• (bkz: demir bükey)
  • ayakla frene basmadan önce el freninin birazcık* çekilmesi suretiyle kısalan mesafe. (bkz: ben taksicinin yalancısıyım)
    neden: ani frende ön tekerleğin önce kitlenmesinden dolayı arka havaya kalkar ve durmaya katkısı çok az olur. bütün yük ön tekerleğe bindiğinden araba kızaklama yapar*.

    taksicinin sıçışının farkedilmesi üzerine edit:
    el freni çekmenin bilimsel olarak durma mesafesini azaltması söz konusu değildir*

    fiziksel açıklama:

    fren mesafesi sabit bir momentuma sahip bir aracın, momentumunu sıfır*'a indirinceye kadar geçen sürede aldığı mesafedir.*

    m* x v* = f* x t* : formulünde de görülececeği gibi süre sürtünme kuvveti'yle ters orantılı olarak değişir.

    sürtünme kuvveti ise

    fs = n* x k*

    olduğundan

    t* = v* x g* / k*

    sonucunda fren mesafesinin sadece sürtünme katsayısına bağlı olduğu görülür: şu halde sağlam fren sağlam lastikle olur.

    lastik ebadı, araç ağırlığı fren mesafesinde etkili değildir.

    ayrıca "arabayı aslında ön frenler durdurur, arka frenler de savrulmayı engeller" yerinde bir tespittir. *
  • fren mesafesi temelde dört ana faktör ile ilgilidir:

    sürücünün algı süresi
    sürücünün tepki süresi
    aracın tepki süresi
    aracın fren yeteneği

    bu faktörleri alt başlıklarda inceleyecek olursak:

    sürücünün algı süresi

    sürücünün frenleme ihtiyacını hissettiği süredir. yolun ortasına bir çocuğun fırladığını farketme, ve bu durumu farkettikten sonra frene basmaya karar verme arasında geçen süreye algı süresi denir. algı süreleri yaşa ve kişiye göre değişir. genç ve dikkatli insanların algı süreleri yaşlı ve dikkatsiz insanlara göre daha düşüktür. bununla birlikte algı süresi hızla da birlikte değişir. aracın hızı arttıkça algı süresi uzar. algı süresinin sabit kaldığı durumda dahi hızın artması fren mesafesini uzatacaktır, fakat hız arttıkça algı süresi sabit kalmamakta artmaktadır (bkz: çifte bela).

    sürücünün tepki süresi

    sürücünün frene basmaya karar verdikten frene basmasına kadar geçen süredir. sürücünün tepki süresi araç ile de ilgilidir. otomatik şanzımanlı arabalarda sürücünün sadece frene basması yeterliyken, manuel şanzımanlı arabalarda sürücüler hem debriyaj hem de frene basmaya yatkındır. fren pedalının boyutu, pedallar arası uzaklık, kullanıcının oturduğu konumun rahatlığı, varsa topuklu/topuksuz ayakkabı seçimi sürücünün tepki verebilme süresini arttırabilir/azaltabilir.

    aracın tepki süresi

    pedala basıldıktan sonra aracın frenlemeye başlaması için geçen süredir. günümüzden bazı araç üreticileri fren destek sistemleri ile daha düşük tepki süreleri yakalamaya çalışmaktadırlar. fren pedalının başında bir boşluk olması, veya panik frende aracın yeterli fren basıncı hissedememesi; fren tepkisinin de düşük kalmasına sebep olabilmektedir.

    aracın fren yeteneği

    bütün araçların fren yetenekleri farklıdır. bu konu da bir kaç alt başlık altında incelenir:

    aracın fren sistemi
    lastik basınçları
    lastik deseni ve yüzey malzemesi
    araç ağırlığı
    aracın süspansiyon sistemi
    yolun yüzey malzemesi
    yolun maruz kaldığı hava koşulları
    yol eyimi
    rüzgar hızı ve yönü

    alt başlıkları inceleyecek olursak:

    aracın fren sistemi

    frenlerin kampana/disk mi olduğu, disklerin seramik olması, hava/su soğutmalı olması gibi konular önemlidir. disk frenler frenleme mesafesini kısaltır. seramik ve soğutmalı diskler yüksek hızlarda, uzun süren frenlemelerde aynı fren gücünün sürekli olarak uygulanabilmesini, ve ekipmanın aynı fren direncini uygulayabilmesini sağlar. elektronik fren gücü dağıtım sistemleri ile fren gücü dört tekerlek üzerinde ayrı ayrı optimal durma mesafesini yakalamak için dağıtılabilir. tekerleklerin kilitlenmelerini önleyen frenleme sistemleri ile aracın frenleme boyunca kendi yol çizgisinden çıkmaması ve sürücünün kontrolünü kaybetmemesi sağlanır. araçların fren sistemleri, fren mesafelerini dramatik olarak etkiler.

