• gun truck; kore, vietnam ve ırak savaşlarında yoğun olarak kullanılan, 6-8 kişilik mürettebatı ile çeşitli hafif ve ağır silahları üzerinde taşıyabilen, asıl görevi karayollarında ilerleyen ikmal konvoylarına koruma sağlamak olan, çeşitli şekillerde zırhla kaplanmış farklı modellerdeki kamyon, kamyonet ve jiplerden üretilen araçlara verilen genel isimdir.

    pusu karşıtı savunma platformu olan gun truck'ların ilk örnekleri ikinci dünya savaşı'nda ortaya çıkmışsa da zamanla değişen askeri ihtiyaçlar, saha ve çatışma koşulları nedeniyle daha fazla kullanıldıkları kore savaşı'nda yaygınlaşmaya başlarlar. ancak asıl popülerliğine vietnam savaşı'nda kavuşur. ayrıca son yıllarda ırak işgalinde modern uygulamaları da (1, 2) görülmüştür. bunların bir tık ötesi mrap/mine resistant ambush protected da denilen zırhlı araçlardır ki onlar tamamen başka bir entry konusudur.

    vietnam savaşı amerika'nın askeri anlamda yenilgisi ile sonuçlansa da amerikalılar yaşadıkları çatışmalardan hem savaş sürerken hem de savaş sonrasında çok dersler çıkarmıştır. gun truck'lar da savaş sürerken alınan dersler sonucu geliştirilen pratik bir saha çözümdür.

    gun truck'lara geçmeden önce vietnam'da ne oldu da amerika boğazına kadar oraya gömüldü konusunu kısaca anlatayım; başlangıçta bir fransız sömürge bölgesi olan vietnam ikinci dünya savaşı sırasında almanların fransa'yı işgali sonucunda vichy hükümeti kontrolüne geçti. kısa süre sonra da bölgedeki otorite boşluğundan yararlanan ve "sömürge sömürge!..." diye yanıp tutuşan japonlar tarafından işgal edildi. orijinalinde ülkeyi elinde tutan sömürgeci fransa'ya karşı bağımsızlık kazanma amacıyla 1941 yılında kurulan bir birlik olan viet minh japonlar ülkelerini işgal edince yeni düşmanlarına karşı direnmeye başladı ve zaman içinde amerika, sovyetler birliği ve çin cumhuriyeti'nde destek alıp bu mücadelesini sürdürdü.

    viet minh, japonların 1945'de yenilip bölgeden ayrılmalarından sonra eski sömürgelerine dönen fransızlara karşı mücadeleye başlar. başlangıçta kontrolü ele almak için yoğun askeri operasyonlara girişen fransızlar, viet minh'e karşı kaybettikleri dien bien phu savaşının akabinde buraları ile daha fazla uğraşmak istemez ve 1954 cenevre anlaşmasını imzalar. hakim güçler (ingiltere, sovyetler birliği, çin, amerika, fransa) vietnam'ı aynı kore'de olduğu gibi kuzey-güney olarak ikiye böler ve ne haliniz varsa görün diyen fransızlar vietnam'dan çekilirler. kuzeyde komünist bir yönetim kurulurken güneyde ise vietnam imparatorunu tahttan indiren ngo dinh diem, iktidarı eline alıp amerikan yanlısı bir hükümet kurar. cenevre anlaşmasına göre de ülkede 1956'da bir seçim yapılacak ve ülkenin kaderi çizilecektir.

    çin destekli komünist kuzey vietnam, güney vietnam'ı da ele geçirip ülkeyi birleştirmek amacı güttüğünden kore'de yaşanan olay aynen burada da görülür. 1945 sonrasındaki eski izolasyonist politikasından sıyrılıp dünyanın yeni efendisi ve kömünizmin ezeli düşmanı olma rolüne soyunan amerika, fransızların vietnam bölgesinden çekilmesi ve kuzey vietnam'ın çin desteği ile gümbür gümbür güneye yürüme hazırlıklarına başlaması üzerine "n'oluyo orda, yoksa yeni bir kore mi geliyor?" endişesi ile harekete geçer ve güney vietnam hükümetine destek olması için "askeri danışmanlarını!" buraya göndermeye başlar (bu askeri danışman lafı da emperyalist amerikanın uydurduğu son derece artniyetli bir laftır.). yalnız tarihten ders çıkartan sadece amerika değildir. kore'de yaşananlar sonunda sopayı yiyen kömünistler bu defa daha sistematik ve organize bir şekilde hazırlıklarını yapar.

    olaylar gelişir, gerginlik her geçen sene artar ve bombanın fitili 1963 yılında ateşlenir. o sene güney vietnam hükümetine karşı bir askeri darbe yapılır ve devlet başkanı ngo dinh diem öldürülür. akabinde ülkede karışıklık/gerginlik iyice artar, doğru düzgün bir hükümet kurulamaz ve sonunda kuzey vietnam devriye botlarının tonkin körfezi'nde devriye gezen uss maddox destroyerine ateş açması bahane eden amerika askeri danışman sisteminden vazgeçerek, askerlerini güney vietnam'a yollamaya başlar. elbetteki asıl mesele kore savaşı'nda yarım kalan hesabı bitirmek, kömünizmin dünyanın bu bölgesinde yayılmasına engel olmaktır. gelgelelim evdeki hesap çarşıya uymaz. çatışmaların yoğunlaşması amerika'nın bölgeye daha fazla asker yığmasına ve bu da bölge halkının daha fazla direnişe geçip çatışmaların daha fazlalaşmasına ve amerika'nın daha fazla asker göndermesine neden olan bir paradoks yaratır. öyle ki çatışmaların en yoğun olduğu dönemde bölgedeki amerikan ordusunun mevcudu 536 bin kişiye kadar çıkar.

    güney vietnam limanlarına indirilen malzemeler gerek karayolu, gerek havayolu gerekse ülke içindeki su yolları kullanılarak ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırılır. ancak ülkedeki en gelişmiş ve kapsamlı ikmal ağı elbette karayolu üzerinden yapılandır ve amerikalılar, ufacık bir ülkeye doluşup, ülkenin hemen her bölgesine yayılmış çok sayıdaki askerini ikmal etmek için karayollarını kullanan gayet büyük bir ulaşım sistemine yani konvoylara ihtiyaç duyar.

    ülke 3 kısma ayrılır ve her bir kısmın ikmal sorumluluğu bir ikmal grubuna verilir. bu ikmal grupları 8'inci, 48'inci ve 500'üncü ikmal grupları (trans groups)'dır. her ikmal grubu altında iki veya üç adet tabur (battalion), her tabur altında üç veya 5 adet bölük (company), her bölük altında üç adet müfreze (platoon) ve her müfreze'ye de bağlı 2 adet takım (squad) vardır. bu gruplar amerikan ulaştırma doktrini gereği sorumluluk sahalarındaki birliklerin her türlü ikmal ihtiyaçlarını karşılamaktan ve bunu yaparken de kendilerini savunmaktan sorumlu birliklerdir. çeşitli işlerle görevli askerlerden oluşan gruplar, sadece kamyon süren veya tamir eden tiplerden oluşmaz. bakımcısı, karargah grupları, sürücüler, yardımcı sürücüler, ahçılar, planlamacılar yeri gelince ellerine tabancayı, tüfeği alırlar ve savaşırlar da. çünkü amerikan ulaştırma doktrini en küçük birimin bile aynı zamanda savaşçı olmasını şart koşar. ancak amerikan kurmayları, doktrini yanlış yorumlayıp, sahada hatalı uygulamalar için emir verdikçe, ikmal gruplarındaki konvoyların ve buradaki askerlerin başlarına neler getireceğini zaman içinde görmek zorunda kalacaklardır.

    sistem şöyleydi; ülkenin her yerine dağılmış olan amerikan askeri birliklerine ikmal malzemesi taşıyan ve yeri geldiğinde 200 kamyona kadar ulaşabilen devasa konvoylar, bağlı oldukları ikmal gruplarının sorumlu olduğu bölgelerde x - y noktaları arasında gidip geliyorlar ve yol üzerindeki birliklere ihtiyaç duyulan malzemeleri taşıyorlardı. bu konvoylarda ihtiyaçların yüklendiği çeşitli tiplerde nakliye kamyonları, yakıt tankerleri, su tankerleri, soğutuculu kamyonlar, tamir-bakım araçları ve kurtarıcı kamyonlar vardı. tamamen bağımsız ve kendi kendilerine yetecek şekilde tam teçhizat oluşturulan konvoylar ihtiyaç duyulan malzemeleri yol üzerindeki noktalara tek tek bırakak nihai hedefine ulaşıyor ve sonra boşları toplayan çaycı gibi aynı yoldan geri dönerek kendilerine verilenleri toplayıp asıl üslerine dönüyorlardı. bu elbette yazıldığı kadar kolay bir iş olmayıp zira güney vietnam'ın dar, bozuk, tozlu ve nemli yollarında günde 17-20 saate varan kamyon yolculuklarını gerektiriyordu ve bu iş konvoylardaki herkes için çok yıpratıcıydı. ayrıca bu yoğun kullanım neticesinde oluşan mekanik sorunlar sıkıntı vericiydi çünkü amerikan standartlarına göre her ikmal grubunda bulunan araçların minimum faal olma oranının %80 olması gerekiyordu ve bu da bakım grupları üzerinde baskı oluşturmaktaydı. bununla birlikte çatışmaların artmasıyla asıl tehlike olan pusu tipi saldırılar konvoy sisteminin güvenliği konusunda büyük sıkıntılar yaratmaya başlamıştı.

    pusu tehlikesi dedik madem oradan gidelim. biz genelde filmlerden filan şöyle biliyoruz vietnamlılar kadınıyla erkeğiyle amerikalılarla savaşıyor ve hemen hemen herkes amerikan düşmanı. bu sava filmlerde bize hep böyle yansıtıldı ancak vietnam'da amerikalılar resmi olarak iki farklı kuzey vietnam gücü ile boğuştular.

    * birinci kuvvet adı nva olan kuzey vietnam ordusudur. bu ordu düzenli, disiplinli birliklerden oluşan klasik bir ordudur ve her klasik ordu gibi merkezi olarak yönetilen büyük çaplı askeri harekatlar yapmakta ve zaman zaman amerikan ordusuna karşı cephe savaşları vermektedirler.

    * savaşılan ikinci kuvvet ise amerikalılara büyük kayıplar verdiren ve ciddi şekilde rahatsız eden vietkong (vc)'lar. vc'ler aslında nva'nın eğitip savaşa gönderdiği, çoğunlukla gönüllülerden oluşan, gündüz çiftçi gece savaşçı moduna giren savaş gruplarıdır. az sayıda insandan oluşan, nva'ya göre nispeten daha disiplinsiz, hafif silahlarla donatılan bu grupların asıl kullandığı taktik vurkaç operasyonları yani pusu olup, ana amaçları düşmanı cephe gerisinde sürekli rahatsız ederek oyalama, zarar verme, güvenliği yıpratma gibi klasik gerilla uygulamalarıdır.

    vietnam'daki amerikan faaliyetlerin artması ve buna paralel olarak konvoy sisteminin yoğunlaşması çok geçmeden kuzey vietnam kurmaylarının dikkatini çeker ve bu konvoyları çok değerli hedefler olarak görmeye başlarlar. konvoylara pusu kurulması işi konvoy hatlarına sızan nva birliklerine ve o bölgelerdeki vc gruplarına verildi. nva ve vc'ler de aldıkları emirler gereği yollara mayın/bomba yerleştirerek veya doğrudan roketatar, elbombası, geri tepmesiz toplar ve hafif silahlarla konvoylara saldırılara başladı.

