• warhammer 40k kurgusunda chemos gezegenine düşen ve daha sonradan emperor's children lejyonunun komutası verilmiş primarch.

    heresy öncesi:
    kendi lejyonu bir kaza sonucu, daha great cursade'e katılamadan, oldukça kayıp vermiştir. bu sebepten dolayı bir süre horus ve luna wolves lejyonu yanında savaşmıştır. yalnızca emperor'un sahip olduğu mükemmeliyete ulaşmayı kendine ve lejyonuna hedef olarak göstermiştir. ferrus manus en yakın olduğu primarch idi. kardeş primarchları ve kendi askerleri arasında "the phoenician" veya "the pheonix" olarak anılır(dı).

    heresy ve sonrası:

    --- spoiler ---

    laer adında bir ırka karşı yürütülen savaşın son aşamasında laerlerin en büyük tapınağına girilir. tapınağın ortasında, excalibur misali, kayaya saplı bir kılıç bulunur. fulgrim zaferinin bir göstergesi olarak kılıcı alır. ancak kılıcın içerisinde bir slaanesh demonu hapsedilmiştir. bu demon zamanla fulgrim'in zihnini ele geçirir. yalanlarla ve sorularla zavallı primarch'ı slaanesh'in yoluna saptırır. horus isyan etme amacını açıkladığı zaman, fulgrim iron hands primarch'ı ferrus manus'u onun tarafına geçirebileceğini söyler. en yakın kardeşi ferrus manus bu önerisini reddeder ve iki primarch iron hands amiral gemisinde dövüşürler. ferrus manus yaralanır, fulgrim kaçar. daha sonraları ıstvaan sistemindeki drop site massacreda iki primarch tekrar karşılaşırlar ve bu sefer fulgrim (kılıcındaki demonun etkisiyle, kendi iradesine karşın) ferrus'u öldürür. daha sonra yaptığını vicdanı kaldıramaz ve demon ona acısını dindirebileceğini söyler. teklifi kabul eden fulgrimin bedenini işgal eden demon, kendi vücuduna hapsedilmiş fulgrime ebediyete kadar işkence etmeye devam edecektir. ultramarines primarch'ı roboute guilliman'ı yaralayan da bu ipnetordur.

    --- spoiler ---

    dolayısıyla trajik bir hikayesi olan primarchımız demon princeliğe yükselmemiş, demon zorla vücudunu ve iradesini ele geçirmiştir.

    edit: imla
  • mükemmeliyetçi kişiliğini çok takdir etsem de roboutte guilliman gibi adamın ötesi kişilikte primarchımıza yaptığı hareket en hafif tabirle ayıptır, terbiyesizliktir.

    ayrıca emperor'un adı ve aquila'sını taşımaya hak kazanmış tek lejyonun primarchıdır.
  • mükemmeliyette post-emperor akımına kaymış ve gözden kaybolmuştur.
  • 3rd. legion candır, hainlerin en güzeli, düşmüş aristokratıdır, boşa harcamış potansiyeldir. fulgrim deamon'lık seviyesine gelince kendi evlatlarına yüz çevirmiştir. ama nasıl güneşe neden parlaksın diye kızamazsan, fulgrim'e de neden kibirlisin diye kızamazsın.
  • (bkz: warhammer 40k) evrenindeki 3.lejyonun (bkz: emperor's children) primarch'ı. chaos tarafına geçme gafletine düşse de bunu kendi isteğiyle değil, beyni yıkandığı için yapmıştır. üstelik bu olayda, fulgrim'in en büyük zaafı olan kibir duygusunun rolü de yok denecek kadar azdır.

    eski hayatı

    emperor abi primarch'ları ilk yarattığında chaos tanrıları bu yavrucakları galaksinin etrafına dağıtıyor. bu evrende de insanlık diğer gezegenlere yerleşmiş fakat yaşanan savaşlar sonucu gezegenler arası bağlar kopmuş sayılır. fulgrim de chemos isimli, oldukça sıkıntılı bir yere gönderiliyor.

