*

  • (bkz: o)
  • (bkz: onun)
  • san francisconun şair i azamı oluyor kendileri. hısmı, zaman zaman hayli medyatik olmuş ginsberg kadar popüler ferlinghetti de. bunda yayıncı kimliğinin de, yayıncı kimliğiyle katıldığı howl duruşmasının da hayli parmağı olmuş. ferlinghetti'nin -bir ihtimal, sorbonne'daki yıllarında "modern şiirde kent" konulu doktora tezini yazarken iyiden iyiye meşgul olduğu isimlerden biri olan hart cranein chaplinesque * şiirinin de dolayımıyla- adını bir charlie chaplin filminden alan city lights yayınevini kurması beat generationa resmen katılmasından bir süre önceye denk düşüyor. kenneth rexroth aracılığıyla gittiği six gallery buluşmasından bir süre sonra ferlinghetti ginsberg'e ginsberg whitmanmışcasına bir mektup yazıyor. "en yakın zamanda masamda istiyorum". "kimse basmazsa biz basarız" düsturuyla yola çıkmış olan city lights sonrasında iyiden iyiye bir beat buluşma noktası haline geliyor. bilirsiniz, beat'in san francisco kanadı daha az ünlü oysa daha kalabalıktır ya zaten.. michael mcclurelar, diane di primalar, gregory corsolar, gary snyderlar..bir yandan da adını anmayı sevdiklerini -artaud, rimbaud, breton, whitman, "apollinaire?" - basıyor city lights'la ferlinghetti. bir süre san francisco chronicle'da "poetry as news" başlıklı bir sütunda yazmış. böylece her(onun) anlatısındaki bir uktesi gerçekleşmiş demek..kısacası şöyleydi, a coney island of the mindın frankoamerikan, new yorklu san franciscolu şairi.

    yirmi yıl sonrasından, belki en çok ginsberg'le söyleşime giren, howlı apaçık yineleyip direksiyon kıran ve bittiği yerden belki yine ginsbergün a supermarket in californiasına bağlanan manifestosu şöyle:

    populist manifesto no. 1

    poets, come out of your closets,
    open your windows, open your doors,
    you have been holed-up too long
    in your closed worlds.
    come down, come down
    from your russian hills and telegraph hills,
    your beacon hills and your chapel hills,
    your mount analogues and montparnasses,
    down from your foothills and mountains,
    out of your teepees and domes.
    the trees are still falling
    and we’ll to the woods no more.
    no time now for sitting in them
    as man burns down his own house
    to roast his pig
    no more chanting hare krishna
    while rome burns.
    san francisco’s burning,
    mayakovsky’s moscow’s burning
    the fossil-fuels of life.
    night & the horse approaches
    eating light, heat & power,
    and the clouds have trousers.
    no time now for the artist to hide
    above, beyond, behind the scenes,
    indifferent, paring his fingernails,
    refining himself out of existence.
    no time now for our little literary games,
    no time now for our paranoias & hypochondrias,
    no time now for fear & loathing,
    time now only for light & love.
    we have seen the best minds of our generation
    destroyed by boredom at poetry readings.
    poetry isn’t a secret society,
    it isn’t a temple either.
    secret words & chants won’t do any longer.
    the hour of oming is over,
    the time of keening come,
    a time for keening & rejoicing
    over the coming end
    of industrial civilization
    which is bad for earth & man.
    time now to face outward
    in the full lotus position
    with eyes wide open,
    time now to open your mouths
    with a new open speech,
    time now to communicate with all sentient beings,
    all you ‘poets of the cities’
    hung in museums including myself,
    all you poet’s poets writing poetry
    about poetry,
    all you poetry workshop poets
    in the boondock heart of america,
    all you housebroken ezra pounds,
    all you far-out freaked-out cut-up poets,
    all you pre-stressed concrete poets,
    all you cunnilingual poets,
    all you pay-toilet poets groaning with graffiti,
    all you a-train swingers who never swing on birches,
    all you masters of the sawmill haiku in the siberias of america,
    all you eyeless unrealists,
    all you self-occulting supersurrealists,
    all you bedroom visionaries and closet agitpropagators,
    all you groucho marxist poets
    and leisure-class comrades
    who lie around all day and talk about the workingclass proletariat,
    all you catholic anarchists of poetry,
    all you black mountaineers of poetry,
    all you boston brahims and bolinas bucolics,
    all you den mothers of poetry,
    all you zen brothers of poetry,
    all you suicide lovers of poetry,
    all you hairy professors of poesie,
    all you poetry reviewers
    drinking the blood of the poet,
    all you poetry police -
    where are whitman’s wild children,
    where the great voices speaking out
    with a sense of sweetness and sublimity,
    where the great’new vision,
    the great world-view,
    the high prophetic song
    of the immense earth
    and all that sings in it
    and our relations to it -
    poets, descend
    to the street of the world once more
    and open your minds & eyes
    with the old visual delight,
    clear your throat and speak up,
    poetry is dead, long live poetry
    with terrible eyes and buffalo strength.
    don’t wait for the revolution
    or it’ll happen without you,
    stop mumbling and speak out
    with a new wide-open poetry
    with a new commonsensual ‘public surface’
    with other subjective levels
    or other subversive levels,
    a tuning fork in the inner ear
    to strike below the surface.
    of your own sweet self still sing
    yet utter ‘the word en-masse -
    poetry the common carrier
    for the transportation of the public
    to higher places
    than other wheels can carry it.
    poetry still falls from the skies
    into our streets still open.
    they haven’t put up the barricades, yet,
    the streets still alive with faces,
    lovely men & women still walking there,
    still lovely creatures everywhere,
    in the eyes of all the secret of all
    still buried there,
    whitman’s wild children still sleeping there,
    awake and walk in the open air.
  • adına bir entari giresim geldi.. klâsik bir solcu hezeyanıdır "muhalif olmak için doğanlar" isimli cep kitabını yanlarından ayırmamak. e tabi kendisi, kankaları allen ginsberg ve jack kerouac'tan daha radikal sayılırdı, altmışlı yıllarda birçok muhalif politik hareketlere girişmişti "vietnem nerede?" şiirini yazmıştı..

