ger
-
örnek verelim, kalıcı olsun:
dest busi arzusuyla ger ölsem dostlar
kuze eylen toprağım, sunun anınla yare su
su kasidesi
fuzuli -
-
granullu endoplazmik retikulum un kısaltılmısı.tıp 1. sınıf ogrencilerinin sinir oldugu bir organeldir.
-
uyuz hastalığı.
farsça, ger; türkçedeki "eğer" (şayet) kelimesinin kısaltılmış şekli. isimlerin sonlarına eklenir ve yapıcılık bildirir bir edattır. meselâ: ahen-ger $: f. demirci. zer-ger $: f. kuyumcu. -
atalari yahudi olmamasina ragmen yahudiligin esaslarini sonradan benimsemis kisi. (bkz: ger toşav)
-
1. fethiye ve muhtemelen ege-akdeniz havalisinde hayvan tüy rengi olarak bejin karşılığı. öte yandan griye ger değil boz deriz.
2. çift sürerken, karasaban çifti, çift öküzüne verilen komutlardan biri. kısaltılmış türkçe'dir bunların çoğu. anlamı geri bas veya basitçe geri olup, söylenişi gerrr, veya geeeerr biçimindedir.
diğer başlıca komutlar daar, ayrıca okşum, voha veya hoha, dbrüş.
3. keçi ayırdettiren sıfatlardan, özelliklerden biri. ger, keçinin yanağında bej veya beyaz/gri 1-2 parmak eninde çizgi oluşudur. çizginin bir ucu gözlere uzanır, dolayısıyla gözleri belirginleştirir. anımsadığım kadarıyla ger keçilerin gözleri kahverengi değil daha açık renkli olur.
4. farsçada eğer, şayet.
"ger ölümden kurtulam dersen yürü var âşık ol
döne döne aşk oduyle cism ü cânı kıl kebâb" niyâzî-i mısrî
(bkz: yanal), kabak, doğuş, çelek, kürük, dikmen, harbılı, sekili
(bkz: alasakar gerdoğuş) -
nar lekesine adana'da "ger" deniyor.
-
kayseri yöresinde ağzı uyuşturan yiyeceklere denen kelime. örnek verecek olursak ayva gerli bir meyvedir.
-
taze bir meyve ya da sebzenin kabuğunu soyarken elde kına benzeri kolay geçmeyen leke bırakması.özellikle cevizin kabuğu çok gerlidir.
-
moğalların çadırlara verdikleri isim.
germekten, gerginleştirmekten geliyor olabilir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap