• 1 mart 1958 cumartesı günü ogleden sonra izmit'teki okullarından dönen (o zamanlar cumartesılerı yarım gunmus) gölcüklü lise öğrencilerinin nerdeyse tamamının (ve o gunun cumartesı olması nedenı ıle golcuktekı askerı sınemaya film izlemeye gelen karamurseldegirmendere ve bazı izmitli arkadashlarının) uskudar vapur faciasında yaşamını yitirmesinden sonra apar topar kurulan ve gene ikinci toplu olum vakasını 17 agustos 1999 tarıhınde yenıden yasayan kadersız okul.

    bı zamanlar denıze bakan camları yarıya kadar grı boyalı olan okul. o camlardan yanında oturdugumu camcıya tepetaklak cevırtıp tarıhe gectıgım okul
    onunde kocaman bır barbaros hayrettin bustu olan okul.
    cıkısında polıs arabası, olayı eksık olmayan okul.
    ıyı unıversıtelere ogrencı sokma becerısı yukseklerde seyreden, mezunlar dernegı en aktıf durumda olan devlet lısesı.
    ozledıgım yılların gectıgı okul
  • asla gerceklıgı ıspatlanmamıs bır efsaneye gore*, o vapur facıasından yuzme lısansı olan bır genc, bırakmadıgı sevgılısı ıle bırlıkte canlı olarak kavaklı sahılıne vurur. ışte o ıkı kazazedenın sahıle cıktıgı yerde kurulmuştur okul. efsanenın gerceklıgıne emın oldugumuz kısmı ise sudur: o genc astsubay olmuş ve o kızla evlenmıs hatta cocukları olmuştur.

    o kaza esnasında cocuklarını kaybeden aılelere tdynın yaptıgı yardımlarla, golcukte apartman yaptıran aıleler, apartmanlarına o kazada olen cocukların ısımlerını koyarlar.(ne yazıktır kı o apartmanlar da depremde baskalarına mezar olur)

    yıllar sonra gelen edit: uskudar faciası` kitabında bununla ilgili bir bilgiye rastlamayınca çok üzülmüştüm ki enola gay tanıyormuş bu çifti ve düzeltti beni, o genc subaymış.
  • (bkz: gbhl)
  • eskiden denizle arasında sadece yol olan(şimdilerde park düzenlemesi nedeniyle sahilden içerde kaldı biraz) deprem sonrasında dayanışma örneği okulum.
  • öğrenciler ders sırasında denize doğru hayallere dalmasınlar diye,camlarının göz hizasına kadar olan kısmı griye boyanmış okul(du benim zamanımda)bi de genelde başka okulların öğrencileri, müziğin sesi sonuna kadar açılmış şekilde okulun önünden arabayla geçerlerdi piyasa yapmak için.devamsızlık hakkı genelde kışın kullanılmaz,nisan mayıs gibi ufaktan ufaktan dersler boşlanır,genelde sahilde boş boş dolaşılır,hatta hocalar bile öğrencilerin yerini bilirdi.özellikle de nisan mayıs gibi ankarada çok bunalmamın sebebidir bu okul.insanın canı sahilde gidip aylak aylak dolaşmak ister.kötü alışmışız işte.oraya okul yapılır mı.* *
  • adı vapur faciasıyla anılırken, bizim kendisini deprem lisesi olarak tasfir etmemize sebebiyet verecek bir felaket dayanışması örneği gösteren, nice bilim adamları, doktorlar, `cumhuriyet tarihine vizyon sahibi kazandırmış kişiler`i yetiştirmiş, hala daha televizyon kanallarında gördüğümüz bir çok ismin referansı olan ortaöğretim kurumu -lise-.
    başarısızlığımın cezası olarak tanımıştım kendisini; asi bir değirmendereli olarak iyice pısmış bir halde koridorlarında yürümeye başlamıştım gölcüklü psikopat delikanlıların bakışları esnasında. ilk günler "bugünde botlarımı ceketimi kimseye kaptırmadan geldim oh be" dilekleriyle geçmiş, sonrasında aktif stratejiler ve sahip olunan avantajların yerinde kullanılması dahilinde aslan asker şvayk'ı oluvermiştim okulun.
    hapisane duvarlarını andıran okul binası benim için gençliğimin bir büstü olmuş, kitap yüzü açmayan şahsımı kitap okumaya teşvik edecek ve bu bağlamda g.tümü kaldıracak olaylarıyla karşılaşmış, kavgacı ve asi gençlik ile, geleceğini kurtarmak zorunda olduğunu anlamasına yardımcı olabilecek urbant legendler arasındaki nizafi ayrımdan yararlanıp güzel bir üniversiteye kapak atmamı sağlayacak lise olmuştu bana.
    her ne kadar her koldan insanın cirit attığı ve polis arabalarının eksik olmadığı okul çıkışlarına rastlansa da, bir o kadar kendisiyle zıt çelişkileri barındıran bir edayla öğrencinin her türlü ihtiyacına cevap verecek kaliteli öğretmenlere sahip, azınlıkta mı çoğunlukta mı bilinmez ama gerçekten pis bir hayatı ikinci plana atmaya her zaman hazır, saygıda kusur etmeyen, çekinen ve mesafeli davranan öğrencilere sahiptir.
    kötünün iyisi değil, iyinin kötüsü de değil. kendince ayrı bir sınıflandırmaya tabi olacak şekilde sokakta görseniz kötü diyebileceğiniz ama hiçbir zaman insan olmayı unutmayacak derecede anlayışlı ve bir o kadar sınıflandırma manyağı insanlara manyaklıklarını yedirtecek ölçüde bu kurallarını bozar bir edayla kuralları her zaman kabul etmiş ve uygulayan insanlardan meydana gelmiş bir okuldur her şeyden önce.
    bundan sonrasında da okulumdur, canımdır, bitanemdir.
  • yeni adıyla gölcük barbaros hayrettin anadolu lisesi.mezunu olduğum,konumu güzide lisedir.eğitmenleri de hatrı sayılır donanımdalardır.

    *
  • 1999 haziran ayında mezun olduğum ve hemen akabinde depreme yakalandığımız lise. birçok öğretmeniniz öldü ve öğrenci ... hatta depremden hemen önce gölcük çarşıda karsılasıp sohbet ettiğim edebiyat öğretmenimiz ali çekinmez'i unutmam ruhu şad olsun ... 11 sosyal d sınıfında ki arkadaşlara selam olsun.
hesabın var mı? giriş yap