• ayrıca haşiye'den oluşmuş metinler daha doğrusu metincikler bulmak ta mümkündür..bazı o yazılı kaynağın içerik ve tarzından kaynaklı bazı kağıt yokluğundan yahut kitaplar hocadan talebeye aktarılageldiğinden, bir kısım sözlük başlıklarına benzer şekilde, yenilenen-ötelenen-genişletilen ve okuyucusuna ilk halinden çok daha fazlasını sunabilen hale gelirler..
    bir de aslen varolan bir kitaba düşülmüş haşiye olsa da bağımsız olarak yayınlanan haşiye kitap(çık)ları vardır ki daha çok ya sonraki yazarın söyleyecek daha fazla-kapsamlı sözü olduğundan yahut birebir kağıt ve basım bolluğunun nimetlerinden(ve elbette eski usüllerin eskimesinden) yararlanmak adına ayrı basım gerçekleştirilmiştir..
  • haşiyelerle ilgili, medrese sözü olarak ma'ruf şöyle anonim bir beyit var imiş:

    men işteğale bi'l-havâşî ma havâ şey'en
    ve men işteğale ani'l-havâşî ma havâ şey'en

    ismail kara'nın tercümesi şöyle:

    sadece haşiyelerle meşgul olan ilim namına bir şeye sahip olamaz;
    kendini haşiyelerden müstağni addedenin de ilimden nasibi olmaz.

    neydi, haşiyeler tekrar ve taklitten ibaret, hiçbir özelliği olmayan, işe yaramaz metinlerdi değil mi? neyse, kötü konuşmak istemiyorum şimdi.

    kaynak: ilim bilmez tarih hatırlamaz, s. 107
  • arap alfabesi kullanılan kitaplarda dipnot yerine kullanılan kısımdır. sayfanın sonunda değil, kenarlarda olur. haşiye, bir kitabın komple her sayfasında olabileceği gibi sadece bir sayfanın kenarında olabilir.

    ayrıca bkz: dipnot.
  • bir eseri daha iyi anlamak için yazılan kitaptır.
  • dipnot anlamına gelir.
    "haşiye: yani; bütün dünya, cinn ve ins şahid olsun ki, ben mürteciyim."
  • t:dipnot
  • saatleri ayarlama enstitüsünde geçen bir kelime:
    “doktor ramiz’in arada sırada bazı mütaalalarla haşiyelediği hikayemi sonuna kadar dinledi”
  • sayfa boşluklarına yazılan açıklayıcı notlar. aynı zamanda bir yazın tarzı.
    daha kapsamlı olan şerh lerin de bazen haşiye adıyla yayımlandığı olmuş. bunun nedeni asıl eserin üstünlüğü vurgulamak, alçak gönüllü davranmaktır.
    yine de teknik olarak şerh daha kapsamlı, haşiye daha dar ve not şeklindedir.
    hem asıl esere hem de şerh esere haşiye yazılırdı. dı diyorum çünkü günümüzde bu eserler az olsa da bir zamanlar baya popülerdi.
    aslında genelde şerhlerin açıklanması hatta ders notu şeklinde de yazılması yaygındı.
    islamın altın çağı denilen dönemde kelam ve felsefe eserlerine şerh ve haşiye yazmak yaygındı. hadis, tefsir, fıkıh, mantık gibi kitaplara da haşiye yazılırdı.

    osmanlı zamanı daha çok hukuk alanında bir benzeri olan derkenar vardı. günümüzde de resmi bazı evraklarda devam ediyor.

    (bkz: derkenar)
hesabın var mı? giriş yap