• risk faktorune gore anaparaya odenilen para orani
  • üretim faktörlerinden birisi olan girişimcinin üretimden aldığı paya verilen addır. amiyane tabirle sermayenin, daha doğrusu sermaye sahibinin fiyatıdır.
  • zamanın maliyeti.
  • ekonomiden sorumlu devlet bakanı derviş, "en büyük sorun yüksek faizdir." demiş.
    ilimler geliştikçe kur'an gençleşiyor. kur'an 1400 sene evvel faizi haram kılmış şimdi (yirmi birinci yüzyılda) faiz, ülkenin ekonomik dengesini bozacak kadar önemli rol oynuyor. faizin haramlığı on iki ayette yer alıyor.

    asr-ı saadet'te bankalar yoktu. fertler arasında faiz işlemi vardı. tefeciler faizin miktarını kendileri tespit ettiğinden fakirler eziliyordu.

    on sekizinci asırda avrupa'da sanayi devriminin başlamasıyla büyük sermayeler gerekliydi. çünkü büyük sermaye büyük işleri başarır, bu mantıkla bankalar doğdu. bankalar tasarruf sahiplerine faiz vererek paraları topladı, bunları iş sahiplerine faizle dağıttı (kredi verdi), aradaki fark bankanın kârıdır.

    bankalar anonim şirkettir. müslümanlar on sekizinci asırdan itibaren kâr dağıtan anonim şirketler kursaydı bankalara muhtaç olmazlardı. hem çok ortaklı şirketler kurulmayacak, hem de bankalara muhtaç olunmayacak. böyle bir sistem yoktur.
    sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'nde özel mülkiyet olmadığından banka, dolayısıyle faizli işlemleri de yoktu. devlet patrondu, halk da işçi; herkesin geçimi devlet tarafından karşılanıyordu. orada her türlü dinî faaliyet yasaktı.

    kapitalist ülkelerde özel mülkiyet teşvik edilince bankalar kendiliğinden doğdu. büyük krediler zengini daha zengin ederken küçük krediler fakiri iflas noktasına sürükledi, böylece zenginle fakir arasındaki uçurum büyüdü. vergi adaleti sağlanamazsa gelir dağılımındaki bozukluk devam eder.

    faizler malın maliyetini artırır, o da enflasyonu kamçılar. faizler yükseldikçe yatırım azalır, para ile para kazananların sayısı artar. bu da işsizliğe sebeptir. bankaya yatırılan para faiziyle geri döner. iki paranın arasında mal olmadığı için işlem faizlidir.

    iki paranın arasına mal girerse ticaret olur, bu sebeple kira gelirleri helaldir. bir insanın beş tane dairesi olsa (işçinin hakkını verdiği için) dairelerin maliyetinden zekât verilmez, gelirinden verilir. islam'da paranın piyasaya çıkması çok önemlidir. bunun için altın ve gümüş eşyalar haram kılınmış. ücret vermek zekât vermekten efdaldir. çünkü ücret alan zekât verecektir.

    faiz denince akla kapitalizm gelir. kapitalizmin en akıllı çocuğu komünizmdir.
    kapitalizmde bazı fertler, sosyalizmde devlet zengindir. islamiyet'te kitle kalkınması vardır. bu sebeple zekât, sadaka, borç, prim geçerliliğini korurken parada, malda, makamda müslümanca hareket etmek ibadetlerin başında gelir.

    üç yüz senedir vaizler, faizi haram eden ayet ve hadisleri okurken, bundan kurtulmanın çarelerini söyleyemediler. ve, bugün bir bakan diyor ki: "en büyük sorun yüksek faizdir." bir şey bütünüyle elde edilemezse bütün bütün de terk edilmez. müslümanların kâr dağıtan şirketler kurması, işçi çalıştırması bugün için önemli bir ibadettir. islam ahlaki iktisat sistemlerini ıslah etmeye yeterlidir. max weber, "kapitalizm protestan ahlakının sonucudur." diyor. kapitalizmi alanlar protestan ahlakını almamışsa, islam ahlakından da uzaksa ekonomi ahlaksız kalır.

    hekimoglu ismail
  • (bkz: nema)
  • paranın fiyatıdır. çok talep edilen bir şeyin fiyatının artması gibi borç paraya da talep arttıkça (devletin bütçe açığı vs. yüzünden çok talepte bulunmasıyla) faizler yükselir.
  • varolan paranin harcanamama yontemi. gidip parayi faize yatirirsiniz, sonra da aman getirisi bozulmasin diye parayi elleyemezsiniz. kazandigi parayi son kurusuna kadar harcamayi adet edinmis insanlarin para biriktirmek icin kullanabilecegi bir yontem. parayi bagla ve unut.
  • borc veren kisi borc verdigi (kiraladigi) fonlarla bugun yapabilecegi alternatif tuketim ve yatirim harcamalarindan vazgecer ve onlari gelecege erteler. faiz verilen borcun (ana sermayenin) firsat maliyetini veya bir baska deyisle golge fiyatini karsilar, kira bedelidir. faizi yasaklamaya veya yok saymaya calisanlar, golgeyi yok edemeyeceklerinin farkinda degillerdir.
  • belirli bir süre için sermayenin ödünç verilmesidir. *
  • (bkz: murabaha)
hesabın var mı? giriş yap