• brendan freely ve john freely'nin birlikte yazdığı şimdiye kadar yazılmış beyoğlu kent kitapları içerisinde en detaylılarından biri olma özelliği olan kitap. haliç'teki ilk yerleşimlerden, taksim'in son hallerine kadar bölgenin tarihi ve gelişim atmosferi ayrıntılı bir şekilde anlatılmış. çeviri yelda türedi'ye ait.
  • konu aldığı bölge hakkında en kapsamlı kitap olsa gerek.. yoğun bir çalışma ve araştırmanın neticesinde ortaya çıkmış belli ki.. elde kitapla bölgeyi karış karış gezmeyi düşünüyorum ama du bakalım..

    (bkz: kısfmet)
  • çok beğendim. öncelikle bunu söylemeliyim. bir çırpıda okunuyor. her gün sürekli önünden geçip gittiğimiz, kimi zaman içine girdiğimiz mekanların/yapıların geçmişini aydınlatıyor. kitap tanıtım yazısında olduğu gibi, salt mekanlarla da sınır kalmayıp, tanınmış simalara, unutulmayan olaylara da yer veriyor.

    ilhan berk'in pera'sını, edmondo de amicis'in istanbul'unu, nur akın'ın 19. yüzyılın ikinci yarısında galata ve pera'sını tekrar okuma isteği uyandırdı bende. titizlikle hazırlandığı belli olan kitabın bence tek eksik kalmış yanı, görsel olarak yetersiz kalışı. içerik, çok da değil ama biraz daha görselle desteklenebilseydi keşke. bu yönüyle kaymaksız kadayıf gibi olmuş sanki. yine de düşünmeksizin yiyor, lezzetini sonuna dek hissediyoruz.

    seyahat konulu kitaplar
  • baştan sona çok detaylı bir çalışma ile hazırlanmış, ilgili bölgeler hakkında geçmişten günümüze kadar bilgi veren kitap. tek üzüntüm, özellikle asmalımescit kısmına yoğunlaşmışken jurnal sokak ve şehbender sokak hakkında tek satır bulamamış olmam. yalnızca babylon'dan bahsetmiş üstat john freely, onun da şehbender'de bulunduğunu yazmamış.
  • beyoğlu'nun şuanki halinde dolaşırken, bazı ara sokaklar hariç, dolu dolu bir geçmişe sahip olduğunu anlayamıyorsunuz. istiklal caddesinin kurumsal firmaların şubeleriyle dolu olup, açık avm haline dönmesinden hiç bahsetmiyorum bile. bu kitap beyoğlu'nun neresinde dolaşırsanız dolaşın o an gördüğünüzden önceki tüm hallerini hayal etmenin çok güzel bir yolu.
    kitaptan bazı alıntılar için:
    #67902225
    #67901694
    #67901340
    #67896796
    #67896546
    #67896367
    #67896331
    #67680718
    #67902060
  • kitap hiçbir stokta yok okuyup satmak isteyen varsa alabilirim
  • istiklal caddesindeki yky kitabevi'nden aldığım, tarih yer yazarken oranın adını not düşmenin de mutluluğuyla daha bir zevkle okuduğum mükemmel kitap.
  • belki daha kucuk bir bolgeye odaklandigi icin, belki onemli yapilardan uzun uzun bahsetmesine ragmen cok fazla teknik mimari detay vermedigi icin daha populer olan strolling through istanbul'a gore cok daha eglenceli buldum. ozellikle bolgeyi mahallelerine ayirip her birini sokak sokak anlatmasini sevdim. bu sayede istanbul'u tanimayan biri bile anlattigi hikayeleri cok kolay kafasinda canlandirabiliyor, aa su defalarca icinden gectigim sokagin adi bu muymus falan diyor.
  • eski istanbul'u, caddei kebiri okumak isteyenler için mükemmel kitaplardan biri.

    diğerleri için
    ülker gökberk, hafıza kazısı.
    (bkz: hafıza kazısı/@patsiga)

    said naim duhani'nin
    eski istanbul eski evler ve beyoğlu'nun adı pera iken.

    (bkz: said naim duhani/@patsiga)

    enis batur, cinlerin istanbulu.

    kitabın son sözünde yazar brendan freely ve john freely, 2010 istanbulu için yaşadıkları hayal kırıklığını ve geleceğin beyoglusu için endişelerini şöyle ifade ederler.

    "bu kitabı yazmaya başladığımız. 2010 yılından beri beyoğlu'nda- ki değişim o kadar hızlandı ki, bu hıza ayak uydurmamız mümkün olmadı. eğer değişim bu hızda devam ederse, birkaç yıl içe- risinde bu kitapta bahsedilen bina ve yerleri kitapta anlatıldığı haliyle tanımak mümkün olmayacak. zaten bir kısmı halihazırda o durumda. gördüğümüz istikrarsız bir gelişimdir. yıkılma aşamasındaki pek çok tarihi bina güzelce restore edilirken, daha da fazlası yıkılarak yerlerine bölgenin hatlarını bozan yapılar inşa edildi.

    beyoğlu'ndaki yakın zamanlı yapısal değişim, ragıb paşa gibi imarcıların anıtlaşan yapılar ve geçitler inşa ettiği 1890'lar- dan bu yana yaşanan en kapsamlı değişimdir. ancak, o zamanın imarcıları ile günümüzdekiler arasında önemli farklar var. ragıb paşa her ne kadar kusursuzluktan uzaksa da, o ve onun gibi kişiler beyoğlu'nda yaşadılar, mirasına değer verdiler ve şehrin batılılaşmış seçkinleri için mesken bölgesi vizyonunu paylaştılar. bugün beyoğlu'nda inşaat yapanların çoğunluğu burada yaşamamaktadır ve bölgenin bütünlüğü ya da geleceğinden ziyade kısa-dönem kâr ile alakadarlar. vurgu meskenlerden çok oteller ve alışveriş merkezlerindedir. restore edilen apartmanların çoğu süitlere, hostellere, apart-otellere çevrildi ya da çok katlı barlara dönüştürüldü.

    ancak galata-pera-beyoğlu'nu tarihi boyunca böylesine dinamik bir oluşum kılan her zaman batı'daki son trendleri yansıtması ve taklit etmesidir. bu anlamda, bölgedeki yakın zamanlı gelişmeler elbette post-kapitalist batı'yı yansıtmaktadır ve geniş anlamda karakteriyle tutarlıdır. ama alışveriş merkezleri,oteller ve hip hop barlar batı'daki son trendleri yansıtıyorsa, 2013 yazının başında hızla türkiye'ye yayılan ateşi tutuşturan "diren gezi parkı" hareketi de öyledir. beyoğlu, tarihinin çoğunda, tıpkı batı gibi, derinden burjuva ve paragözdür, ticaret ve bankacılık üzerine kurulmuştur ama her zaman anarşisttir ve özgürlük arayan, özgürlük için savaşanlara sığınak olmuştur.

    beyoğlu'nun geleceği tahminlere açıktır. bizim tahminimiz eşsiz karakterinin ve kimliğinin bu ya da şu biçimde var olmaya devam edeceğidir, çünkü karakterinin ve kimliğinin temel unsurlarından biri yeniyi kucaklama arzusu, hatta yeniyi kucaklamaya can atmasıdır."

    okurken içim acıdı.
hesabın var mı? giriş yap