• 1812 yılında abd’nin massachusets eyalet başkanı `elbridge
    gerry`’nin, yaklaşan seçimlerde partisine avantaj sağlamak üzere, seçim çevrelerini semender*
    hayvanını andırır şekilde, kıvrımlı çizgilerle belirlemesinden kaynaklanan ve şahsın soyadı ile
    semender kelimesinin birleştirilerek telaffuz edilmesinden oluşan bir terimdir. bu terim, tam olarak;
    “seçim çevrelerinin, bir siyasî partinin yararına olacak şekilde düzenlemesi”ni ifade etmektedir.
  • bir parti ya da adayın siyasi avantaj elde edeceği şekilde seçim bölgesi sınırlarının manipüle edilmesi.
  • "bir bölgeyi seçim eyaletlerine ayırmak" anlamına gelen ve isim babasının adını fiileştirmek yoluyla elde edilmiş kelime. şimdi bu seçim bölgelerine ayırma hadisesi biraz karışık. çünkü bunun için öncelikle, kim nerede hangi görüşe dahil diye epey bir ön araştırma yapmanız lazım. bu hem belli bölgelerde belli partilerin oy alması sebebiyle kendine müslümanmış gibi bir izlenim verse de, hem de halkın yararına olabilen bir sistem. şöyle ki, belli bir görüşten olan insanlar belli bir bölgede yaşıyorlarsa, tabii ki kendilerini temsil edecek kişiye oy vermek ve onu temsilci olarak görmek isteyeceklerdir. bu durumda, demokrasi denen şey hakikaten sağlanabilir.

    örnek vermek gerekirse, kasımpaşa da cihangir de beyoğlu'na bağlıdır, ama yerleşim profilleri son derece farklıdır. sırf aynı bölgede konumlandırıldıkları için (olmuş bir yanlışlık) bu iki kesimin başında aynı belediye başkanını görmek istemeyeceği aşikardır. burada püf nokta, mesela cihangir, beşiktaş, fındıklı gibi yerleri bir seçim bölgesine; kasımpaşa, sütlüce, halıcıoğlu gibi yerleri ise bir başka seçim bölgesine dahil ederek, benzer tiplerin benzer görüşü savunup istedikleri gibi temsilciyi başlarına getirebilmeleridir. iki taraf da iki farklı partiyi (mesela chp ile akp diyelim) destekleyerek, iki tarafın d akoltuk kazanması sağlanır. ha böyle olması tabii düzgün ve ilkelerine uygun bir ayırmayla uygulanmasına bağlıdır, yoksa teknik ve kitabına uygun bir hileye dönüşebilir.
  • bu kelimeyi ilk olarak magic the gathering'in unglued isimli geyik amaçlı setinde bir kartta görmüştüm, olayı (setteki çoğu kartın aksine) nispeten anlamlı denebilecek bir etkiyi garip bir kelimeye bağlamasıydı. kartın amacına uygun bir şekilde merak edip sözlüğe baktığımda ise "e yuh amına koyim" şeklinden bir tepki verip kelimeyi zihnimin karanlık bir köşesine atıvermiştim.

    dolayısıyla çok yıllar sonra arkadaşların verdiği "inscrutable senin kelime dağarcığın kimsede yok, niye sat'ye girmiyosun" gazı üzerine adı geçen sınavın writing bölümünde (ya da critical reading miydi? işte o her türlü sikko kelimenin bulunduğu yerler) bu kelimeyle karşılaşmam suratımda pişkin bir gülümsemenin oluşmasına sebep olmuştu. aslında aynı zamanda da "sizin soracağınız kelimeyi sikeyim" diye içimden de geçirmiştim. çünkü hakikaten bu sınavların olayı yüzde seksen o. millet bu gibi ucube kelimeler yüzünden hayatta uğraşmayacağı kelimeleri ezberlemeye kasıyor.

    "bu sınavlar" dedim, yani evet, sat'de sormuşlardı, yarın öbür gün gre'ye (ya da gmat mi oluyor, hangisiyse) girersem orada da sorarlar diye tahmin ediyorum. ne sikime yarayacaksa...
  • (bkz: adalet ve kalkınma partisi) tabii ki serbest çağrışım, konuyla ilgisi yok oysa ki.
  • gerrymandering sadece "aynı politik görüşe sahip bölgeleri aynı sınırlar içine koymak" değildir. gerçek gerrymandering'de, sınırları öyle çizersiniz ki, sizin partinizin yoğun olduğu alanlara, karşı partilerin güçlü olduğu yerleri parçalayıp küçük parçalar ekleyerek her zaman çoğunluk olacağınızı garantilersiniz. bunun örneği abd temsilciler meclisi seçimlerinde görebilirsiniz: teksas gibi cumhuriyetçilerin hakim olduğu ve kanunların izin verdiği eyaletlerde, demokratların hakim olduğu bölgeler küçük parçalara bölünüp cumhuriyetçilerin güçlü olduğu bölgelerden yaratılan büyük parçalara eklenirler. böylece milletvekili seçim bölgelerinde cumhuriyetçi üstünlüğünü kırmak imkansıza yakınsamaya başlar. mevcut seçimlerde tonla denyoluklarına rağmen cumhuriyetçilerin temsilciler meclisinde çoğunluklarının kırılamamasının (eyalet çapında sonuç alındığı için gerrymandering'den etkilenmeyen senato ve başkanlığın aksine) sebeplerinden biri de budur.
  • türkiye'nin bolca çektiği bir çiledir.
    yenimahalle'nin çankaya'ya bağlanması, maslak ayazağa sarıyer muhabbetleri, izmir'de 2009 yerel seçimleri öncesi yapılan tuhaf değişiklikler (ki hepsi ters tepmiş, chp tüm yeni belediyeleri kazanmış, ileri demokratik partimiz akp göt gibi ortada kalmıştır), vs.
    hatay'da titizlikle yapılan bir örneği de 2014 seçimlerinde devreye sokulmak istenmektedir.
    (bkz: #38072147)
  • seçim çevrelerinin bir siyasi parti yararına olacak şekilde düzenlenmesidir.

    devamı erhan erkut'a ait kasım 2013 tarihli makaleden gelsin:

    "seçmen tercihlerinin seçimden seçime çok fazla değişmediği bir ülkede, dar bölgeleri kendi amaçları doğrultusunda belirleyen iktidar partileri ciddi bir seçilme avantajı oluşturabilirler. dar bölgede seçimi kazanma ihtimalini yükseltebilmek için kullanılan iki belirgin taktik vardır: yığma (packing) ve bölme (cracking)."

    örnek olarak:

    (bkz: maslak ve ayazağa'nın sarıyer'e bağlanması)
    (bkz: çayyolu'nun çankaya'ya bağlanması)
hesabın var mı? giriş yap