    konvoy güvenliği amerikalıların başlarda çok dikkat etmedikleri ve üstünkörü önlemlerle geçiştirdikleri bir konuydu. konvoylardaki güvenlik, standart m-16 piyade tüfekleri taşıyan askerler ile m60 makineli tüfekleri ile donatılan birkaç jip ile sağlanmaktaydı. pusudan minimum derecede etkilenmeleri için kamyonlar arası belli bir mesafe bırakılması, hedef noktaya varana dek kesinlikle yolda durulmaması gibi şeylere de pek dikkat edilmiyordu. kamyon sürücüleri amerika'daki askeri kurslarda eğitilirken, ulaştırma doktrininde yazdığı gibi, saldırıya uğradıklarında kamyonlarını yolun ortasında bırakmaları, mayın/bomba tehlikesine karşı yolun kenarına yanaşmamaları ve çatışarak kendilerine bir çıkış yolu açmaları esas taktikleri olacak şekilde eğitilmekteydi. gelgelelim vietnam'da yaşananlar bu taktiğin kesin ölüme neden olacağını ortaya çıkardı.

    konvoylara saldırılar başlayınca amerikan askerleri kendilerine öğretilen şeyleri yapmaya başladılar. ancak 2 eylül 1967 tarihinde 8'inci ikmal grubuna bağlı 37 tane kamyondan oluşan ve pleiku şehrinden dönen bir konvoy nva tarafından pusuya düşürüldü. konvoydakiler kendilerine öğretildiği şekilde kamyonlarını durdurup yol ortasında bıraktılar ve çatışmaya başladılar. sonuç ise tam bir hezimet oldu. 37 kamyondan 30 tanesi yokedildi. amerikalıların insan zayiatı 7 ölü ve 17 yaralı idi.

    bu saldırı bir dönüm noktası oldu ve amerikalılar hemen oturup derslerine çalışmaya başladı. konvoy güvenliği mercek altına alındı ve 2 eylül saldırısı incelendi. neticede 2 eylül saldırısında konvoyun durup çatışmaya girmesinin ve konvoy diziliminin hatalı olduğu sonucuna vardılar. yaptıkları hesaba göre eğer konvoydaki araçlar arasında 100 metre gibi bir açıklık bırakılmış olsa, içine girilen pusunun etkili olduğu ölüm bölgesine 37 tane kamyon yerine sadece 10 tane kamyonun gireceğini tespit ettiler. yani etkili savunma çözümünün bir parçası konvoydaki araçlar arasında mesafe bırakmak ve pusunun kurulduğu yerde oluşan "ölüm bölgesine" mümkün olan en az sayıda aracı sokmaktı. ayrıca pusu sırasında durmanın kesinlikle yanlış olduğunu anladılar. konvoy bir şekilde ilerlemeye devam etmeliydi. peki bunu nasıl yapacaklardı? akıllarına yol üzerinde çeşitli kontrol noktaları ve topçu birimleri içeren ateş destek noktaları kurmak geldi. ayrıca konvoy güvenliğini arttırmak amacıyla konvoylara m113 zırhlı personel taşıyıcıları eklediler. konvoydaki kamyonlara m60 makineli tüfekleri monte edildi ve eskort araç sayısı arttırıldı. askeri polise sorumluluk alanlarında düzenlenen konvoylarda, konvoy güvenliğini sağlama görevi verildi ve askeri polis birimleri m706 cadillac gace commando araçları ile konvoylara dahil oldular. ayrıca mümkün olduğunca hava gözetlemesi ve helikopter desteği de verilmeye çalışıldı. yenilen konvoy sistemine de hardened convoy conceptdenildi.

