fkk

• freikörperkultur'un kisaltmasi. insanlarin anadan uryan dolasma hali olarak da tanimlanabilir. cok eskilerden beri var olan bir kavramdir. gunumuzde almanya veya baska ulkelerde ozel kamp alanlarinda surdurulmektedir.
• kısaca "biz anadan üryan doğduk, öyle yaşayabilmemiz gerekir!" diyen pek özgürlükçü ve nedense genelde yaşı geçmiş almanların çok sevdikleri bir oluşumdur, almanya'da çıplak dolaşma kültürü oldukça gelişmiştir. mesela saunalarda kadın-erkek ayrımı genelde yoktur, çırılçıplak takılabilirsiniz; saunalar fkk bölgesi olmasa da fkk'nın alman toplumunda kadın-erkek yanyana çıplak durmanın normal sayılmasına yol açan etkenlerden olduğuna örnektir bu herhalde.
  
  tabii kültüre olan etkileri günlük hayata ve argoya da yansımıştır fkk'nın; ortaokul çocuklarının birbirine "senin anan fkkcıymış ekiki" diye laf soktuklarına rastlayabilir, esas fkk'cının lafı sokanın annesi olduğu cevabını duyabilirsiniz... böyle bir olaydır işte fkk...
• (bkz: nudism)
• özellikle eski doğu almanyada çok yaygın olan bir oluşum.
  almanyada çoğu yüzme havuzu haftada 1-2 günü fkk günü olarak ilan ederler ve o gün kimse mayo giymez.
• (bkz: englischer garten)
  (bkz: munih)
• (bkz: daltasak)
  (bkz: kültür soku)
• sanki "pkkci bu!" dermis gibi babamin "kesin fkkcidir bu!" dedigi insanlar vardir. almanya'nin, avusturya'nin koyunden tasrasindan kopup gelmis, genellikle garip tipli insanlara yakistirdigi bir sifattir. ama haksiz da degildir hem.
  
  arada sirada internet'de boyle fkk kamplarinda cekilmis "biz ciplagiz ve cok egleniyoruz, ustumuze resimler yapiyoruz, beraber top oynuyoruz, oley!" tarzi resimlere denk geldigimde (evet lan porno karistirirken karsima cikiyor var mi diyecegin?) hep babamin bu tiplemesi gozumun onune gelir.
  
  duz, firca gibi ve kisa saclari olan kalin gozluklu, cirkin suratli (ama yigidi oldur hakkini yeme diyeyim, guzel vucutlu oluyorlar nedense) kizlar ve erkeklerden olusan, bahsini ettigim resimlerin ana karakterleri, bu tiplemeye nasil uyuyor, anlatamam.
  
  ah, bir de bir keresinde salzkammergut'a gittigimizde botla bir golun ustunde gezinirken yanlislikla bir fkk kampinin sahiline cok yaklasmis idik, hatirlarim. sahilde ufak bir ates yakmis, etrafinda donen bir suru ciplak insani gorunce (cocuklar filan da var hani), golun ortasinda ufak bir sandaldan bozma botun ustunde (ama taka degil, daha turistik) bizim gotumuz donarken, ki konu fkk olunca got gibi uzuvlarimiz icin rahatlikla got diyebilirim kusuruma bakmayin^*, o herifler nasil ciplak ciplak dans ediyorlardi, bir turlu anlayamamistim.
• 3226 sayılı finansal kiralama kanunu'nun kısaltmasıdır.
• kişiye ilk öğrenildiğinde kafada oluşturulanın çok aksinde görüntüler sunar bu olay.
  
  örneğin englischer garten'da bunu kötüye kullanan yaşlı teyze ve amcalara sıklıkla rastlanabilir. parkta ileri geri volta atar haldeki 50li yaşlardaki bir adamı, yarı kalkık haldeki çükünü bacaklarına çarptıra çarptıra sergilerken görebilirsiniz. veya yine aynı yaşlarda -haliyle çırılçıplak- bir kadın etrafınızda sürekli parende atabilir. iğrenç görüntüler oluşur, hafızadan silmek zaman alabilir.
  
  tamam soyunuksun, nüdistsin anladık, ama adabınla otur oturduğun yerde, veya suya gireceksen gir çık, sonra yat, herkes gibi güneşlen, dimi? yok.
  
  aman diyim.
• söz konusu hareket ya da "kültür", naziler tarafından başlangıçta yasaklanmıştır. hermann göring'in, 1933 yılında kaleme aldığı bir bildiride, çıplaklığın aslında sağlık açısından -özellikle vücudun güneş ışınlarından yararlanması babında- faydalı olduğu, ancak kadın ve erkeklerin bir arada çıplak dolaşmasının ahlaksızlık olduğunu söylemesi ve ardından çıkarılan yasalar hareketin nazilerce kısıtlandığı izlenimi verse de, sonraları eşcinsellerin, ari ırktan olmayanların ve komünistlerin kamplara alınmamaları koşuluyla kısmen serbest bırakılmıştır. daha sonraları bazı ünlü ss üyeleri dahi kamplara iştirak etmiş ve hatta pornografinin yozlaşmış yahudi kültürünün bir ürünü olduğunu söyleyen naziler, çıplaklar kampında çekilen çıplak insan fotoğraflarına, anadan üryan soyunmuş insanların resimlerine yer veren dergilerin basımına dahi izin vermişlerdir. işte bu noktada sevgili hans, bize "erotizm" ile "pornografi" arasındaki ince farkın hayati önemini anlatmaya çalışır olmuştur.
  
  (bkz: öyle değil mi güntekin)