    lastik basınçları

    araç lastiklerinin hem kış hem yaz koşullarında lastik yüzeylerini yol ile tam temasda bulunduracak basınçta bulunmaları, aşırı veya az şişirilmemeleri gerekmektedir. düşük lastik basınçları lastiğin yüzey temasını azaltabilir, yüksek basınçlar lastiğin frenlemede bütünlüğünün bozulma ihtimalini arttırır.

    lastik deseni ve yüzey malzemesi

    bazı lastikler daha düşük sürtünme ve daha yüksek hızlar, bazı lastikler ise daha üstün tutuş ve kısa fren mesafeleri için tasarlanırlar. frenleme esnasında lastik zemin ile deseninin imkan verdiği ölçüde temasta bulunabilir. lastik yüzey malzemelerinin yumuşaklığı ve zemin ile sürtünmeyi arttırıcı olması frenleme mesafesini kısaltır. lastiklerin ebatları frenleme mesafelerinde önemli yer tutar. daha kalın lastikler daha yüksek frenleme ve daha kısa duruş mesafeleri sağlarlar, daha ince lastikler ise daha uzun duruş mesafelerine yol açarlar.

    araç ağırlığı

    araç ağırlığı fren mesafesini etkileyen bir unsurdur, araçların hem süspansiyonları, hem de lastikleri araçların sadece ve sadece üretici tarafından belirtilen istihap haddi dahilinde güvenli frenleme yapabilmelerini garanti eder. istihap haddinin ötesinde yüklenilen araçların frenleme performansları düşer. aynı aracın yüksüz sürümü yüklü sürümünden kısa sürede durmaktadır. araç ağırlığı arttıkça frenleme mesafesi de artar.

    aracın süspansiyon sistemi

    aracın süspansiyon sisteminin sertliği/yumuşaklığı, yüksek baskıya dayanıklılığı fren mesafesini doğrudan etkiler. frenleme anında aracın ağırlık merkezinin olabildiğince frenleme anından önceki haline yakın tutulması görevi süspansiyon sisteminin görevidir. her frende öne yatan bir aracın arka tekerleklerindeki baskı azalacak, bu tekerleklerin fren gücü düşecek ve aracın frenleme süresi ve duruş mesafesi artacaktır.

    yolun yüzey malzemesi

    yolun yüzey malzemesi sürtünmeyi doğrudan etkiler. daha yüksek sürtünme sağlayan yol malzemeleri frenlemeye olumlu etki eder. yolun yüzeyinin metreler ilerledikçe aynı yapıyı koruması da lastiklerin ve frenlemenin sağlığı açısından önemlidir.

    yolun maruz kaldığı hava koşulları

    yolun sıcaklığı/soğukluğu, ıslak/kuru olması, üzerinde toz bulunması/bulunmaması frenleme mesafesini arttırır veya azaltır. sıcak, kuru, ve tozsuz bir yol frenleme mesafesini düşürürken, soğuk veya ıslak, yahut tozlu yollar frenleme mesafesini olumsuz etkiler.

    yol eyimi

    yol eyimi frenleme mesafesini doğrudan etkiler. yokuş yukarı frenleme mesafeleri azalırken, yokuş aşağı frenleme mesafeleri artar.

    rüzgar hızı ve yönü

    aracın hareketine ters esen rüzgarlar frenleme mesafesini düşürürken, araç ile aynı yönde hareket eden rüzgar frenleme mesafesini uzatır.

    http://www.nhtsa.dot.gov/cars/testing/brakes/ adresinde, national highway traffic safety administration'ın 1998 yılında yapmış olduğu çeşitli ve kapsamlı testleri inceleyerek kullanıcılar bu konuda gerçek test verilerine ulaşabilirler.

    kimse bilmediği konularda konuşmak zorunda değil. konu hakkında tek bildiğiniz lisede öğrendiğiniz bir kaç formül ve muhabbet ettiğiniz taksicinin yumurtladığı laflarsa, basitçe susun. insanları yanlış bilgilendirmeyin.
  • durma mesafesinin araba ile ilgili kısmı.
  • bu da trenin fren mesafesi (hayır, ona tren mesafesi demeyelim):
    http://www.liveleak.com/view?i=31f_1257814797
  • istanbul'u bilenler için söylüyorum: (bkz: böyle bir şey yok)

    sik beyinli insanlar fren mesafesi gördü mü hemen o araya, önünüze girerler. götlerine vites girecesiler.
  • bunu ayarlarken aklınızdan çıkartmamanız gereken bir husus da önünüzdeki aracın fren mesafesinin sizinkinden daha kısa olduğu durumlarda şayet ona çok yakın seyrediyorsanız seyehatinizin kendisinin bagaj kısmında sona erebileceğidir.