    bu gezegen geçmişte önemli bir madencilik dünyasıymış, fakat çevresel koşullar sebebiyle oldukça kötü bir hale gelmişti. gezegeni 2 küçük yıldız aydınlatıyordu fakat tüm gezegeni çeviren toz bulutları yüzünden ne gündüz ne gece yaşanıyordu. age of strife sırasında diğer gezegenlerden mahrum kalan chemos, gıda sıkıntısı çekmeye başlamış, nüfusunun önemli bir kısmını kaybetmişti. gezegende kala kala bir avuç kale-fabrika kalmış, yaşayan insanlar da 7/24 bu fabrikalarda çalışmaya başlamışlar.

    fulgrim, callax isimli, gezegende bulunan en büyük bir kale-fabrikanın yakınına düşüyor. izciler gidip bakınca çok güzel yüzlü bir bebek buluyorlar. fakat chemos dünyasındaki geleneklerden birisi, anne ve babası olmayan çocukların yük olmasın diye öldürülmesi. ama bebeği bulanlar onu o kadar seviyorlar ki bir şekilde yöneticileri ikna edip onu evlat ediniyorlar. bu bebeğe de eski bir chemos tanrısı olan fulgrim ismini veriyorlar

    beklentileri boşa çıkarmayan fulgrim, primarch olmasının da etkisiyle o kadar çok çalışıyor ki 15 yaşına gelince callax'ı yöneten grubun bir parçası oluyor.

    fulgrim liderliğe yükseldikten sonra mühendis ekiplerini gezegenin dört bir yanına yayıyor ve antik sayılabilecek madenleri keşfediyor. haliyle callax'ın hazinesine büyük miktarda para akıyor, kısa süre sonra da fulgrim gezegenin lideri kabul ediliyor. bu süre zarfında bir kaç kez evleniyor. bunlar politik evlilikler olsa da geçmişte evlendiğini bildiğimiz tek primarch fulgrim.

    gezegenin kaynaklarını en iyi şekilde kullanan fulgrim, kıtlık gibi sorunları da çözüyor. daha sonra diyor ki "biz yıllarca köle gibi fabrikada çalıştık. madem yapacak bir şey kalmadı, o zaman sanat yapalım" diyor ve chemos yeni bir çağa giriyor.

    kısa süre sonra chemos'un toz bulutları arasında ışıklı, rgb'li devasa bir gemi beliriyor. bu devasa disko topunu gören fulgrim, gezegeninde gelen bu yabancılar ile görüşmeye davet ediyor. ve yabancıyı görür görmez dizlerinin üstüne çöküyor. çünkü fulgrim'in karşısına çıkan bu yabancı, emperor of mankind 'dan başkası değil. mükemmeliyetçiliği ile ön plana çıkan bu primarch, her anlamda mükemmel olan emperor'a bağlılık yemini ediyor ve 3.lejyonun komutanı oluyor.

    horus heresy öncesi

    emperor abi fulgrim'e great crusade gibi kavramları öğretip ona 3.space marine lejyonunun komutasını veriyor. fakat fulgrim bulunmadan önce bir kaza yaşandığı için lejyonun büyük bir kısmı yok olmuş, sadece 200 küsür space marine kalmış. fulgrim her şeye rağmen askerlere öyle bir konuşma yapıyor ki emperor "bunlarda iş var" deyip 3.lejyona emperor's children ismini veriyor.

