• giovanni boccaccio-italyan yazar

    1349-1353 yillarinda yazdigi ba$yapiti (bkz: decameron) nu 14 yy da yai dilinde latince kullanilmasina ragmen halk diliyle yazmis(italyanca)
    ve italyancada duzyazinin gelismesine buyuk katkida bulunmustur....
  • ilk öykü türü örneğini vermiştir.
  • rönesans hümanizmasının babası.
  • bokaciyo, decameron'u yazip yarin zulufune dokunduracagini bildiginden, kitabin girisine "bos vakti olan ev hanimlarina okusunlar, hosca vakit gecirsinler diye yazdim niyetimiz kimseyi kirmak degildir surdakini buraya koymak degildir" girizgahi eklemeten de cekinmemistir. elbette bokacyo doneminin standartlarini dusunmus, goz ardi etmemis, mesajini boylesi "hafifi mesrep bir kalip" ya da onsunum ile vermekten cekinmemistir.

    oysa ki tahmin ediyorum ki kendisinin asil hedefledigi yuzyillar boyu papalik esareti altinda inlemis, ve tam olarak asla histiyanlasmamis halkin, koylunun hallerini yazmak, ciddi bir sistem elestirisi yapmaktir. decameron daki oykulerin kendisine ait olmadigi, italyan halk hikayeleri, pagan soylenceleri oldugu barizdir. boylesi bir derlemeyi "kimseye caktirmadan" sunmak icin sectigi bu yol neticede pek basarili olmus, "evkadinlari icin hikayeler" dunyanin sittin diline cevrilmis, amacladigi elestiriye ve hatta daha fazlasina da ulasmistir. (protestan hareket ahlakini, enfesligini katoliklige karsi savunurken decameron'da bahsi gecen ahlak disiliklara ornek vermekten cekinmez. oysa ki decameronun hikayelerinde "katolik"lik degil sistematik din ve kurumsallasmis, fayda beklentili inanc elestirilmektedir. protestanlari zit gecmis. olsun, varsin.)
  • ortaçağ'a özgü(14.yy) , yerel ve renkli italyan hikayelerini kaleme almıştır. özellikle decameron'da "nastacia'nın öyküsü" adlı ravennalı kadınlara ders vermek niteliğindeki hikayesi cok iğneleyici ve hoştur.
    botticelli tarafından üç resim-(bkz: triptik) olarak ele alınmış çalışmada,bir ziyafet esnasında hikayeyi anlatılır. hikayenin özünde ise çok sevdiği halde, aşkına karşılık bulamamış bir adamın sevdiğini ormanda bir şövalye tarafından saldırıya uğrarken görmesi ve şaşkınlıkla müdahale etmeyi isteyince, şövalyenin, kadının aslında öldüğünü ve tanrının cezalandırmasıyla her cuma aynı saatlerde köpeklerce parçalandığını anlatmasıyla sonlanır...ravennalı kadınlara erkeklerin aşklarına karşılık vermelerinin gerektiğine dair yapılmış kıssadan hissedir...bu hikaye anlatıldıktan sonra aşkına karşılık arayan adamın ziyafet sonrasında buna cevap bulduğu söylenir...ama komiktir yinede..resim (bkz: prado')da bulunur.
    (bkz: nastacia'nın öyküsü)
  • zamaninda varlik yayinlari ' ndan decameron 'nun ve kisa bir biyografisinin de bulundugu sekli ile piyasaya cikmistir. turkcesi imla hatalari ve dusuk cumleleri icerse de, sahaflarda goruldugu takdirde kacirilmamasi gereken bir eserdir.
  • 1313-1375 yılları arasında yaşamış italyan yazar.başyapıtı decameron'dur .italyancada düzyazının kurucusudur.
  • on gün boyunca anlatılan 100 fantezi ağırlıklı öyküyü konu alan decameron öyküleri nin yazarı.. (ki bu eser gelişmekte olan floransa burjuvazisinin, işleri nedeniyle sık sık uzak ülkelere giden kocalarının dönüşünü beklemekle ömür tüketen kadınları için yazılmıştır)

    yaşadığı çağa oranla ettiği büyük laflar, italyan karakterinin nasıl da romalı vatandaşlıktan kurtulamadığını bizlere gösterir, ister ahlaki düşüklük deyin, ister cinsel fantezi zenginliği deyin, böyle bir gerçek var..

    "yaşamı renklendiren her türlü davranışa evet.." diyerek bakış açısını da belirtir hafiften..

    italyan yazı dilinin de temelini atmıştır..

    feci yonetmen pier paolo pasolini de decameron öyküleri ni filmleştirmiştir..
hesabın var mı? giriş yap