• 2008 danimarka filmi. küçük ve feci sıkıcı bir kasabaya sürülen polis memuru, ilk başta her işi kuralına göre yapmak ister, fakat kasabada her şey kurallara uygun bir şekilde yürümez (yabancılar da sevilmez, evet). herkes (tüm kasabalarda olduğu gibi) bazı sırları bilse de ses çıkarmaz. polis de yavaştan olan bitene ayak uydurmak durumunda kalır.
    imdb puanı: 7.0/10
    tarafımdan tavsiye edilir.
  • türkçeye korkunç mutluluk olarak çevrilebilecek danimarka yapımı dört dörtlük bir film.
    filmin yönetmeni henrik ruben genz. danimarka'nın oscar adayı.
    ülkesinde düzenlenen festival ve yarışmalarda ödüllere ambargo koymuştur.
  • ismi turkceye "korkunc mutlu" seklinde cevrilmesi gereken film.
  • basarili bir film oldugu su goturmez!
  • 2008'de kristal küre'yi kazanmış filmdir.
  • danimarka'lı yönetmen henrik ruben genz imzalı 2008 yılı yapımı danimarka filmi.. bir çok ödüle sahip film,eşinden boşanmış ve işlediği bir suç yüzünden ücra bir kasabaya sürülen genç bir polis memurunun hikayesi. hemen hemen herkesin kasabada olup biten her şeyi bildiği, barda bira içmek ve kağıt oynamak dışında uğraşı olmayan bu soğuk ve tekinsiz kasabaya başlangıçta uyum sağlayamayan kahramanımız, gelişen olaylar karşısında fazla direnemeyecek ve oranın bir parçası olacaktır. kuzey sinemasından iyi bir örnek.
  • başlığı görünce randıman gülüyor sanmıştım. oysa durum çok ciddiymiş
  • danimarka usulü fargo. taşra her yerde taşra; medeniyetlerine öykündüğümüz, yer yer imrendiğimiz ve hatta kabul edelim kıskandığımız ülkelerde de bir taşra var ve bu taşra bizim taşramızdan daha iyi bir yer değil. hatta belki bizim taşramız daha samimi denilebilir.

    taşralar tekinsizdir; sadece doğası, medeniyetten uzak oluşlarıyla değil insanları, kültürü ve uzaklıklarıyla da tekinsizdirler. taşra uzaktır, devletin eli uzanmaz; halk da istemez zaten devleti. devlet fazlalıktır, sırtta taşınan bir yük, bir kamburdur. devlet ile taşra arasında bir centilmenlik anlaşması vardır. devlet taşralılara, taşralılar da devlete çok sorun çıkarmazlar. ara sıra asker lazım olunca devlet taşraya gider, karşılığında da vergi almaz ve insanların gözüne çok görünmemeye çalışır. usulen bir devriye atar, o kadar.

    her ülkede taşra bir sırdır; bu sırrın üstüne gidilirse yapışkan bir yılışıklığa dönüşür ama sırrına vukuf olunamaz. kurnazdır taşralı. bir ülkenin ruhu sadece şehirlerinde görülemez, taşraya da bir göz atmak gerekir. o yüzden taşra filmlerini severim. çağdaş dünyada az çok bütün şehirler birbirine benzemeye başladılar ama taşra çok az değişir. bu yüzden kültürel kodlar daha belirgin, daha az dokunulmuş, daha az bozulmuştur. eminim biraz daha danimarka taşrası üzerine film izlense, bütün danimarka olanca sakilliği, safrası ve çirkinliği ile önümüze serilecektir.

    tabii ki burada hamaset yapmıyorum; yukarıda da belirttiğim gibi az çok bütün taşralar aynıdır (çirkinlikleri ile, yoksa her ülkede farklı biçimde zuhur eder). bizim taşra filmlerimizde de bizim çirkin yüzümüz var. bu film (kaba bir genelleme olacak ama mazur görün) bana kendi köylülüğümüzü ve gelişmememişliğimizi hatırlattı. bizim en büyük sorunlarımızdan biri köylülük. hala köylü gibi davrandığımız, şehir hayatına uyum sağlayamadığımız için içinde bulunduğumuz çamurda debelenip duruyoruz (''bir filmden amma sosyolojik çıkarım yaptın'' diye itiraz edecek olanların başımın üzerinde yeri var. yalnız unutulmasın, sinema sosyolojisi diye bir şey var ve ben sinema ve türk sineması üzerine çalıştım, övünmek gibi olmasın).*

    bundan sonrası sürprizbozan:

    --- spoiler ---

    hayatında giden bazı olumsuzluklar yüzünden mesleki kariyeri inişe geçen bir polis memuru geçici olarak taşraya tayin olur. şehirli normlarla yetişmiş olan karakterimiz, taşra hayatının boğuculuğu, tutuculuğu ve sıkıcılığına ayak uydurmakta güçlük çekmektedir. halka karışma çabaları ve kendi şehirli (hadi burjuva diyelim) değerleri ile taşraya ait değerler çatışmaya başlar. bu çatışma, polisi hayal bile edemeyeceği bir yere sürükler. taşra kasabasındaki insanların ne kadar kurnaz olabileceğini kestiremeyen kahramanımız partiyi ödemek durumunda kalır.
    --- spoiler ---

    sinematografiyi, oyunculukları ve kurguyu sevdim. senaryo ve yönetim daha başarılı olabilirdi ama o kadar kusur olur. yavaşlığı ile tipik bir avrupa filmi, aksiyon çok fazla yok (sonra bana sövmeyin). imdb puanı 6.9/10, benim puanım 7.2. taşra filmlerini sevenler ve fargo hayranları kaçırmasın derim.

    `küçük bir dipnot:danimarkalılar dabatakoynuyormuş, öğrenmiş olduk. hem de galibaihaleli batak`.*

    iyi seyirler efenim!..
  • danca konuşulan film. hastasıyım, hele de mads*konuşursa!

    fazlasıyla (bkz: bir zamanlar anadolu'da) tadı veren film.
hesabın var mı? giriş yap