gölge oyunu
aynı isimde "gölge oyunu (film)" başlığı da var
-
türk tiyatrosunun temel taşlarından biri..
hacivat ve karagöz en büyük ve en ünlü örnei..
deve derisinden bir deri gerilir arkasına mum konur ve gölge elde edilir. gerisi kuklalara kalmışş..
ayrıca başrollerini şevket altug ve şener şen in oynadıı çok güzel bir türk filmiii
hatta türk filmi gibi de deil çok güzel euh.. -
karagöz'ü anlarım (kara gözleri olan şahsı ifade eden kelam) da bu hacı vat ne hadise yaw? nece veya nemçe? hacca gitmiş vatos balığının bi başka versiyonu mu ne?
her neyse, gölge oyunu tarihimizden bu güne gelmiş gösterilerin en yaş skalası geniş olan türüdür. yediden yetmişe herkeşler seyreder, ağlar gülerler bu oyun karşısında. çeşitli karakterler vardır bu gösteri sanatının literatüre kattığı. kulağa en hoş gelen karakter ismi ise beberuhi. bebekleri sevebilecek, veya bebeklerin sevebileceği insanları hatırlatır bu isim. hoştur.
fakat bizzat canlı bir şekilde gölge oyunu seyredememiş olmak acayip bir boşluktur. "nerde o eski günler" sıralamasını yadetmek ne gibi kâr getirir insana? bilemiycem.. -
(bkz: golge dovusu)
-
ankarali bir rock grubu sakaryadaki barlarda sahne alirlar solist baya iyi digerleride vasatin ustune cikabiliyor yabanci sarki repertuarlarini gelistirmeleri lazim bence
birde cem karacada cok fazla israr ediyorlar -
cocukken * elleri sekilden sekile sokarak beyaz bir duvar onunde uygun ısık ortamında degisik hayvan golgeleri yaratarak ortaya cıkan eglence cesidi....birden cok kisiyle yapılırsa golgeleri konusturup birbirine saldırtmak da mumkundur..eglencenin duvara yansımıs hali..
-
eski devirlerde gölge oyununa ''hayal i zill'' , ''zilli i hayal'' ve ''çadır hayal'' denirdi..
en bilineni olan karagöz oyunları devirlere göre çeşitli değişiklikler göstermiştir.. bu oyunların en önemli yanı aktüel olmasıdır.. tanzimat dönemine kadar klasik usullerle oynatılan oyunlar bu dönemden sonra gerek teknik gerekse içerik olarak değişmeye başlamıştır.. teknik olarak, kâtip salih ve ünlü yazar ahmet mithat efendi bir takım yenilikler getirmek istemişler; ahmet mithat perde yerine buzlu cam kullanılmasına, kâtip salih ise elektrik lambası kullanılmasına öncülük etmişlerdir..
içerik bakımından oyun metinleri için fransız komedilerinden istifade edilmesi, oyun bölümlerini modern tiyatroda olduğu gibi perde usulune göre bölünmesi dikkat çekmiştir.. bu yeniliklerin dışında 1910 yılında ''canlı karagöz sahnesi kumpanyası'' adlı bir tiyatro topluluğu temsiller vermiştir.. daha sonraki devirlerde karagöz oyunlarının tamamen modernize edildiği görülmüştür.. -
bir cemal süreya şiri;
" gölgeme bak gölgeme
amma aşık, amma divane
oturmuş kanepesinde gurbet elin
kendini seyreder gözlerimde
amma aşık, amma divane.
gölgene bak senin gölgene
amma fakir, amma biçare
ceplerini elleriyle doldurmuş
aynı kanepesinde gurbet elin
amma fakir, amma biçare.
ya öbür adamın gölgesi, öbür
amma hinoğlu hin, amma hergele
ayıp fiiller kuruyor belli
kulakları toprağın üstünde kocaman
amma hinoğlu hin, amma hergele.
gölgelere bak gölgelere
amma işsiz güçsüz, amma avare
şarkılara inanıyorlar bütün gün
hepsi de aynı şarkının insanları
amma işsiz güçsüz, amma avare..." -
televizyon,radyo falan yokken mum,kandil..vs ısıgında oturan aılelerın cocuklarını oyalamak ıcın basvurdukları oyunlardan bırı..