    "baudrillard özentisi" olduğum zaman (şimdi rica ederim "ne alaka?" demeyin uzuuun hikaye) keşfetmiştim onu. baudrillard'ı sevemedik lâkin lawrence ferlinghetti'yi sevdik, saydık -özellikle "onun" (yani "her") isimli romanını okuyunca.. o yüzden bir şeyler karalayalım dedik, ama -belli başlı beat şiirlerini de çeviren- b.h. ergen, türkçe kaynak olarak onu iyi bir şekilde anlatmış. ben de bildiklerimi tazeledim, bilmediklerimi de yeni öğrendim. 2001'de -kaos gl'de- yayınlanan yazıdan biraz alıntılayalım:

    "lawrence san fransisko'ya göç etti, burada peter martin ile birlikte "city lights" (charlie chaplin'in bir filminden esinle) adlı bir dergi çıkarmaya başladı. kısa süre sonra, ikisi ofislerinin altında bir kitapçı dükkanı açtılar ve kitapçıya derginin ismini verdiler. dergi ikinci katta çalışmaya devam etti. bugün dünyadaki en ünlü kitapevlerinden biri olan city lights kitapevi, hâlâ ilk açıldığı yerde durmaktadır. city lights, onun sorumluluğunda, allen ginsberg'in "howl and other poems" (uluma ve başka şiirler) ve frank o'hara'nın "lunch poems" (öğle yemeği şiirleri) gibi önemli kitapları bastı. allen ginsberg'in "howl (uluma)"sını yayınlayan ilk yayıncı oydu. aslında, "howl" yayınlandıktan sonra, ferlinghetti açık saçık ve ahlaka aykırı yazıları bilerek ve isteyerek basma ve yayma suçundan dava edildi. daha sonra bütün iddialardan suçsuz bulundu. "howl"un yayınlanmasını izleyen müstehcenlik davasının hikayesini anlattığı "horn on howl"u yazdı. belki de, bu dava ginsberg'in ve diğer beat şairlerinin tanınmasına aracılık etmiştir.

    ferlinghetti beat kuşağının en önemli şiirlerini yayınlamakla kalmamış, belki de en güzel örneklerini yazmıştır. ferlinghetti'nin kendi şiirleri birçoklarınca "a coney island of the mind," (aklımdaki coney island) (coney island, new york'un brooklyn ilçesinin güneyinde yer alan bir eğlence merkezi) adıyla 1958'de çıkardığı bir şiir kitabının devamı olarak düşünülür. bu kitap bugün tüm dünyada bir milyonun üzerinde baskıya ulaşmış olmasına karşın, hâlâ türkçe'ye çevrilmemiştir. son kitabı "a far rockaway of the heart"'ın ilk baskısı 1997'de allen ginsberg'in ölümünden sonra yapılmıştır. kitap nancy peters ve allen ginsberg'e ithaf edilmiş, ginsberg'le aralarında geç yaşlarda ortaya çıkan anlaşmazlıklara işaret edercesine "eğer isterse" diye eklemek de unutulmamıştır. ünlü şiirleri arasında din üzerine siyasi yorumların yer aldığı "sometime during eternity" (sonsuzlukta bir zaman), en yakın arkadaşı olan köpeği homer ferlinghetti'den esinlenerek yazdığı "dog" (köpek), "autobiography," "tentative description of a dinner to promote the impeachment of president eisenhower" (başkan eisenhover'ın suçlamasını desteklemek için verilen ziyafeti betimleme denemesi), "one thousand fearful words for fidel castro" (fidel castro için korku dolu bin sözcük), "where is wietnam?" (vietnem nerede?) sayılabilir. şiir sanatı," "fidel castro için korku dolu bin sözcük," "goya'nın büyük sahnelerinden," ve "o" adlı şiirleri, ferid edgü/orhan duru çevirisiyle, allen ginsberg'in biri kitaba adını veren yedi şiiriyle birlikte amerika adıyla 1976 ve 1985'te ada yayıncılık, 1998'de altıkırkbeş yayın tarafından basıldı.

