false positive
-
bir grup veriyi doğrulamak ve hatalı olanları ayıklamakla yükümlü bir uygulamanın, bir hatayı tespit edemeyip, hatalı verinin hatasız olanlarla birlikte geçişine izin vermesidir. checksum, table lookup, voting gibi tekniklerin kullanımıyla azaltılsa da, teorik olarak sıfıra indirgenemeyen bir hata türüdür.
bir ocr yazılımının, taradığı metin içindeki bir kısmı yanlış okumasına rağmen yüksek confidence level (bkz: güven aralığı) döndürüp "valla billa öyle yazıyo orda" iddiasında bulunması ve hatanın tespitini zorlaştırması, bu tür bir hatadır.
(bkz: false negative) -
-
yapılan testin sonucunda doğru görünen çıktının aslında yanlış olma durumu.
-
bu terim type 1 error icin kullanilir, type 2 error icin degil.
-
how i met your mother 6. sezon 12. bölümün adı..
-
(bkz: alfa hatası)
-
israilli ve vokallerinin mükemmel olduğu grup.
keşfetmek için tıklayınız.
http://www.facebook.com/…false-positive/88397602308
http://www.falsepositivemusic.com/ -
çok mühim ve "anlamlı" olan bu istatistik kavramından bihaber insan toplulukları, nice kahini el üstünde tutmuş, nice falcıyı baş tacı etmiştir..
-
örnekle şaapalım, bir konuda bir teşhis yapacaksın, mesela belirtilere bakıp bu hasta kızamık dedin, adam kızamık çıktı, bu doğru tespit ve teşhistir.
sen kızamık dedin ama adam kızamık değil, zatürre çıktı veya hasta bile değil, buna false positive denir yani senin olumlu (aranan hastalık var diyen) sonuç veren teşhis mekanizman hata yapmış.
eğer kızamık değil dediğin eleman kızamık çıkarsa da testin false negative hatası verdi denir. yani burda aranan şey yok demiştir var olduğu halde. bu örnekler sadece tıpla ve hastalık teşhisi ile ilgili değil diyelim ki uydu görüntüsüne bakıp altın arıyon, şu görüntü işleme algoritmama göre şurda altın var dedin, maden şirketi 50 milyon dolar harcadı madeni kazdı altın bulamadı veya bakır buldu, bu da false positive'dir. -
vox'un hazırladığı 3 bölümden oluşan bir belgesel. belgeselde, 1985 yılında cinayet suçundan hapse girip 2009 yılına kadar suçsuz yere hapis yatan robert lee stinson'un davası işlenirken aynı zamanda adli bilimlerin davalarda kanıt olarak kullanılmasının bilimsel açıdan ne kadar güvenilir olduğu da tartışılıyor. toplam 30 dakika süren belgeseli izlemek isteyenler için;
how bite marks made one man a murder suspect - part 1
how junk science convicted an innocent man - part 2
a murder solved, 23 years later - part 3
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap