*

  • rıfat ılgaz'ın hababam sınıfı eserlerinden bağımsız olmasına rağmen ilyas salman'ın sergilediği halis kro tiplemesi ,badi ekrem'i ve bakire hocanın (perran kutman) tripleri ile oldukça güldüren bir film.yanılmıyorsam öncekiler gibi çamlıca lisesinde değil, başka bir okulda çekilmiştir.kel mahmut, hafize ana gibi önemli tiplemeler arka planda kalıp filmde pek gözükmemektedirler.bunların dışında önceki filmlerden tanıdık sadece tulum hayri(*) ve hayta ismail bulunmaktadır ki bunların rumuzları da pek zikredilmez sanki tamamen farklı karakterleri canlandırıyorlarmış gibi.

    ilyas salman- sen benimle danseder misiniz? (kibar konuşmaya çalışarak)
    kız - aaay ı-ıh (pekte oralı gözükmemektedir)
    ilyas salman - hasstir lo (elini kıza doğru havaya kaldırarak)

    (*) vito genovese'nin hatirmasiyla duzeltiyorum: tulum hayri* degil o domdom ali* olacak. ikisini karistirmisim. ikisinin de topragi bol olsun. az guldurmediler.
  • komik sahneleri ilyas salman'ın cografya dersi ve de badinin tiyatro piyesi adlı sahnelerdir. bu filmin ismi ana karakterler kıvırcık adlı kızıl saçlı toy genco ve aşık oldugu saftirik kızın ilişkisinden gelir. bunlar aşklarından hababamın makarasına magruz kalırlar ama yılmazlar ve...*
  • kızın yazılı sırasında, bacağına yazdığı kopyaya bakarken, yan sıradaki ilyas salman ın, "offiiyy oohhiiyy o ne öyle" diyerek dikiz atması filmle alakalı aklımda kalan en belirgin sahnedir.

    bir de hürrem in aşkı diye piyes hazırlamaya kalkarlar ki, hayatımda bu kadar mantık hatası dolu bir ikinci sahne görmemişimdir.
  • uzun bir süre, sadece öpüşerek kadınların hamile kalabileceğini düşünmeme sebep olan film.
  • ögrenci kadrosundan inek şaban, damat ferit, güdük necmi ve tulum hayri gibi isimleri kaybetmesinden mütevellit pek beğeni görmemiş hababam sınıfı filmlerinden biridir. [bir digeri hababam sınıfı güle güle]

    öğrenci kadrosundan her ne kadar kayıp varsa da ögretmen kadrosu da eksiksizdir. münir özkul, şevket altuğ, şener şen, perran kutman ve nejat gürcen gibi isimler ögretmen odasını oluşturmuştu. ve tabii ki adile naşit.

    film aslen kıvırcık ömer [ki kendisi barcelona forması giyen carles puyol olarak karşımıza cıkıyor] ve ufaklık ayşe'nin siktiriboktan aşkını konu alıyor.
    sınıfın yogun taşağına maruz kalan ömer en sonunda cinnet geçirerek ayşe'ye tıklar ve ufaklık ayşe hemen hamile kalır. kıvırcık dokunmasıyla hamile bırakması ile sınıftan hakettigi saygıyı görmeye başlar.
    ilyas salman'ın ve tabi ki şener şen'in oyunculuğu pek güzeldir.
    ilk hababamlar kadar olmasa bile günümüz hababam sınıfı filmlerine göre şaheser sayılabilir.

    filmin en güzel sahnelerinden biri ilyas salman'ın okula/yatakhaneye girişidir
    [bilo aga yatakhaneye girer ve yatağına yerleşir]

    -bilo aga: lovv ben sizle konuşmuyom wallah
    -bilo aga: görmemiş hayvanogulları.
    -bilo aga: eşşekeoglueşekler.
    -[sınıftan biri]: ne diyo bu ya?
    -bilo aga: koşun gelin, öpün elimi
    [dom dom ali ayağa kalkar]
    -dom dom ali: arkada$lar ben $imdi bu aganın elini yüzünü öpücem..
    -[sınıftan biri]: sen sıranı sav bak ben nasıl öpücem.
    -bilo aa: hassiktirin louv. [sandığı açar]
    -sınıftan biri: siz de benim gördüğümü görüyor musunuz? sigaralar, sucuklar, reçeller.
    -dom dom ali: arkadaşlar ben böyle ağanın elini değil şeyini bile öperim.
  • ilyas salman'ın şov yaptığı film.
    ayşe'nin ömer'den hamile kalıp kalmadığını merak eden sınıf,kendi çapında araştırma yapmak istemekte ve bu vesileye ansiklopedileri karıştırmaktadır.bu esnada:

    bilo ağa - tıhe woman .. woman karı demek.. haad been.. orkazım.. ulan kim buldu bu gavurca sekis kitabını allasen yaw ?
  • sevdigi kizin rol geregi de olsa opulmesine razi olmayan kivircik elemanin provanin ortasina sicmasinin ardindan suflor ilyas salmanin elindeki senaryoyu kaldirip atmasi ile akillarda kalan film..
  • tamamını seyretmek için (bkz: http://video.google.com/…?docid=6355813826899848028)
  • en sevdiğim sahnesi şöyle olan film. mahmut hoca* bilo ağanın* bıyıkları görünce bıyıklı lise talebesi olmaz diyerek kes bunları diye emir buyurur. ağa da bu bıyıkları kesecek adam anasından doğmamıştır diyerek hava basar. bir sonraki sahnede ağanın bıyıklar gitmiş, ağlamaklı bir ifade ile "sıçtın ağzıma mahmut"*** der. halen benzer duruma düştüğümde kullanırım bu repliği*.
  • en güzel kısmı da bilo ağanın yaptığı açılış konuşması sırasındaki şu saçmalamadır.

    - muhterem arkadaşlar,

    biz buraya niye gelmişık... okumak için.. okumak eyi şeydir... okumakla kitap aşınmaz... ama yürümekle yol aşınır... niye aşınır?
    çünkü yol kitap degildir...

    ve alkışlar kopar....

    - söz temsil bir solucan kaç bogumdır, bunu ögrenecegız, bunu bilsek noliii bilmesek nolii demeyin bakarsın bir gün lazım olur, söz temsil dağda bayırda gezerekene karşnıza solucan çıkabilir, o size sorar kardaş kaç bogumum.. e bilmediin zaman çok ayıp olur, o zaman boku yersinn....

    yolun kitap olmadığını düz mantıkla mükemmel açıklaması ile yarmış, akıllarda kalmış sahnedir...
hesabın var mı? giriş yap