• (bkz: bir işkence yöntemi olarak bok yedirmek) var ya bu da işte (bkz: bir tedavi yöntemi olarak bok yedirmek). transplantasyon gibi afilli bir kelimeyle süslenmeye çalışılsa da bildiğin bok yedirme işte.

    şaka sananlar olur; değil. tıbbi bir uygulama. gene şu kaşif ruhlu penguenlerden (çin) kadim bir tıbbi uygulama. çinlilerin zekasına oldum olası hayranım.

    ölümcül derecede ağır sindirim sistemi hastalarına deneniyor. ( c. difficile gibi). insan dışkısında bulunan sindirime yardımcı (dost) bakteri ve mayaları hastaya nakletmek için sağlıklı adamın boku alınıyor, sulandırılıyor, mikserden geçirilip- süzülüp sonda ile hastaya veriliyor (eskiden sonda olmadığından ağızdan içiriliyormuş)

    hani ishali olana reflor verilir, küflü peynir makbuldur, yoğurt-kefir önerilir, gıda takviyesi olarak "prebiyotikler" yaygın filan ya, bu da o tür bir tedavi.
  • inflamatuar barsak hastalıkları tedavisinde gündemde olan bir tedavi yöntemi.
    bildiğiniz bok nakli.
  • dışkı içerisinde bulunan sindirime yardımcı fekal koliform türü bakterilerin (bkz: escherichia coli) sağlıklı bireyden hastaya ekimi.
  • bu kadar janjanlı durduguna bakmayın,biraz kibar olalım hadi bildiginiz dışkı nakli,tam anlaşılmadıysa bok nakli.bagırsaklarında faydalı bakterileri ölmüş kişilere tedavi amaçlı uygulanmakaltadır.bazı depresyonların bile bu şekilde iyileştigine dair kanıtlar vardır.
  • sanıldığı gibi bok yemek değildir. hastanın sağlıklı olmayan kendi bağırsak florası ortadan kaldırıldıktan sonra belli kriterleri taşıyan sağlıklı donörden alınan gaitadaki bakteri florası kolonoskopi eşliğinde alıcıya nakledilir.

    ilk olarak nekrotizan enterokolit gibi ölümcül olabilecek durumlarda denenmişse de günümüzde irritabl bağırsak sendromu, ülseratif kolit, spastik kolon gibi yaygın görülen durumlarda da uygulanmaktadır.

    kanımca kronik kabızlıkta umut vaadeden tek kalıcı tedavi seçeneği.

    edit: bağırsak florasıyla ilgili çok farklı sonuçları olan birçok deneysel ve klinik çalışma var. floranın kişisel olduğu ve farklı bir floranın transferinin istenmeyen etkilere yol açacağına dair birçok spekülasyon da var. fekal transplantasyonun daha selim seyreden hastalıklarda kullanılabilmesi için güvenilirliğinin be etkinliğinin kanıtlandığı geniş çalışmalara ihtiyaç var. umut vaadeden bir yöntem ama şu anki haliyle ölümcül olmayan hastalıklarda kullanılması doğru olmayabilir. mikrobiyata ve bağırsak florası henüz çok küçük bir kısmını bildiğimiz şeyler. fekal transplantasyon da henüz deneysel bir tedavi olsa da gelecek vaadettiğini düşünüyorum. genetik testlerle flora genotiplemeleri yapılarak hedefe yönelik mikrobiyata oluşturulması neden hayal olsun ki? bilim gözlemle başlar, spekülasyonla ilerler diye düşünüyorum.
  • tanım olarak (= fekal bakteriyoterapi = fekal transfuüzyon = gaita transplantasyonu) sağlıklı bir donörden alınan gaitanın filtre ve dilue edilerek, alıcının gis’(gastrointestinal sistem)ine yerletirilmesi işlemidir.http://dergipark.gov.tr/…wnload/article-file/378365
  • türkiye'de bu tedavinin yalnızda gata'da yapıldığını eklemek istiyorum. eğer buna ihtiyacınız varsa fekal transplantasyonu ülkemizde yapabilen sayılı insan var. yazının bundan sonraki kısmı dertsiz tasasız olanları ilgilendirmiyor, okumayabilirsiniz. bu aşamaya gelmeden önce sayısız doktor gezmiş olabileceğinizi tahmin ediyorum. son çare olarak işe yarama oranı yüksek bir tedavi. not: benim de çok zor öğrendiğim bir şey var ki, her doktor doktorluktan anlamıyor. parayı verin ve uzmanlığında cidden uzman doktorlara görünün. tüm gücünüzle araştırın. sağlıklı ve kısıtlayıcı diyetler yapmayı göze alın.

    ayrıca spastik kolon, ibsve kolitin geçiştirici semptomatik ilaçlar yerine beslenme, sorunu çözücü ilaçlar, besinler ve takviyelerle(gerekli durumlarda antibiyotik, probiyotik takviye, prebiyotik takviye ile) bu sorunların çözüldüğünü tıbbi akademik makalelerde de bulabilirsiniz(pubmed diyorum). bunun aksine her bağırsağında sorun olan insana ibs dir, strestir deyip gaz giderici yazıp sorunu sadece bastırmak doktorluk değildir, midesinde sorun olana ppi yazıp göndermek olayı çözmez. yıllarca ppi kullanan var. ppi mide koruyucu denen haplar. mide asidini azaltıyor yani. günü kurtarır, yine sorunu kaldırmaz. hastayı dinleyin, kısa sürede ibs başlamaz. spastik kolonun altında yatan nedir öğrenin. bağırsak florasını ve bakterilerin türlerini bilin.(size okulda öğretmiyorlar değil mi? anca özeldeki proflar vs yurtdışı seminerinde bunları öğreniyor onlar da bir hastaya bakıp 1000 kağıdı alıyorlar değil mi? arada olan da zavallı hastalara oluyor) hastalara idiopatik deyip göndermeyin. idiopatik= nedenini bilmiyoruz kafanızı karıştırsın diye bu afilli kelimeyi kullanıyoruz, bizi üstelemeyin demektir. bu sorun dünya genelinde olmasına rağmen türkiye'de de içler acısı bir durumdadır.
hesabın var mı? giriş yap