    ferlinghetti'nin şiirleri kolayca anlaşılır ve insana yakın gelen şiirlerdir. temalarını anlatırken günlük dili kullanmayı seçmiştir. şiirlerinde sıklıkla amerika'daki toplumsal sorunlara değinir. topluma dışardan bakan biri gibi kaleme aldığı şiirlerinde, aslında geleceğe yönelik umutlarını dile getirmektedir. ferlinghetti beat'ler içinde en fazla siyasete ağırlık verenlerden biridir. ferlinghetti'yi bir politik aktivist olarak tanımlamak yanlış olmaz. şiir serüveni amerika'nın 1960, 1970, 1980 ve 1990'lardaki siyasi tarihini yansıtmaktadır. ancak "aktif"liği sadece özgürlükçü nedenlere dayanır. pasifist bilincini kısmen, savaş zamanında nagasaki'ye atom bombası atılmasından altı hafta sonra bu kente gönderilmesini de içeren yaşantılarıyla açıklamaktadır.

    lawrence ferlinghetti'nin eserleri arasında onüç şiir kitabı, ikisi roman beş düzyazı, iki oyun kitabı ile prevert ve pasolini'den yaptığı iki çeviri yer almaktadır. hâlâ sahibi olduğu city lights kitapevi yüzlerce kitap basmıştır. bütün bunlar, lawrence ferlinghetti'yi amerikan beat edebiyatı'na katkıda bulunan en önemli kişilerden biri yapmıştır.

    lawrence ferlinghetti 1999'da san fransisko kentinin ilk "poet laureate"i, yani önemli olayları yazmakla görevli paye verilmiş şairi olarak atandı. san fransisko belediye başkanı tarafından verilen bu paye, eskiden saray şairlerine verildiğinden ferlinghetti, bu ünvanı kabul ettiği için eleştirilere uğradıysa da, bu ünvanı "halkın poet laurete'i" olduğu gerekçesiyle savundu.

    24 mart'ta 82 yaşına girecek olan lawrence ferlinghetti san fransisko'da yaşamını sürdürmektedir. san francisco cronicle adlı günlük gazetenin aylık çıkardığı "the san francisco cronicle book review" ekinde "poetry as news" adlı köşesinde yazılar yazmaktadır. "

    kaynak: b.h. ergen, "beat kuşağı yaşıyor", kaos gl, sayı 7, mart-nisan-mayıs 2001
    http://www.kaosgl.com/dergi/2001/sayi07/0734.html
  • lawrence ferlinghetti'nin şiirleri yapı kredi yayınları tarafından bir kitapta toplanarak yayımlandı. şiirleri cavat çapan çevirdi; radikal kitap'ta da orhan kahyaoğlu'nun bir tanıtım yazısı var. ben pek sevindim, havalara uçtum.

    "uçmak" isteyenler için zaten.

    bkz: orhan kahyaoğlu, "beat kuşağı ve ferlinghetti şiiri", radikal kitap, 13 temmuz 2007
    http://www.radikal.com.tr/….php?ek=ktp&haberno=6556
  • gustav klimtin the kiss tablosu üzerine yazdığı bir şiiri de bulunan beat generation şairi. ona göre resimdeki kadın adamı istemiyor ve karşı koymaya çalışıyordur.

    "she will not open
    he is not the one."
  • nedim gürsel pasifik kıyısında adlı gezi kitabında ferlinghetti ile san francisco'daki buluşmasından uzun uzun bahseder. zaten kısacık bir kitaptır, insanı "keşke tüm kitabı ferlinghetti'ye ayırsaydı" diye düşündürür.
  • geçtiğimiz ay 100. yaşını dolduran, bir asra şahitlik etmiş amerikalı şair ve ressam.
  • 101 yaşında hayata gözlerini yummuş beat kuşağının son temsilcisi, büyük yayıncı, efsanevi city lights bookstore'un kurucusudur. her şey için teşekkürler lawrence.
hesabın var mı? giriş yap