radyasyon zehirlenmesi).

    keiji nakazawa'nin kendisi de cocukken bu felaketi yasamis, ancak rahat edemeyerek insanlara orada olanlari anlatmaya calismistir. ingilizce cevirisinin onsozu art spiegelman'indir.
  • (bkz: barefoot gen)
  • 2. japon animasyon gunlerinin uc arkadas beraber gidip izledigimiz acilis filmi.

    biraz gec kaldigimizdan bastaki panelin buyuk bir bolumunu kacirmis, kalabalik salonda ancak arkalarda oturacak bir yer bulabilmistik kendimize. panelin bitiminde barefoot gen'e, onur alparslan'in bir uyarisiyla gecildi: 'aramizda bazi kucukler de goruyorum, eger cocugunuzla birlikte geldiyseniz lutfen bu filmi ona izletmeyin, hem konu hem de icerdigi gercekci sahneler yuzunden cocuklar icin uygun bir film degil bu.' onumuzde boyle babasiyla oturan bir kucuk vardi ve baba bu uyariyi pek ciddiye almamisti ta ki filmdeki atom bombasi sahnesine kadar, sonra apar topar birlikte kaciyorlardi salondan. savasin en igrenc, en acimasiz yuzunu masum, kucuk bir cocugun gozunden ama bir o kadar da inandirici bir bicimde oyle basarili anlatmisti ki film, bittiginde herkes o salona girdiginden cok farkli bir ruh haliyle ayrildi oradan. uc arkadas (ki birisi kardesimdi) gitmistik demistim ya, cikista kizilay'a donus icin japon kultur merkezi'nin onunden gecen oran dolmuslarini bekledik, bekledik diyorum cunku bir 10-20 dak. surdu bir dolmusun gelmesi. ama tum bu gecen surede ne birbirimizin yuzune bakabildik ne de tek bir kelime cikti agzimizdan, onlar adina konusamam ama hepimiz insanligimizdan utanmistik galiba...
  • yalınayak gen ismiyle türkçeye çevrilmiş bir manga. tudem yayınları tarafından basılmıştır.
    savaşın ve propogandanın neler yapabileceğini en çarpıcı şekilde gösterebilen bir mangadır. ayrıca ikinci dünya savaşı sırasında japon halkının hayatını da güzel bir şekilde anlatır. herkesin okuması gerektiğine inandığım bir eser...
  • keiji nakazawa tarafından çizilen, hiroşima felaketini gen adında küçük bir çocuğun gözünden anlatan -ki o küçük çocuk keiji nakazawa'nın ta kendisidir- , ilk cildi tudem yayınlarından çıkmış dört ciltlik çizgi roman.
  • keiji nakazawa'nın, 2. dunya savası sırasında yasadıklarını anlattıgı etkileyici cizgi roman...
    3 kitaplık seriden olusmaktadır.tavsiye edilir.

    (bkz: gen projesi)
    (bkz: barefoot gen)
  • nagazawa tarafından yazılıp çizilen,dört ciltten oluşan, şu ana kadar yayınlanmış üç cildiyle insanı ağlatıp savaşa lanetler ettiren,japon imparatorlarının hiç te delikanlı olmadığını gözler önüne seren, türkiye' de yayınlanan ilk manga .

    ikinci cildin bir yerlerinde hasta annesi için pirinç arayan gen'i takip ederken resmen film izlerken dramatik bir sahne geçene kadar gözleri kapamak gibi gen pirinci bulana kadar olan sayfaları atladım.bir kaç pirinç tanesi için insanın bu kadar küçülmesini,savaşın bu kadar kötü bir şey olmasını yüreğim kaldırmadı.

    çizgi roman ın bir anlatım sanatı olduğunu kabul etmeyip alay edenler bir daha düşünsün deyip kenara çekiliyorum...
  • lisede tarih hocamın önerdiği çizgi romandı, daha yeni ilk kitabı bitirdim ve sonlara doğru gözlerim doldu. gerçekten çok etkileyici bir kitap. çizimler kötü diye düşünmeyin, eğer 2. dünya savaşı zamanı japonyayı * merak ediyorsanız alın okuyun.
  • animesi güzel, mangasına hiç bakmadığım eser.

    bir mangayı animeye çevirmek zor bu eserde bu bariz biçimde görülmüş. özellikle atom bombası sonrasında gen ile annesinin düştüğü dram, biraz çabuk geçilmek zorunda kalmış. bunu da mevcut film süresine bağlamak lazım.

    gerçek bir hikayeden alındığı açık hatta keiji nakazawa'nın kendi hayatı desek tam yeridir. gen'in saçının döküldüğü sonrasında ağlama sahnesi, finalinde saçlarının çıkması tekrar tutunması hayata, güzel ayrıntılar. keiji nakazawa'nın da geçtiğimiz aylarda kanserden hayatını kaybetmesi de, gen'in sonu bir yerde.
hesabın var mı? giriş yap