• türk ressam, paris'in paris olduğu dönemlerde (bkz: bohem) ordaymış, hatta bir kadın sırf bana çizeceksin diye kendisini eve kapatmış da o da uzunca bi süre orda mı çizmiş neymiş..
  • paris'te gördüğü resim eğitiminden döndüğü zaman çeşitli okullarda bu arada ayvalık lisesinde deresim öğretmenliği yapan, memuriyet ve yurdumuz insanının baskısı sanatçı ruhuna dar geldiği için tekrar paris'e dönen ünlü ressamımız. koruyucu melegi olan sanatsever hanım ki madame angles dir adı, sanatçının yaşlandığı ve hasta olduğu ilerideki yıllarda onun sağlık ve alkol sorunlarının üretimini engellememesine çalışmıştır. parasız kaldığı zamanlar eline bir kaç resim alıp büyükelçiliğe gittiği için 1945 sonrası paris te çalışan hariciyecilerimizin elinde hatırı sayılır bir koleksiyon vardır. ülkemizde resimleri konusunda en meşhur ve yetkin eksper olduğuna inanılan şahsın, sahte fikret moualla tabloları yapan ve pazarlayan çetenin başı olduğuna dair söylentiler mevcuttur.
  • fi tarihte taha toros'a anlatmış. bir gün seine kıyısında resim yapıyormuş, adamın biri fikret mualla'nın çevresinde dönüp dolaşmış ve arkasından yanına yaklaşmış, yaptığı resmin aşağı yukarı bittiğini, imzasını atarsa satın alabileceğini söylemiş. fikret mualla terslemiş bunu. "sen kimsin de resmin bittiğini söylüyorsun" demiş. adam da adının picasso olduğunu söylemiş. fikret mualla inanmamış. adam atölyesine götürmüş ressamımızı ve kendisine bir resmini armağan etmiş. taha toros yıllar sonra bu hikayeyi picassonun sekreterinden doğrulatmış.
  • fikret mualla'nin resimlerinde rastlnan temelar;
    bistrolar
    berberler
    ciplaklar
    sokaklar
    cazcilar
    portreler
    nature-morte'lardir.
    bunlarin disinda keni deyimiyle karabasanlari cizip notladigi defterler vardir ki onlar ayri bir sozluk basligidir.
  • uzun bir sure akil hastanesinde yatmistir..
  • murat koseoglu diye bohem-sarkici havasinda bir adam vardi, albumu de cikmisti 95'lerde, fikret mualla diye bir sarkisi vardi ilk albumunde.
    bir de kadikoy'den avrupa yakasina otobusle gecerken, bir defasinda karacaahmet mezarligi onunden gecerken, caddeden gorunen mezar taslarindan birinin ustunde fikret mualla adini gormustum. sanirim onun mezaridir.
  • bazen görmeyi sağlayan göz değil, olmayan akıldır gibi bir dusunceyi akla getirir.
  • fikret mualla (1903 -1967) küçük yaşta bir kaza geçirmiş ve bu yüzden de topal kalmıştır. saint joseph'ten sonra galatasaray lisesine geçmiş bir de. istanbul'da bakırköy ruh ve sinir hastalıklarında yatmış olmakla beraber fransa'da da içki ve sinir bozuklukları yüzünden de tedavi gördü. felç geçirdikten sonra da fransa'da bir hatun (bahsi geçen kişi olabilir) bakmış ona. kanımca hassas bir yapısı vardı.
  • eserlerinden birkacini sakip sabanci muzesi koleksiyonunda gormek mumkundur.
hesabın var mı? giriş yap