-
terminolojisi şu kelimelerden oluşur:
acem
ak arap
altı karış
aptal
ara söyleşi
arnavut
âşık
aydınlı
ayna
aynalı
aynasız
ayvaz
baba himmet
balama
balık söyleşmesi
baba yorgo
baro
baz-ı hayal
bebek
beberuhi
bilmece söyleşisi
bitiş
bolulu
büyücü
cadaloz
cadı
cazu
cızlanma
cin
cud
çay
çelebi
çerkez halayık
çingene
dayrezen
dediki
demeli
destgah
dikizlemek
dilenci arap
efe
eğinli
el peşrevi
ermeni
evet efendim söyleşmesi
ezberci
fasıl
fırdöndü
foşgeya
frenk
gaca
gaco
gazi boşnak
gelgeç söyleşmesi
göstermelik
gül söyleşmesi
habbe
habe
halk karagözü
hamam söyleşmesi
ham hum şaralop
harputlu
hatem
hatem kerizi
hay
hayal ağacı
hayalbaz
hayali
hayal perdesi
hayal sandığı
hımhım
hırbo
hoppa
huzur karagözü
hüsmen ağa
ışık rafı
ışkırlak
iftar söyleşmesi
itibar söyleşmesi
kanlı nigar
kara arap
karagöz oynatım ekibi
karagöz oyunu
kayarto
kayserili
kemteri
kerizci
kömürcü develeri
köşebaşı ustaları
külhanbeyi
kürt
laz
masana
matiz
mestan ağa
muslu
nareke
nev icat hayal
nevrekan
oski
peciz
perde açmak
perde gazeli
peş tahtası
pişbop
rumelili
salkım inci
samamiko
sandıkkar
sekban
semai
sipsi
suyabatmaz
şallı natır
şebbaz
şem'a
şeyh küşteri
şeyh küşteri meydanı
şık
tatar
tatu
tekbıyık
tiryaki
toramanlı karagöz
tuzsuz deli bekir
tüccar
yahudi
yardak
zekerli karagöz
zenne
zirzop -
çocukluk dönemlerimin en güzel ritüeliydi gölge oyunları... her akşam hiç vakit sektirmeden aynı saatte başlardı sıcacık evimizde. evet ne bir ortaoyunu sahnesi ne de okul bahçesi, evimizde oynanırdı aile fertleriyle... 70 li yıllarda yaşamışlığın en büyük artısıydı gölge oyunu. yaşam kısıtlaması gibi görünen elektrik kesintileri bizi yaşama ve birbirimize bağlayan en büyük güçtü aslında, ve ne acı ki ben bunun şimdilerde farkına varıyorum...
her akşam aynı saatlerde yolumuzu karartarak aydınlatan elektrik kesintilerimiz en büyük eğlencemiz olmuştu... gün içinde senaryolar yazırlanır, karakterler belirlenir, babacığım herkese sabah evden çıkmadan görevler verirdi... kaç çocuk vardır ki, "hadi akşam olsun da elektrikler kesilsin!" diye dua eder? evet ben ediyordum. sanki her kesinti bizi birbirimize daha çok yaklaştırıyor ve birbirimizin onca yıldır farkına varmadığı özelliklerini keşfe çıkıyorduk... mutluluklarımız, takıntılarımız, hüzünlerimiz, korkularımız, söyleyeceklerimiz ve söyleyemediklerimiz... hepsi soğuk duvarın sıcak gölgelerinde dile geliyor ve ailemizin, "biz" olmanın erdemini yerleştiriyordu yüreklerimize.
lüx lambalarımız vardı... ismi yanıltır insanı ama tüp lambalarıydı bunlar. ve halk arasında idare denilirdi kısaca. kesinti saati yaklaşınca babam seslenirdi anneme; "hadi getir bakalım yavaş yavaş idareyi hanım"... bu sesi duyduğumuzda abim, ablam, ben inanılmaz bir telaşla salondaki yerlerimizi alırdık.. geri sayım başlar, babam yazlık sinema tellalları gibi başlıyoor diye bağırırdı, gülüşürdük... salon duvarı farklı dünyaların, sevgiyle birbirine tutunmuş insanların yansımasıyla parlar, küçük parmaklar hayatımızda ne varsa hepsinin simgesi halini alırdı... hatta bir süre sonra gölge oyunumuzu geliştirip, tüm vücut gölgelerimizi kullanarak oyunlar oynamaya ve hatta korku filmleri çevirmeye bile başlamıştık. ahh ne heyecan, ne mutluluktu...
peki ya şimdilerde... evde birbirinden habersiz yaşan bireylerimiz var. bilgisayarın başına kitlenen bir çocuk, salondaki tv de haber seyreden bir baba ve oturma odasındaki tv de dizi bekleyen bir anne... nasıl kopuk, nasıl yitik... tek bunları yaşamamak adına zaman zaman kapatıyorum şalterden elektrikleri, gölge oyunu oynuyorum kızımla... ben gibi anlatacak bir şeyleri olsun, ilerde çocukluğuna baktığında içinde sarmalayacağı mutlulukları çekip çıkartabilsin diye.
ne gariptir... iletişim adını verdiklerimiz nasıl da iletişimsiz kılıyor aslında bizi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap