*

  • foucault'nun olumunden onceki son yillarda gelistirdigi, daha once kurumlar cercevesinde inceledigi (timarhane, hastane, hapishane...) power/knowledge (iktidar/bilgi?) kavramlarini devlet kurami cercevesinde ele alip liberal devletin toplumu ve bireyi kesfi surecine ve aralarindaki iliskilere isaret eden fikir. governmentality kavrami ile foucault daha once kurumlarin bireyler uzerinde uyguladiklari teknikleri arastirmak icin kullandigi arastirma/inceleme yontemlerini toplumlarin siyasi egemen tarafindan yonetilmelerini arastirmak icin kullanilabilecegini gostermistir. devlet kavramini felsefesine dahil ederek foucault siyaset bilimi ogrencileri icin de cok onemli bir bakis acisi yaratmis ve governmentality perspektifi siyaset bilimi ve sosyoloji calismalarinda bir ekol haline gelmistir.
  • radical noise 'un efsanevi make a wish albümüdeki bir parça.
  • doğrudan çeviri ile kelime anlamı "yönetebilirlik" veya "yönetim mantığı"dır.
  • 'devlet'i aşan ve toplumsal düzlemdeki bütün ilişkileri kapsayan 'devlet aklı'dır. bu ilişkiler nelerdir? en temel anlamda nufusun sağlığı, zenginliği ve üretkenliğidir. devlet vatandaş için neyin iyi, neyin kötü oldugunu belirler ve bu şekilde sağlık, zenginlik vs. sağlar. bu belirleme işinde ekonomi, istatistik vb. bilimler ve nufusun bilgisi rol oynar. siyaset ilimi literaturunde genelde varsayıldıgı gibi (hegel'den gramsci'ye bir çok düşünürde de var olan) sivil toplum- devlet karşıtlığı yoktur. tam tersine, devlet sivil toplumu yönetmeden yönetir hale gelmiştir artık. yapılması gereken sadece devlet aklına uygun öznellikler yaratmak ve bu öznellikleri 'özgür' bırakmaktır. bu şekilde bir baba ailesini nasıl yöneteceğini, bir işveren işçilerini nasıl yöneteceğini, ve en temelinde bir vatandaş da kendini nasıl yöneteceğini bilir. neo-liberalizmin devlet aklı da günümüzde bu şekilde işler. topluma 'şunu yap, bunu yap' diyen bir devlet değildir bu. tam tersine kişilere kendi seçimlerinde özgür ve otonom bireyler oldugunu söyleyen bir devlettir. ihtiyaç duyulan 'otonom' bireyler üzerinden devlet aklı içselleştirilir ve tüm topluma yayılır. bu tarz bir 'sorumluluk' yüklenemeyenler ise anti-sosyal, deli vs. diyerek dışlanılır ve onlar üzerinde 'sorumluluk yükleme' pratikleri uygulanır. oysa kişiler aslında hiç bir zaman otonom ve kendi kendilerini yöneten, kendileriyle özdeş, rasyonel ve rekabetçi olmamışlardır. insan bir çok güç ve arzu istenci arasında gidip gelen irrasyonel bir varlıktır. tam da bu noktada yapılması gereken ise, insanı 'otonom'laştırmaya çalışan iktidara karşı savaş vermektir. bu yüzden yıkılması gereken 'devlet' değil 'devlet aklı'dır
  • adi ustundedir:
    (basitce)
    govern mentality
    governs the mentality
    attempts to govern the mentality
    (gibi)
  • michel foucault'a ait terimdir. governmentality özetle bireylerin zihinlerinin devlet mantıalitesinden esinlenerek mevcut düzen içerisinde iktidari bir biçim kazanmasıdır.

    sosyolojik bağlamda tüm unsurlar devletin söz konusu nitelikleri sebebiyle bireylerde iktidar hırsını körüklemektedir. bu kavram yönetici azınlığa dahil olma arzusunu nitelemek için kullanılmaktan ziyade bireyleri kendi haline bıraktığımızda davranışlarının kendi iktidarını oluşturma ve yeniden üretme yönünde olduğunu ifade etmek için kullanılır.

    bu mantık sayesinde devlet kendi mantığını bireylere aktarmıştır. bu hem toplumun öznesi olan insana tahakkümü kolaylaştırmakta hem de tahakkümün özneler üzerinden devamını sağlamaktadır.
  • radical noise'un make a wish albümündeki en gaz şarkılardan birisi. albümü dinlerken (tabi ki kasetten) "hassiktir bu ne lan" diyerek, geri sarmama sebep olmuş ve yaklaşık bi saat boyunca bana kendini dinletmiş bu "bir dakika 10 saniye"; make a wish'in hayatımda dinlediğim en önemli albümlerden biri mertebesine erişmesine de ön ayak olmuş oldu böylece. sözlerini buraya yazmak da bana kısmetmiş:

    imf, worldbank, multinational power trap
    guess who provokes the street-wars around
    cascetheads built their copstate in the end
    taste the fear of the game called "stayin' alive"

    governmentality - be cruel to poverty

    if silence is golden, it's time to squander it
    voice of your screams to let this kingdom burn
    freedom is limited to ownership
    fight your own, fight not to own
    let the table's turn

    governmentality - be cruel to poverty
  • türkçeye yönetimsellik olarak çevrilmiştir foucaultloji uzmanı ferda keskin tarafından. tam okuyamadım henüz, ne olduğu hakkında çok fikrim yok. marksizme sağlam sallamış ama, marks'ı dışında tutarak da olsa.

    not:anladığım kadarıyla, bugünün yönetiminin dinsel adalet devletinden ya da laik yasa devletinden farklı olarak insanları eğitim, aile, ordu gibi kurumlarla yönlendirerek, çok kompleks yönetim stratejileri ile iktidarını bireyler üzerinden yayarak işlediğini belirtmiştir. bunu da klasik yönetim anlayışından farklı olarak, yönetimsellik olarak adlandırmıştır. foucault'ya göre iktidar aşağıdan gelir. bir konuşma içinde bile, taraflar çeşitli taktiklerle birbirini yönetir. eğer toplumun çekirdeğinde bu ilişkiler olmasa büyük baskıcı siyasal iktidarlar da zaten varolamazlar.

    ayrıca marks'ın bir çok yerinde analizine rağmen, marksizm'in toplumun siyasi tahayyülünü sınırlandırdığını, isyanların devrimler yoluyla kolonileştirilerek, iktidar ilişkilerini yeniden ürettiğini belirterek, marksizm'den kurtulmak gerektiğini işaret etmiştir.
  • foucault'nun bir çok eserinde bence en çok abartılan kavram ya da makaledir. foucault territory meselesini burada çözememiştir, gelen eleştirilerden sonra başka yazılarında çözmeye çalışmıştır. ama şu doğru la perriere asla doğru bir kaynak değil, aynı şekilde kentleşme literatürü açısından da le maitre düzgün sayılacak bir kaynak değil.

    ancak foucault zaten genel olarak "conduct of conduct" ya da "self-management" konularında savunuluyor, diğer açılardan pek savunulmuyor.
hesabın var mı? giriş yap