    bununla birlikte konvoy koruması için görevlendirilen askeri polis birimleri bu koruma görevini, zaten çok fazla olan iş yüklerini daha da arttırmak olarak gördü ve fazlaca benimsemedi. ayrıca m113 apc'lerinin koruma görevinde yetersiz kaldığı da ortaya çıktı (m113'lerin vietnam savaşındaki yetersizlikleri ayrıca detaylı olarak incelenen bir konudur ve bununla ilgili yığınla çalışma yapılmıştır.). bununla birlikte koruma görevinde kullanılan m151a1 jipler ve m37b kamyonetleri her ne kadar bir şekilde zırhlandırılmış olsa da sadece 1 veya 2 tane m60 makineli tüfeği ve sınırlı sayıda mühimmat taşıyabildikleri için özellikle ağır silahların kullanıldığı ve çok fazla kuzey vietnam askerinin olduğu pusularda etkisiz kaldılar.

    bu araçların yetersiz kalmasının kök nedeni pusu mantığında gizli. kurulan pusularda nva çoğunlukla bomba ve mayın patlatıyor, 57 mm'lik geri tepmesiz top, rpg-2 roketatar, havanlar ve çeşitli makineli tüfekler ile saldırıyordu. ayrıca pusu sık bitki örtüsü içine iyi gizlenen çeşitli mevzilerden yapılıyordu ki kullanılan silahlar bu araçlar üzerinde fazlasıyla etkiliydi ve bu araçların taşıdığı m60 makineli tüfekleri ve araçlardaki personelin kullandığı diğer hafif amerikan piyade tüfekleri hem etkili menzil anlamında hem de delicilik anlamında coğrafya avantajını kullanan düşmana karşı yetersiz kalıyordu.

    alınan tüm bu önlemlerin sorunu bir noktaya kadar hallettiği ancak yeterli olmadığı yeni bir hezimetle ortaya çıkacaktı. 25 ağustos 1968'de 48'inci ikmal grubunun sorumluluğunda olan bölgede nispeten sakin bir hat olan ve neredeyse 2 yıldır hiçbir pusu olayının görülmediği saygon-tay ninh arasındaki yolda büyük bir konvoy nva tarafından pusuya düşürüldü. bu hat o kadar sakin bir yol olarak görülmekteydi ki konvoydaki askerler rehavete kapılmış, miğferlerini ve koruyucu yeleklerini çıkarıp atmıştı. havanın kötü olması nedeniyle hava gözetlemesi desteği alamayan konvoyu sadece 8 tane silahlı jip koruyordu. saldırıyı dikkatle planlayan nva güçleri konvoyun önünde seyreden 30 hafif kamyonu ve soğutuculu tırı pas geçip arkadan gelen mühimmat ile yakıt yüklü kamyonları pusuya düşürdü. en arkada bulunan topçu mühimmatı ile dolu olan 2 tır patlatıldı ve konvoyun geri dönüşü engellendi. öndeki birkaç kamyonun da vurulması ile toplamda 51 araç ölüm bölgesinde kapana kısıldı. sonunda onlarca araç yokedildi. amerikalıların toplam kaybı 30 ölü, 45 yaralı ve 2 esirdi.

    uzun vadede çok büyük gibi durmayan bu kayıplar zaten çok yorucu olan bu işi iyice çekilmez hale getirdi ve moral çöküntüsü hızlandı. ikmal sisteminin sekteye uğraması kısa vadede en çok ihtiyaç duyulan ilaç, mühimmat ve yakıt gibi malzemelerin yokluğuna neden oluyordu ama bu işin sürekli hale gelmesi askerin morali açısından çok sıkıntılı olabilirdi.

    çözüm yine sahadan geldi. birilerinin aklına "elimizde bir sürü nakliye kamyonu var. bu kamyonlara zırh olsun diye metal paneller taksak, birkaç ağır makineli tüfek ekleyip konvoylara eklesek fena olmaz!" diye bir düşünce geldi ve ilkel örnekleri kore savaşında ortaya çıkan kamyon üzerine kurulu gun truck'lar bir anda ortalığa çıktı. bu iş için en uygun kamyonlar amerikalıların elinde yüzlercesi olan m35 ve m54 kamyonlarıydı. bu kamyonlar hemen askerler tarafında etrafta bulunan çeşitli malzemeler ile birbirlerinden tamamen bağımsız ve farklı şekilde modifiye edilmeye başlandı.

    üretilen ilk gun truck'lar elde ne varsa ve ele ne geçerse eklenerek yapılmıştı. bazıları birbirine kaynakla, civatayla tutturulan metal paneller ile "zırhlandırılan" kamyonlar oldu. bazılarının kasa kısmına tahta paneller eklenmiş , bu panellerin ardına kum torbaları yığılmış ve kum torbalarının ardına da ikinci bir tahta panel grubu çakılarak kamyon nispeten zırhlı bir hale getirilmişti. kamyonların sürücü kapılarına metal plakalar eklenmiş, normal camlar kurşun geçirmez camlarla değiştirilmiş ve böylece sürücü korumaya alınmıştı. silah olarak yakın hedeflere karşı m60 makine tüfekleri çeşitli piyade tüfekleri, uzak hedefler için m2 browning 50 kalibre ağır makineli tüfekler ve sniper noktalarına karşı m79 bombaatarları kullanılıyordu. fighting compartment denilen kasa kısmının zeminine geneled kum torbaları konulmuş, üzerine tahta kontrplaklar eklenmiş ve böylece kasada bulunan mürettebata da bir alan yaratılmıştı. ayrıca kamyon kasasında mürettebattan arta kalan yerler ile sürücü kabinindeki yolcu koltuğunun çıkarılması ile yaratılan boş alanlara alabildiğine mühimmat depolanıyordu.

    peki gun truck'lar konvoy güvenliğini nasıl sağlıyordu? konvoy içinde yer alan gun truck, konvoyla beraber ilerliyor, gerekirse gaza basıp konvoyu sollayıp ileriye giderek etrafı kontrol ediyor, gerekirse geriye gelerek konvoy gerisini yokluyor, gerektiğinde bozulan araca hemen müdahale edip, pusuya düşüldüğünde ise 3-5 dakika içinde pusu noktasına yaklaşıp hemen karşı ateşe başlayan mobil bir ateş destek noktası olarak kullanılıyordu. pratikliği ortaya çıkınca her konvoya birkaç tane kamyondan bozma gun truck eklenmeye başlandı ve bu kamyonlar konvoy saldırıya uğradığı anda pusu noktasına birlikte basıp düşman ateşin geldiği noktaya ellerindeki tüm silahlarla saldırıyordu. bununla birlikte taşıdıkları telsizler ile kalabalık düşman kuvvetlerinin yaptığı ve ağır silahların kullanıldığı ciddi pusularda konvoya havadan destek veren hava kontrolüne bilgi verip bölgeye hava desteği (cas-close air support) isteme veya yol boyunca kurulan topçu destek noktalarından da bölgeye topçu ateşi isteme gibi opsiyonlara sahiplerdi. bazen konvoy üzerinden uçan bir gözetleme uçağı (fac/forward air controller) yerdeki gun truck ile konuşuyor, gun truck'taki operator ateşin geldiği noktayı tarif ediyor, gözetleme uçağı muhtemel hedef bölgesine fosfor içeren ve düştüğünde beyaz duman çıkartan fosfor roketlerini atıyor ve o sırada saldırı için havada bekleyen dost uçak ve helikopterler için işaretleme yapıyordu). ama elbette ki gun truck'ların en büyük psikolojik etkisi bir anda ortaya çıkıp taşıdıkları silahları tek bir noktaya odaklayarak bölgeyi feci bir makine tüfek ateşi ile baskılama yönündeydi. bu arada düşmanın dikkatini ve ateş yoğunluğunu üzerine çeken gun truck sayesinde konvoy ilerlemeye devam ediyor ve hemen ölüm bölgesinden sıvışabiliyordu.

    işe yaradıkları kanıtlanan gun trucklar, hemen hardened convoy concept'e adapte edildi ve yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı.

    ilk dönemlerinde ahşap zırhlar ve kum torbası desteği kullanan ve ağırlıklı olarak nispeten zayıf m60 makineli tüfekleri ile donatılan gun truck'lar etkili olduklarının anlaşılması ile evrim geçirdiler ve daha modern şekilde yapılmaya başlandılar. ahşap ve ince metal plakaların yerini dayanıklı çelik paneller, kum torbalarının yerini konserve kutuları, boş içecek kutuları, boş mühimmat kutuları aldı. özellikle kum torbaları mürettebat ve kamyon için sıkıntılıydı. vietnam gibi yoğun yağış alan bir bölgede bir m54 kamyonunun kasasının zeminine konan kum torbası sayısı 100'ü buluyordu. ayrıca sürücünün korunması için sürücü kabini tavanına konan ve zırh plakaları arasına eklenen kum torbaları da düşünüldüğünde yağışlı havalarda ıslanan torbaların neden olduğu ağırlık artışı yaklaşık 3 tondu. bu da hem taşınan mühimmat miktarını azaltıyor, hem kamyonun hareket kabiliyetini kısıtlıyor hem de mekanik aksamın ciddi olarak yıpranmasına neden oluyordu. ayrıca kuru havalarda kamyon zemininde üzerine basılan kum torbalarından çıkan toz ve kamyonun hareketiyle, çatışma anında silahların yarattığı sarsıntısı sonucu kamyon üzerindeki kum torbalarından kaynaklanan toz mürettebatı olumsuz etkilemekteydi. bu nedenle zaman ilerledikçe kum torbaları kullanılmamaya veya çok az kullanılmaya başlandı. bunun yerine daha sert çelik plakalar yanlardaki zırha eklendi. kamyon kasalarının zemini ince metal plaklarla kaplandı. hatta bazı gun truck'ların kasalarına doğrudan m113 apc gövdeleri eklendi. bir dönem amerika'da imal edilen seri üretim zırhlar da vietnam'a ulaştırıldı ama saha koşulları gereği bunu beğenmeyen askerler çok geçmeden kendi tasarımlarına döndüler.

    bununla birlikte gun truck'larda kullanılan silahlar da çeşitlendi. başlangıçta mecburen m60 kullanan gun truck mürettebatı bu silahın yetersiz kaldığını fark edince 50 kalibrelik m2 ağır makine tüfeklerini ana silah ve m60'ları yardımcı silah olarak kullanmaya başladı. m2 makineli tüfeği 2000 metreye çıkan etkili menzili, ardarda duran çift kum torbasını veya 40 santim çapındaki ağaçları delebilen mermileri ve dakikada 600 atıma kadar çıkabilen peformansı ile en çok tercih edilen silah oldu. tekli, 2'li ve hatta elektrik motoru ile kontrol edilen taretlere takılan 4'lü m2'ler gun truck'lar üzerine eklendi. bununla birlikte m60 kullanımı azalmasına rağmen bitmedi ve özellikle sürücüler m60 kullanmaya devam etti. ayrıca savaşın son dönemine doğru m134 minigun'lar da gun truck'larda kullanıldı. m134 dakikada 2000 veya 4000 atım yapabiliyordu. ancak 4000 atım modu "isabetsizlik" gerekçesi ile pek tercih edilmiyor, silah genelde 2000 atım modunda kullanılıyordu. evet bu durumda da pek isabetli sayılmazdı ama feci atım miktarı ve ateşlendiğinde ortaya çıkan ses/görüntünün yarattığı psikolojik etki nedeniyle kullanılmaya devam etti. tüm bu silahların yanında m79 bombaatar da özellikle görülmeyen ama varlığı bilinen ve muhtemel yeri tahmin edilen keskin nişancılara karşı sıklıkla kullanılan diğer silahlardandı.

    gun truck'lar etkili bir konvoy savunma sistemi olarak ortaya çıktı ve kendilerini kanıtladı. bununla birlikte gun truck asla amerikan ordusu tarafından resmi olarak kabul edilen bir silah sistemi olmadı ve bunları geliştirmek adına resmi bir karar alınmadı. sadece bir saha çözümü olarak görüldüler ve kullanıldılar. gun truck'lar dönemin popüler kültürüne yönelik olarak farklı şekillerde süslendi. kamyon mürettebatı çeşitli şeylerden etkilenerek kendilerine bir isim veriyor ve o şekilde anılıyordu. bu isim bazen bir slogan, bazen ekip komutanının adı, bazen bir kadın adı vb. oluyor ve kamyonlar üzerine estetik bir şekilde yazılıyordu (ace of spades, canned heat, lil sure shot, pallbearers, king cobra, pandemonium). mürettebat istediği şeyi kamyonları üzerine yazabiliyordu ancak bu konuda iki değişmeyen kural vardı. birincisi vietnam'lıların kültürel alışkanlıkları gereği çıplak kadın figürleri kamyonlar üzerinde olamazdı, ikincisi de "yanlış anlaşılabilecek" yazılar kamyonlara yazılamazdı. mesela meşhur bir gun truck üzerine ilk önceleri "nixon’s hired assassins" yazıldı ancak bu ibare gerekli uyarılar sonucu "assassins" olarak değiştirildi.

    vietnam'da toplamda 350-400 civarı kamyondan türetilme gun truck'ın kullanıldığı biliniyor. orijinal olarak korunan ve doğrudan doğruya vietnam'dan getirilip us army transportation museum'a konan tek bir orijnal gun truck mevcut; eve of destruction (detay fotoları burada). bu arada gun truck'lara her zaman bir isim verilmemiş ya da verilen her isim sadece o kamyona özgü değil. mesela tahrip edilen bir gun truck'ın mürettebatı yeni bir kamyon alıp eski ismi kullanmaya devam edebiliyor veya eskiden kullanılan bir isim daha sonra başka bir ekip tarafından alınıp kullanılabiliyor.
  • amerikalılar vietnam savaşı'nda, air cavalry dedikleri konseptle piyade birliklerini hızlı bir şekilde çatışma bölgelerine sevk edebiliyorlardı. kuzey vietnam ve ona bağlı savaşan vietcong bunu engellemek için helikopter üslerine yakıt taşıyan tankerleri hedef aldı.

    gun truck, vietcong'un 2 eylül 1967'de amerikan uh-1 huey helikopterlerine yakıt taşıyan konvoya saldırısının ardından, ulaştırma birliğinde görev yapan 20 yaşındaki askerlerin kendilerince geliştirdiği çözümdü.

    çelik levhalarla güçlendirilmiş kamyonun kasasına 50 kalibrelik browning makineli tüfek, uçak ve helikopterlerde de kullanılan gattling prensibiyle çalışan mini gun* ve m60 makineli tüfekten* oluşan üstün ateş gücü ile pusu kuran vietcong gerillalarını püskürtmeyi amaçlamışlar.

    history channel'da yayınlanan şu belgeselde, bu kamyonları kullanan askerlerden gun truck konseptinin nasıl ortaya çıktığını dinleyebilirsiniz.

    kamyonlara yaptıkları boyamalar ise buram buram 60'lar kokuyor.**

    eve of destruction isimli kamyon, barry mcguire'ın savaş karşıtı şarkısına da ilham kaynağı olmuş.

    belgeseli izlerken insanın zihninde şu parçaların çalması çok doğal.

    (bkz: run through the jungle)
    (bkz: fortunate son)
    (bkz: we gotta get out of this place)
    (bkz: gimme shelter)
    (bkz: hey joe)
hesabın var mı? giriş yap