    günün birinde fulgrim, terra olarak bilinen dünya gezegenine iniyor. burada da karşısına 10.lejyonun primarch'ı ferrus manus çıkıyor. iki primarch birbirini daha önce hiç görmemiş, fakat sohbet ettikleri esnada konu great crusade sırasında kullanılacak en iyi kılıcı yapmaya geliyor. fulgrim diyor "en iyisini ben yaparım", ferrus manus diyor ki "o işi senin gibi zayıf, yumuşak elli birisi yapamaz (ferrus manus'un demirden elleri var)" iki kardeş oturup en iyi kılıcı yapmaya çalışıyorlar. aradan tamı tamına 3 ay geçiyor. fulgrim forgebreaker isimli, tek darbesiyle koca dağları yerle bir edebilecek bir çekiç yapıyor. ferrus manus ise fireblade diye bir kılıç yapıyor ki bu silah ebediyen yapıldığı ocağın ateşini taşıması için yapılmış. yani 7/24, hiç sönmeden yanıyor.

    iki primarch da işlerini bitirince birbirleriyle çok iyi anlaşıyor. hatta fulgrim, ferrus manus sanat gibi kavramlarla pek uğraşmıyor diye ona çirkin anlamına gelen gorgon lakabını takıyor. bu çok hoş olmayan isim de ferrus manus'a kene gibi yapışıyor.

    laer olayı

    great crusade sırasında emperor abi laer isimli bir ırkın soyunu kurutmak istiyor, fakat bu savaş gerçekleşirse insanlık çok ciddi kayıplar verecek, o yüzden saldırıdan vazgeçiliyor. ama fulgrim ortaya çıkıp emperor'a "orada dur" diyor ve kısa bir sohbetten sonra laer ırkına yapılacak saldırının lideri oluyor.

    fulgrim ve askerleri laer ırkının gezegeni laeran'a gelip büyük çaplı bir soykırıma başlıyor. katliamın son aşamalarında ise havalı bir tapınak buluyor. işin kötüsü, fulgrim'in bu esnada chaos tanrılarının varlığından haberi yok. bu tapınak da bağımlılık ve hazzın tanrısı slaanesh'e adanmış. tapınağı zar zor ele geçirdikten sonra fulgrim bir kılıç keşfediyor, bu kılıç da onun sonu oluyor.

    horus heresy

    fulgrim'in bulduğu kılıcın içine bir slaanesh daemon'u sıkışmış. fulgrim, laer ırkına karşı kazandığı zaferin sembolü diye bu kılıcı yanında taşımaya başlıyor. fakat kılıcın içindeki daemon ara sıra fulgrim'e fısıldayıp onu emperor ve imperium of man'e karşı dolduruyor. hatta bu kılıcı ferrus manus'un ona hediye ettiği fireblade'den bile daha sık kullanmaya başlıyor.

    fulgrim bu kılıçla o gezegen bu gezegen demeyip dolaşıyor ve diasporex isimli, hem insan hem de xenos nüfusuna sahip göçebe bir toplum ile karşılaşıyor. buradaki insanlara imperial truth anlatılıyor ve xenos'un yok edilmesi gerektiğinden bahsediliyor. fakat xenos ile yakın ilişkiler kurmuş insanlar fulgrim'e boyun eğmeyi reddediyor. ortaya çıkan savaşta da hemen herkes fulgrim'in değişik davrandığı fark ediyor. çünkü slaanesh'in daemon'u yavaş yavaş onun beynini yıkamaya başlamış.

    warmaster horus'un isyan ettiğini öğrenen fulgrim ilk başta emperor saflarında savaşıyor. fakat horus fulgrim'in yanına inip "az konuşalım hak vereceksin bana" deyip onu bir toplantıya çağırıyor. horus toplantı sırasında chaos'tan aldığı güçleri ve primarch'lığının verdiği karizmanın tamamını kullanıyor. toplantıdan çıkan fulgrim ise kendini chaos'a adamaya karar veriyor.

    fulgrim artık emperor'u mükemmelliğin simgesi değil, insanlığın mükemmel olmasına giden yolda duran bir engel olarak görüyordu. bu yüzden en sevdiği kardeşi ferrus manus ile konuşup onu da horus'un yanında savaşması için ikna etmek istiyordu.

