• 1742'de dogmus ve dolayisiyla öleli baya zaman olmus bir fizik profesoru ve ayni zamanda yazar.
  • 1.50 boyunda, hem kel hem fodul, hem de kamburu oldugu icin kendini bilime adamis izlenimi yaratan, ben de bu sehir* merkezine heykelimi diktirtmezsem terbiyesiz evladiyim seklinde gereksiz hirs yapmis, kismen basarili da olmus sahis...
  • ''her firsatta vazife icabi espri yapmadan duramayanlardan daha berbat bir insan turu yoktur ..'' *
  • nietzsche'nin tekrar tekrar okunacak dört alman nesirinden biri olarak tanımladığı kişidir. kendisi tam bir bilim adamıdır. matematik profesörüdür, fizikçidir, astronumdur. tabiat bilimleri üzerine çalışmaları vardır. ayrıca yazdığı makalelerle de alman sanat çevrelerinde oldukça ünlü olmuştur. 1799 da öldüğünde yazıp çiziktirdiği notlarını bulan ve yayınlayan yakın arkadaşlarından birisi olmasaydı şu anda lichtenbergin fikirlerini belki de hiç bilemeyecektik. sanırım ki edebi metinler yazarak herşeyle mükemmel ve doğru biçimde dalga geçebilen bernard shaw dışındaki ikinci üstadtır. hayatla ilgili tecrübelerini kesin bir dille değil, yazdıklarının içinde, belki, olabilir, bazen diyerek ifade etmiştir. keskin bir dili vardır ancak asla kesin yargıları yoktur. çünkü lichtenberg e göre düşünmek bir deneydir, deneyimdir.

    söylediği bazı sözler ciddi anlamda derstir, duvarlara yazılası, anıtlara çizilesidir.

    ''kınamadan önce bir sınamalı; affetmek mümkün mü?''

    ''sempati kötü bir sadakadır''..a tribute to yakışıklı değil ama sempatik.

    ''pek çok insanın, belki de çoğunun bir şeyi bulabilmesi için önce varolduğunu bilmesi gerekir..''

    ''dünyadaki kötü iyiden daha faydalı olmasın sakın?''..(bkz: dualizm)

    ''bir cümlenin saçmalığını bin kişi görür, ama onu çürütmeye gücü yetecek bir kişi bile çıkmaz'' ( sözlükteki forumsal durumlara ithafen..)

    a tribute to arvo efenim....saygılar.
  • lichtenberg alman edebiyatını aforizma geleneğiyle tanıştırmasıyla ünlüdür.
  • "insanları görüşlerine göre değil, bu görüşlerin onları neye dönüştürdüğüne göre değerlendirmeli." sözünün sahibi.
  • "taklit etmek, bana öyle geliyor ki, çok civcivli bir mesele; çünkü ya benim hem düşünme biçimim hem de orjinalim kuzeyi gösteriyordur, iyi, o zaman oraya yalnız varabileceğimizden daha hızlı varabiliriz belki; veya ben doğuyu gösteriyorumdur, orjinal ise kuzeyi, o zaman da beraberce ortaya koyacağımız şey ana yön rüzgarı olmayan, vasat bir kuzeydoğu ürünü olur; veyahut da ben güneyi gösterirken orjinalim kuzeyi gösteriyordur, yarabbim, o zaman olduğumuz yerde kalır, hiç kıpırdayamayız."

    lıchtenberg bu sözü 1700'lerde söylemiştir, şimdilerde ise* kendimiz hiç bir yönü göstermemekteyiz, taklit edilen yöne doğru savruluyoruz, tektip ve makineleşen bir dünyaya doğru.
  • uzun aralıklarla okumaktan hoşlandığım kitapların yazarı/bilim insanı.
    aforizmalar dışındaki eserleri henüz türkçe'ye çevrilmedi.
  • "sempati kötü bir sadakadır."

    "bilgeliğin ilk adımı; her şeyden şikayet etmek. son adımı; her şeyle uzlaşmak."

    "yazan bir adamın iyi mi kötü mü yazdığı hemen belli olur, ama bir şey yazmayıp sessiz kalanın akıllılığından mı yoksa bilgisizliğinden mi öyle yaptığını hiçbir ölümlü çıkaramaz."

    "önyargılar bir anlamda insanın suni içgüdüleridir; insanlar düşüne taşına karar vermekte zorlanacakları birçok şeyi önyargılar sayesinde hiç yorulmadan hallederler."

    "'nasıl gidiyor?' diye sormuş kör topala. 'gördüğünüz gibi.' diye cevap vermiş topal."

    "hiçbir kızı, eşini seçerken anne-babasının isteğine uymadığı için ayıplayamam. habire ayna karşısında seyrettiği, cilalayıp temizlediği, süslenmesi, bakımı ve korunması onca zaman tek kaygısı olmuş bir şeyi katlanamayacağı bir şeye mi versin yani?" (ahahhhashhajshdg...tamam sustum...)
hesabın var mı? giriş yap