• glikoproteinler, polipeptidlerin oligosakkarit zincirleri ile kovalent bağlanması sonucu oluşmaktadır. sindirim ve solunum sisteminde bulunan mukus salgısı glikoprotein yapısındadır. glikoproteinler bağışıklık sisteminde de önemli rol oynamaktadır. ayrıca bazı hormonların yapısında, trombositlerin yüzeyinde ve bağdokuda bulunurlar (kaynak:en.wikipedia.org)
  • hücre membranının yapıtaşlarından biri. hücrenin kimlik kazanmasını sağlayarak, organizmadan reddini engeller.
  • şeker ve aminoasitlerden oluşmuş organik moleküller için kullanılan genel tanım.
    canlı organizmalarda bulunan pek çok molekül glikoprotein yapısındadır. protein ve karbonhidratlar glikoproteinleri oluşturur. canlı organizmalarda birçok fonksiyonu tamamlayabilirler.

    ayrıca bazı hormonlar ve immun sisteminin (bağışıklık sistemi) bazı kısımları glikoproteinlere dahildir. karbonhidratlar proteinlerle birleşerek glikoproteini oluştururlar. oluşan bu bileşik hücre zarının yapısına katılır.

    hücreye antijenlik özelliği kazandırır. hücrelerin birbiri ile iletişimini ve hücrelerin birbirini tanımasını sağlar. virüs, bakteri ve ilaçlar için reseptör olurlar.
  • glikoproteinler, polipeptid iskeletlerine kovalent olarak bağlı oligosakkarit zincirleri içeren proteinlerdir.

    gag’lardan kh içeriklerinin az olması ile ayrılır ve glikoproteinlerin karbonhidrat zinciri genellikle dallıdır.

    oligosakkaridler proteinlere n veya o glikozid bağı ile bağlıdır.

    lektinler, selektinler (hücreye bağlı lektinler), antikorlar da glikoproteindirler.

    bir virüs'ün bir hc.'ye tutunup girmesi yada bir bakt.tutunması yada oosit-sperm birleşmesi glikoprot.aracılığıyla olur.

    lektinler:
    karbonhidratlara yüksek ilgi ve özgüllükle bağlanan proteinlerdir.
    lektinler çok geniş kapsamlı hücre-hücre tanınması ve adezyon işlevlerinde görev yaparlar.
    birçok plazma proteinin oligosakkarit zincirinin uç kısmında sialik asitler bulunur.

    sialik asidin “sialidaz” enzimi ile koparılması yaşlı proteinlerin yıkılması ve yenilenmesi için bir işaret niteliği taşır.

    hepatositler plazma zarları lektin molekülleri içerirler (asialoglikoprotein reseptörleri) ve bu lektinler uç kısımlarından sialik asit koparılmış galaktozlara bağlanırlar. (seruloplazmin)
    benzer bir mekanizma yaşlı eritrositlerin kandan uzaklaştırılmasında rol oynar.

    eritrositler yeni sentez edildiklerinde plazma membranlarında sialik asitle biten oligosakkarit zincirli glikoproteinleri vardır.

    yaşlandıkça bunları kaybeder ve dolaşımdan uzaklaştırılırlar.
  • selektinler:

    hücre-hücre tanınmasında ve adezyonda aracılık eden ve hücre zarında bulunan bir lektin ailesidir.

    mukus:
    %5'i musin kalanı sudur.fiziksel bir bariyer oluşturur.ve bakt.ve virüslerin epitelle etkileşimini önler.

    müsin; iki temel niteliğe sahip glikoproteinlerdir; müsinlerin karbonhidrat içeriği genelde %50’nin üzerindedir ve omurgalarının merkezinde yinelenmiş amino asit dizgileri (serin, treonin ve prolinden zengin) vardır.

    insanda hem sekretuar hem de zara bağlı müsinler bulunur.

    mukusun %94 kadarı su, %5 kadarı müsin olup, geri kalanı çeşitli hücre molekülleri, elektrolitler ve hücre artıklarının bir karışımıdır.
    müsinler epitel yüzeylerinin kayganlığına yardım eder ve koruyucu bir fiziksel bariyer oluşturur.

    zara bağlı müsinler çeşitli hücre-hücre etkileşimlerine katılırlar.

    proteazların etkilerine direnç sağlarlar ve bazı yüzey antijenlerini maskeleme görevi yaparlar (bu yolla bazı kanser hücrelerinin immün sistemden kaçtığı düşünülüyor).
  • n-bağlı glikoproteinler:
    bu tip glikolizasyonda dolikol-pirofosfat-oligosakkarit (dol-p-p-oligosakkarit) kullanılır ve olay endoplazmik retikulumda gerçekleşir.

    n-glizolizasyon asparagin üzerinden olur.ve dolikol bağımlıdır.önce khd'ı kendine bağlar dolikol sonra asparagin'e takar.

    sentezlenen oligosakkarit zinciri mannozdan zengindir.

    oligosakkarit zinciri önce dolikole aktarılır ve daha sonra dolikol asparajin amino asidine bu oligosakkarit zincirini ekler.

    bu eklemede er membranında bulunan oligosakkarit:protein transferaz enzimi rol oynar.

    n-glikolizasyon tunikamisin, deoksinojirimisin, swainzonin tarafından inhibe edilir.

    tunikamisin, n-asetilglukozaminin dolikol-fosfata aktarılması olan ilk basamağı inhibe eder.
  • dolaşımda bulunan glikoprotein yapıdaki moleküller için asiyaloglikoprotein reseptörleri vardır.

    glikoproteinler, yapılarındaki siyalik asitlerini yitirdiklerinde karaciğerdeki asiyaloglikoprotein reseptörleri tarafından dolaşımdan alınır ve lizozomlarda katepsinler denen proteazlar ile yıkılırlar.
  • 4 önemli glikoprotein yapılı hormon: tsh, fsh, lh ve beta hcg'dir.

    bu hormonlar g proteini ile kenetlidirler.

    menotropin: postmenapozal kadınların idrarından elde edilen bir fsh+ lh hormonları karışımıdır. bu da infertilite tedavisinde kullanılır.

    ürofollitropin: infertilite tedavisinde kullanılan bir fsh preperatıdır.

    lutropin alfa: bu da infertilite tedavisinde subkutan kullanılan bir lüteinleştirici hormon preparatıdır.
  • hücrelerin birbirine tutunmasını sağlama, hücreler arası madde alışverişini kontrol etme, hücrelerin hormonlara cevap vermesini sağlama, kan gruplarının antijen özelliğini sağlama gibi görevleri vardır.
  • glikoprotein bir moleküle karbonhidrat bağlı olan bir protein tipidir. bu işlem ya protein çevirme sırasında ya da değişim sonrası modifikasyon olarak oluşur.

    glikoproteinlerin fonksiyonları; bağışıklık sistemi, hormonlar, üreme, hücrelerin ve organizmların korunmasıdır.
hesabın var mı? giriş yap