    ikisi buluşuyor, fakat ferrus manus fulgrim'e şiddetle karşı çıkıyor ve ipler kopuyor. ikisi de ölümüne savaşsa da kimse kazanamıyor. fakat drop site massacre sırasında fulgrim, kılıcının içindeki daemon'un yönlendirmeleri ile kardeşinin kafasını kesip öldürüyor. ama ne yaptığının farkına varınca öylesine üzülüyor ki kılıcın içindeki daemon'un "senin bedenini ele geçireyim, böylece içindeki kederi tamamen yok ederiz." sözlerine uyup bu teklifi kabul ediyor.

    daemon'da fulgrim'in bedenini kendi bedeni gibi sahiplenip horus'un karşısına çıkıyor. ama horus zeki birisi, karşısındaki kişinin kardeşi olmadığını anlıyor. daemon'u yok etmeye hazırlanırken fulgrim'in bedenindeki daemon diyor ki "fulgrim güvende, fakat beni bu bedenden çıkarmanın hiç bir yolu yok. o yüzden benim bir daemon olduğum ikimizin arasındaki bir sır olsun, ben de ebediyen senin davanda savaşayım."

    horus bu teklifi kabul etse de daha sonra gerçekleşen bir toplantı sırasında lorgar kardeşinin bedeninde bir şey olduğunu fark edip toplantıda çıkıntılık yapıyor. masayı deviriyor, fulgrim'in ağzını yüzünü kırıyor. horus'da çıkıp "kardeşim ben bilmiyor muyum bunun fulgrim olmadığını, neyse ben hallederim" deyip lorgar dışında herkesi odadan kovuyor. lorgar yeteneklerini kullanıp daemon'u kovmaya çalışırken horus gerçek fulgrim'in yok olabileceğini söyleyip lorgar'ı durduruyor. daemon'un kontrolündeki fulgrim de horus'un galaksiyi yakma planına uymaya devam ediyor.

    horus heresy sonrası

    horus heresy sırasında tamamen slaanesh'e bağlanan fulgrim, horus yenildikten sonra kendi yarattığı bir daemon world'e yerleşiyor. söylentiye göre burada hiç bir ölümlünün hayal edemeyeceği "deneyimler" yaşanıyormuş.

    fakat fulgrim'in son kez görülmesi 31k yılında gerçekleşiyor. ultramarines birliğinin primarch'ı roboute guilliman ile savaşan fulgrim, guilliman'ın boğazını zehirli bir kılıçla kesip turp gibi adamı emperor gibi yatalak ediyor. neyse ki 41k yılında guilliman abi tekrar dirilip imperium'un başına geçiyor.

    klon fulgrim

    fulgrim ile alakalı en ilginç şey ise fabius bile isimli space marine tarafından gerçekleştiriliyor. emperor's children lejyonundaki bir asker olan fabius bile, uzun uğraşlar sonucu bir primarch'ı klonlamayı başarıyor. bu da genetik babası olan fulgrim oluyor.

    klon fulgrim horus heresy sırasında yaptıkları için oldukça pişman olduğundan bahsediyor ve tekrar emperor için savaşmak istiyor. fakat fabius bile, yarattığı bu şeyi bir necron phaeron'u olan trazyn the infinite'in ellerine bırakıyor...

    -

    velhasıl, güzellik konusunda sanguinius ile kapıştırılan fulgrim, çok kötü bir seçim yapıp laeran gezegenindeki kılıcı çektiği için artık aramızda değil. daemon fulgrim muhtemelen gezegeninde alkol, parti, seks gibi şeyler ile meşgul olsa da gerçek fulgrim'e ne olduğu hakkında bilgimiz yok. aynı horus gibi varoluştan silindi mi, yoksa klon fulgrim'in içine mi girdi emin değiliz.
hesabın var mı? giriş yap