    elbette aynı durum siz ve arkanıza girip 1 metreden takip eden pezevenkle aranızdaki sevgi ve saygıya dayalı fren-durma ilişkisi arasında da geçerlidir.
  • genelde abs'nin kısalttığı düşünülen ama aslında öyle olmayan mesafe.
  • teorik olarak öndeki araç ile aranızdaki mesafe değildir..

    dersimizden bir alıntı..
    "tkp 101 (evet ders kodu biraz tehlikeli) - takip mesafesi:

    sevgili sürücü, sen 90'la giderken, kimi zaman öndeki araçla aranda 50 metre mesafe olsa da, senin fren yaptığında öndeki araca koymaman için yeterli olmayabilir.. ki ayrıca kimi yurdum trafiklerinde, 90'la rahat rahat gidilebilen bir yolda, arkandan 150 ile gelip seni geçmek isteyenler olacaktır, bu yüzden sırf önü değil, arkanı da kollaman gerekecektir ki, öküzün biri "nasıl olsa çekilir" mantığıyla gelip götüne girmesin..

    bu noktada çözüm nerede?

    çözüm tam olarak araba kullanmamakta.. şaka şaka yok öyle bir şey.. çözüm kendi araç takip mesafeni yaratmakta..

    tkp 102 - takip mesafesi yaratmak

    olay çok basit.. istersen 200'le git, (sana gitme demeyeceğim ama gitme lavinia) olay sürücünün bakış açısında bitiyor.. sen 200 ile giderkene hala daha öndeki aracın tamponuna bakarsan, o da öndeki aracın tamponuna, onun önündeki de öndeki aracın tamponuna bakıyorsa.. onların da önündeki araç yolda bir terslik olduğunda hafif bir fren yapmak isterse;

    ne olur?

    en öndeki,
    1. araç hafif bir fren yapar.. arkadan gelen,
    2. araç, ön tarafa bakmadığı için biraz daha sert bir fren yapar.. onun da arkasından gelen
    3. araç yine ön tarafa bakmadığından daha da sert bir fren yapar.. ve tabii ki daha da arkadan gelen
    4. araç bu dayanılmaz hafifliği olan zamanlamada fren mren yapamaz önce 3'e, ardından da dolaylı yoldan 2'ye ve hatta 1'e çakar veya "uuuuv beybi uçarım kaçarım" deyip şerit değiştirirken yandaki kamyon ona çakar..
    bilimsel olarak çözümleme yaparsak sonuç ortada..

    bu bağlamda: özellkle istanbul trafiğinde "hübeeleeee araç takip mesafesine girmesene ayuuuu" demeniz size bir fayda sağlamayacaktır.. "sizi, (burada vurgu var) yasa korur" (toroğlu, e, yıllardan bir yıl) gibi klişelere başvurmayacak olursak, sizi yine kendiniz korur.. yukarıdaki şekli tekrar inceleyelim:

    1. araç hafif bir fren yapar..
    2. araç, ön tarafa baksa da bakmasa da bir fren yapar..
    3. araç yine ön tarafa bakıyorsa zaten 2. araç ile birlikte fren yapar..
    4. araç "orada bir bokluk var, yavaşlayayım en iyisi" diyerek, öndeki araçların stop lambalarının da verdiği yetkiye dayanarak, onları karı koca, yok yok bu değildi, fren pedalıyla ilişkiye girer..
    sonuç ortada..

    ana düşünce: siz de araç kullanırken öndeki aracın tamponundan ziyade, optimum mesafede size sorun çıkarabilecek araçları gözlerseniz, daha güvenli, daha fren balatası dostu bir sürüş elde edersiniz.. belki bir gün diğer sürücüler de bu uygulamaya geçer.. ne dersiniz? fena olmaz değil mi?"

    özet geç lan piç: mal mısın arkadaşım neyine güvenip kamyonun arkasından 80'le gidiyorsun? önündeki aracı görüyor musun ki, haldır haldır gidiyorsun? ölmek mi istiyorsun?
  • sadece araç açısından düşünürsek (sürücünün algı ve tepki süresi hariç), araç yolda seyir esnasında iken, fren pedalına basıldığı anda referans alınması gereken yol üzerinde bulunduğu nokta ile durduğu anda üzerinde bulunduğu nokta arasındaki uzaklık.

    bu mesafenin olabildiğince düşük olması hedeflenir, sert frenleme yapılacağı göz önünde bulundurularak. yeni teknolojiler ile tasarlanan abs fren sistemi bu mesafeyi kısaltabilir biraz, ama duruma göre uzatabilir de. abs fren sistemi sert frenlemelerde bile tekerleklerin tamamen kilitlenip kaymaya başlamasını engelleyip, daha kontrollü bir frenleme sağlar.
hesabın var mı? giriş yap