• hababam sınıfının girdiği bir "1 nisan" atraksiyonu nedeniyle hazırlanan 1 nisan yazılmış ve bir de balık çizilmiş kağıtlar yazılıp çizilirken, kağıdın üzerine bir alabalık koyup etrafını çizerek "kopya çeken" hain dom dom ( ve yahut öteki şişko ) karakteri ilen ben bu espriyi nasıl daha önce farketmemişim dedirten film...
  • ahmetin tüm sınıfa bağırdığı zaman söylediği bana baksanıza diye başlayan cümleyi,çocukluğumdan beri defalarca izlememe rağmen bir türlü anlayamadığım film.
  • "bana bak çarıklı sensin.nasıl gönderirsiniz bu pislikleri o tertemiz insanlara.onların kaleme silgiye deftere ihtiyacı var.onlara yardım edeceğinize onlarla dalga geçiyor, küçük göruyorsunuz.hiçbir işe yaramayan, asalak gibi yaşayan sizlerden nefret ediyorum.eğer anlayacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim, siz ondan da anlamazsınız..."

    (bkz: köylü ahmet)
  • bu filmdeki yılsonu eglencesinde şaban'ın rüçhan çamay kılığında "ne haber" şarkısını soyledigi ve mahmut hoca'ya kırıttıgı sahne çok komiktir.şaban'ın penaltı kullanırken topu badi ekremin kafasına atması,yine aynı filmde badi ekrem'in pencereden atlarken aşagıda branda germiş elemanların paşa nuri'yi görmeleri üzerine brandayı bırakmaları koparan bir sahnedir.çok iyi yönetilmiş bir filmdir.filmin komik olmasında ertem egilmez'in de oyuncular kadar büyük payı vardır.
  • yillar boyunca izleyip de, koylu ahmet karakterinin liseyi bitirerek nasil olup da ilkokul ogretmeni oldugunu cozemedigim film. nerede diploma, hani?
  • hababam sınıfı'nda spoiler olmaz, derdimi anlatıyorum. kemal sunal'a babası tereyağı yolluyordu memleketten, millet de bunun başına toplanıyordu, işte ''şaban bee biraz versene karnımız gurulduyo'' şeklinde. tabi cezalı bunlar genelde, mahmut hoca aç bırakıyor. şaban da vermiyor tereyağından. sonra güdük necmi'nin başını çektiği hayta gurubu hafize ana'ya patates püresi yaptırıyordu, bu patates püresini gece şaban'ın tereyağı ile değiştiriyorlardı. tabi suçu da köylü ahmet'e atıyorlardı. benim itirazım şu noktada, tereyağı nedir yahu? tereyağı tek başına anlamlı olabilen bir besin maddesi değil ki. patates püresi kesinlikle daha makbüldür, daha geçerlidir öyle bir yurt ortamında. eğer siz orada hafize ana'ya patates püresi yaptırabiliyorsanız, alın hepiniz birer kaşık, mis gibi püreyi yiyin. neden bunu şaban'ın sikindirik tereyağı ile değiştirme gereği duyuyorsunuz, ve neden arada köylü ahmet'i de göt altına atıyorsunuz? yıllardır anlam veremediğim bir olaydır, içime atmışım hep, anlattım rahatladım. ohh bee.
  • köylü ahmet hababama iyi bir ders verdikten sonra mezun oluyordu, kafadan da ilkokul öğretmeni yapıyorlardı adamı. neyse, benim derdim eğitim sistemiyle değil şu an, daha temel konular var. işte köylü ahmet biraz da dargın ayrılıyordu hayta tayfasından, ve görev yapacağı köye gidiyordu. her ne kadar puştluk yapmaktan geri durmasalar da, pırlanta gibi çocuklardan mürekkepti hababam sınıfı. bir kamyona tuğla yükleyip ahmet'in öğretmenlik yaptığı köye gidiyorlardı, haber vermeden. yeni ve modern bir okul yapacaklar köye, ahmet çok duygulanıyordu, aradaki buzlar da eriyordu. tamam niyet çok güzel ama hababamın o köye yaptığı yeni okul gerçekten de çok fantastik bir sürecin ürünüydü. toprağı kazmadan, temel atmadan; tuğlaları yan yana, üst üste dizerek okul yapıyor bizimkiler. sizden modern bir mimari harikası bekleyen yok, ama bir temel atar insan ya, hiç mi inşaat izlemediniz. yazık, insan okuyacak o okulda. böyle işte, filmin birkaç karanlık noktası vardı, ama ne güzeldi.
  • ellinci defa izlenilmesine rağmen hala kahkaha attıran film.

    http://www.youtube.com/…eu171w&mode=related&search=
  • kulyutmaz'in sinav esnasinda saban'in eline bastigi sahnenin bininci seyrediste bile gulmekten anirtma etkisine sahip olusunu endiseyle karsiladigim film.kimya deneyi esnasinda hocanin 'bilmem ne bilmem ne yapicaz,gaz ve metil alkol elde edicez' cumlesinden hemen sonra saban'in 'insallah' deyisini de asirlar surmus kimya egitimime giris,gelisme ve sonuc cumlesi yapmak isterim.
hesabın var mı? giriş yap