• hayatini, televizyon vasitasi ile cocuklari egitmeye adayan, televizyonculuga farkli bir yaklasim getirmeye calisan, reality showlarin olmadigi bir zamanda cocuklara gercegi, en dogru dilde sunmayi basaran, yasli, ciliz ama cok tatli dilli bir amcaydi bu.

    turkiye'de veya avrupa'da gosterilmedi hicbir zaman. ingiltere'de azicik gosterildi. ancak amerika icin cok buyuk biriydi o. bizim zamanimizin adile nasit'i ne ise, amerikali cocuklar icin de fred rogers idi.

    "sizin hic annesi ve babasi ayri olan bir arkadasiniz oldu mu?" gibi konulari vardi programlarinin. kucucuk cocuklari, kendi oynattigi bariz olan kuklalar ile televizyon basina yapistirmayi basarir, onlari inanilmaz guzel egitir ve eglendirirdi. 11 eylul'un ardindan bile kendisine "cocuklara bunu anlatabilmelisin" denmisti, ve programina ozel ilgi gosterilmisti.

    bunu para icin yapmiyordu. eskiden bir sahne arkasi kuklacisi iken, daha sonradan kendisini, $iddetden olabildigince uzak durarak, cocuklarin kafasini karistirmayarak onlari televizyon ile egitmeye adamaya karar verdi.

    kuklacilik doneminde, sahne arkasinda oradan buraya kosarken ses cikarmasinlar diye giydigi, ancak daha sonradan programa da tasidigi spor ayakkabilari, her gun evine, kameraya gulumseyerek "its a beautiful day in the neighborhood" diye sarki soyleyerek girmesi, sapkasini ve uzun pardususunu cikarip klasik stil askisina asmasi, kirmizi kazagini giyip gunun anlam ve onemini anlatmasi, klasik haline gelmisti.

    dile kolay, tam 30 sene yapti bu gorevi adamcagiz. 2000'de serinin son programini yayinladi. 2002'de, faciadan tam 1 sene sonra yine 11 eylulde ozel program yayinladi.

    bunu da kanserli, zayif dusmus, yetmis uc yasina merdiven dayamis hali ile yapti.

    en nihayetinde, 28 subat 2003 gunu, evinde mide kanserine yenik dustu, hayata gozlerini yumdu... yetmis dort koca senenin ardindan...

    ben de onunlan buyumedim aslini sorarsaniz. ancak bir iki programini izlemeniz bile, bu yumusacik sesin soyledigi sarkilarin icinize dokundugunu, samimiyetinin gozlerinizi yasarttigini hissedebilirsiniz.

    taninmadigi halde olumune uzulunen yasli bir kimse daha...

    belki de uzun suredir bu denli bir sefkate muhtac oldugum icin olumune bu kadar uzuldum, kendisi bu kadar dokundu bana..

    1928-2003...
  • öyle saygı duyulan bir adamdır ki, arabası çalındığında, soyguncular kimin arabasını çaldıklarını anladıkları zaman arabayı bir özür notuyla birlikte geri yerine bırakmışlardır.
  • hayatını anlatan belgesel won't you be my neighbor, aşırı olumlu yorumlar almış
  • (bkz: kidding)
  • ülkemizde pek bilinmese de; yalnız amerikan televizyon tarihinin değil, dünyanın en naif adamlarından biri.
    kidding dizisinin esin kaynağı olduğunu daha önce detaylıca yazmıştım zaten. meraklısı için: (#82523776) *

    1969 yılında abd'de siyahların kendileriyle aynı havuzda yüzmek istemeyen beyaz vatandaşları protesto etmek için yaptıkları bir gösteri sırasında bir grup genç, yakınlardaki bir otelin havuzuna girerek yüzerler. otel müdürü de havuzda yüzen gençlerin üzerine havuz temizleyici kimyasallar döker. işte bu havuz tartışmasının yaşandığı dönemde fred rogers, yapılan ayrımcılığı protesto etmek amacıyla rol arkadaşı olan siyah oyuncu francois clemmons ile şu pozu vermiş.

    ve yine 1969'da abd kongresi'nde, vietnam'daki abd işgaline daha fazla kaynak ayrılabilmesi adına eğitici yayınlar yapan pbs'in bütçesinin kesilmesi için yapılan oturuma katılmış; kendisini küçümsemeye çalışan senatör john pastore'ye efendiliğiyle dersini vererek parayı kapmış.

    --- spoiler ---

    ''sanırım az önce 20 milyon dolar kazandınız.''
    --- spoiler ---

    ve o çocuk programlarına ayrılan bütçenin meyvesini görmek adına; fred rogers'ın yaşam boyu başarı kategorisinde emmy ödülü aldığı törende; çocukken programa katılan tekerlekli sandalyedeki bir konuğu yıllar sonra fred rogers'a yaptığı bu duygusal sürprize bakmak yetiyor.

    fred rogers; hayatı boyunca dünyayı güzelleştirebilmek için nezaketin yeterli olduğunu anlatmaya çalışarak bir çok çocuğun hayatına dokunmayı başarabilmiş gerçek bir iyilik neferiydi. 2003 yılında hayatını kaybettiğinde dünya üzerindeki iyi insanlardan biri daha eksilmişti belki ama hepimizin hala ondan öğrenecek çok şeyi var kesinlikle:

    ''hayatta her zaman hataları ve o hataların getireceği hayal kırıklıklarını beklemeyi ve kabul etmeyi başarabilmeliyiz.''
  • birazcık tanıdıktan sonra her görüldüğünde göz yaşartır. öyle samimi öyle içten biri. çok kuvvetli bir aurası var. kendisine ev sahibliği yapan pittsburgh şehrinde yaşayan insanları ise bir başka etkilemiştir.
  • şurada emmy yaşam boyu başarı ödülü aldığı konuşma ilham verici, içinin güzelliği yüzüne de yansımış resmen.

    https://www.youtube.com/watch?v=3jmeby5zijs
  • en sevdiği numara 143'müş çünkü "i love you" cümlesinin harfleri 1 + 4 + 3 müş. bunu bir sabah tartıda kilosuna bakarken farketmiş ve geriye kalan 30 sene boyunca 143 pound'da kalmış çünkü her sabah ona i love you'yu hatırlatan birşeyleri görmeyi seviyormuş. 1984'te burger king'in, vejetaryen olan rogers'a benzeyen birini kullanarak çektiği reklam için, rogers, firmanın ceo'sunu aramış ve reklamın anında yayından kaldırılmasını sağlamış. sonrasında, reklamdaki aktörü aramış ve muhteşem oyunculuğu için kendisiyle gurur duyduğunu söylemiş.

    yönetmen george andrew romero ve michael keaton, rogers'ın yanında kariyerlerine başlamışlar.

    adı aynı zamanda resmi olarak bir astroide verilmiştir. (26858 misterrogers)
  • (bkz: a beautiful day in the neighborhood) filminde tom hanks tarafından canlandırılmış televizyoncu. benim kendisiyle tanışmam ise jim carry’nin ondan ilham alınan bir karakteri canlandırdığı (bkz: kidding) dizisi sayesinde olmuştur.

    herkesçe pek sevilmesinden ve çocuklarla içli dışlı olmasından dolayı bana barış manço’yu hatırlatır.
  • 22 şubat 1968'de yayınlanan 4. bölümünde* fred rogers parmak kaç şarkısını, 3 adet çocuk ve carol saunders'ın gitarı eşliğinde söylemektedir.

    mr. rogers şarkıda her parmağa sıra geldiğinde, önce bir eli sonra diğerini arkasından çıkartır, elinin arkası kameraya ve çocuklara dönük olmak üzere parmakları gösterir, sonra parmakları birbirine tokuşturur, ve son olarak ellerini tekrar arkasına saklar. sonra sıradaki parmaklar ile bu oyun devam eder.

    orta parmaklara geçmeden önce ise mr. rogers, birazdan yapacağı hareketin ve ne anlama geldiğinin gayet farkında bir şekilde, yüzüne yaramaz ancak masum bir gülümseme yerleştirir. önce bir, sonra iki parmağıyla orta parmak çeker. hemen ardından ciddiyete bürünüp yanındaki her şeyden bihaber çocuğa "aferin" demeyi unutmaz. sonra tekrar yaramaz ve masum gülümsemesiyle kameraya bakıp, ellerini arkasına saklar.

    sağ elinin yüzük parmağını açarken gerçekten zorluk mu yaşıyor, yoksa çocuklara bir elin diğerine yardım etmesinin doğal bir şey olduğunu mu göstermek istiyor bilinmez (zira yorumlarda küçük bir tartışma olmuş bu konuda) ama mr. rogers bunu yaparken çok tatlı ve sempatik görünüyor her zamanki gibi.

    düzeltme: daha önce kullandığım link ölmüş meğer. uyarısı ve canlı link tedariği için summerof69'a teşekkürler
hesabın var mı? giriş yap