gymnasion

• eski yunanca'da, çeşitli sporların yapılıp oyunların oynandığı yapı. bir tür spor salonu.
• (bkz: gymnasium)
• eski yunan'da çıplak olarak beden egitimin yapıldığı yerdir evet. fakat burada sorulması gereken soru neden ciplaklik? egitimin ciplaklikla nasıl bir ilgisi vardır? oncelikle ciplaklik düz olarak ne demektir? ciplaklik biyolojik bir şey değil kültürel bir şey çünkü kimse sokakta gördüğü köpeğe çıplak demez. madem ciplaklik kültürel bir şey bu tespit bize yeter mi? ciplakliktan bahsedebilmemiz için çıplak olmayan bir gözün varlığı gerekmektedir oncelikle. o olmadıktan sonra ona kim çıplak diyecek? ve ayrıca ciplaklik, açıkça, bedeni başka bir bedene acmak demektir. gymnasium denilen yerdeki egitim aslında insanın bedeninin başka bedenlere açılması demektir. bugün de aynısını yaparız aslında ruhun ve zihnin eğitilmesinin disinda daima bedeni de eğitiriz ya da tim egitimi beden üzerinde tezahür ettirmeye çalışırız. bu büyüklerinin yanında bacak bacak atmamakta da vardır, öğretmen içeri girdiğinde ayağa kalkmakta da. dolayısıyla toplumsal kurallar tamamen beden üzerinden kendini üretiyor. bu aynen bu fonksiyonla eski yunan'da böyle idi.
  
  özellikle atina polisi için yurttaş ciplakligindan utanmayan, bedenini başka bir bedene neyin üzerinden silahlanmada dolaylansin açmaktan çekinmeden bir varlikti. bu hatta açıkça doğruluk beyanı demekti. senden kaciracak gizleyecek hiçbir şeyim yok manasına gelirdi düpedüz. bu yüzden ornegin çıplak egitim verilen yurttaş cocuklarına verilen ilk egitim nasıl yurunecegi idi. ornegin bir yurttaş omuzlar düşük, kalça hareketleri ile yuruyemezdi. bu ayiplanirdi. bunun dışındaki davranışlar yurttaş dışılığa isaret ederdi açıkça.