• orjinal adı storia della bellezza olan, umberto eco'un derlemesini yaptığı ve ilkçağlardan günümüze güzelliğin tanımının yapıldığı, türkiye'de ciltli olarak basılmış, bol resimli, bol alıntılı kitap. arka kapağı şöyle:

    "güzellik nedir?
    sanat, zevk, moda nedir?
    güzellik mantık çerçevesinde değerlendirilebilir mi?
    güzellik üzerine nesnel saptamalarda bulunulabilir mi?

    işte umberto eco bütün bu soruların merkezinden başlatıyor büyük keşif gezisini. batı kültürünün başyapıtlarını (milo venüsü'nü andy warhol'un marilyn'ini, bosch'un canavarlarını, botticelli'nin madonnalarını veya manet'nin odalıklarını göz ardı etmeden) en ince ayrıntısına kadar inceliyor. güzelliğin farklı yönlerinin kusursuz tanımlamalarını yapıyor; eski yunan'dan günümüze doğru çıktığı zaman yolculuğunda okurunu da peşinden sürüklüyor. 'güzellik nedir?' gibi güç bir soruyu cevaplamaya çalışan sanatçılara ve düşünürlere kitabında yer vererek anlatılanları zenginleştiriyor.
    güzelliğin tarihi bugüne değin kabul görmüş tüm fikirleri geliştirerek güzelliğin tanımını tekrar tekrar yeniden yapıyor."

    günümüze yaklaştıkça daha okunabilir olan kitap, sanıyorum daha çok sanat tarihi ve felsefe ile ilgilenenler için. kitabın başındaki karşılaştırmalı tablolarda güzelliğin geçirdiği evreler zaman zaman yüzde bir gülümseme oluşturuyor. çıplak venüs'ün monica bellucci, çıplak adonis'in arnold schwarzenegger olması hatta ve hatta denis rodman'ın günümüz adonisleri arasında yer alması en azından beni gülümsetti.
  • okuyup özetleyeceğim kitap ama daha satın bile almadım orası ayrı.
  • umbertooo
  • tarihteki ilk güzellik yarışmasında, ida dağında jüri üyesi olduğunu iddia eden bir abimiz vardı. önceki yaşantısında gözlerinin iyi görmediğini elleriyle jüri üyeliği yaptığını söylerdi. kulakları çınlasın.
  • bir tavsiye üzerine birkaç senedir alacaklar listemde "çirkinliğin tarihi" ile birlikte bulunan umberto eco kitabı. alamadım çünkü çok pahalı. ara ara yeniden kendini hatırlatıp kitapçı kitapçı dolaştırıyor beni ama ikinci eli yok, varsa bile o da pahalı. bir keresinde uykumdan "umberto eco" diye uyanmıştım. sebebi bu muydu acaba? hiç değilse kapsamlı bir inceleme yazısı bulabilir miyim diye baktım fakat onu da bulamadım. sanki içinde keşfedilmeyi bekleyen bir hazine varmış gibi geliyor bu iki kitabın.
  • sanırım yeni yıl hediyesi olarak bugün dr (ya da bir senedir alışveriş etmediğim için) bana bonus parası verdiğinden dolayı şu an - hiç para vermeden almayı düşündüğüm kitap. yani dr bana istediğim pahalı bir kitabı hediye etmiş olacak. teşekkürler dr.
    ortaçağ serilerini bitirmiş biri olarak bu kitabı da artık tatil de iken okurum.
  • bu kitap bir senedir stokta yok. alelade bir kitap değil umberto eco gibi popüler bir yazarın kitabı. içerisinde bulunan görsellerden ötürü sansüre takıldı da haberimiz mi yok? kültür bakanlığı bu kitabı okuyanların bereket tanrıçasına falan bakıp halleneceğini mi düşünüyor da sansürledi? ne oldu?
    görsel
  • dilimize ali cevat akkoyunlu tarafından çevrilmiştir. hem kuşe kâğıda basılmış oluşu, hem boyutları, e hem de çıktığından beridir insaflı rakamlara düşmeyen (şimdi de artık tamamen sahafların insafına kalan) fiyatı dolayısıyla ortamlarda epey bir "ağırlığı" vardır.

    çirkinliğin tarihi'ni bilerek almamıştım o zamanlar, ama bu kitabı ertelemeyip hemen aldığıma hep sevinirim. eski büyükler, kitap söz konusu olduğunda, "alamadığıma değil, göremediğime yanarım" derlermiş ya, biz ise gördüğümüz anda al(a)madıklarımıza üzülüyoruz, zamanında aldıklarımızı ise kâr sayıp buruk sevinçler yaşıyoruz! şartların ibretlik dönüşümü!
hesabın var mı? giriş yap