• ağrıları gidermek, hastalıkları iyileştirmek gibi pratik fayda sağladığı iddia edilen, sağladığı pratik faydanın temelleri elde olan tüm teknolojiye rağmen ölçülemeyen neredeyse bütün öğretilerin kendilerini rasyonalize etme yolunda kullandıkları tamlama. oysa söyleyin açık açık adam gibi, psikolojinizi düzeltirseniz bir çok sorun kendiliğinden çözülür zaten diyin kardeş kardeş yaşayalım. olmaaaz. illa enerji diyecekler, pozitif negatif, kırmızı, mor çeşit yapacaklar, entropiye kanal olacaklar. peh.
  • peki gerçekten de kainatta dolaşan enerji yok mu? var tabi, milyar mega joule'lerce hem de. fotonların içerisinde, manyetik ve kütleçekim alanlarında, hatte maddenin içinde saklı akıl almaz derecede çok enerji var. serbestliği, kanalize edilebilirliği ise ayrı bir tartışmanın konusu.
  • bioenerjinin uzaydan akan kozmik ışınlar olarak tanımladığı enerji türüdür. evrende serbestçe dolaşır, dünyaya geldiğindeyse insanların enerji seviyelerini yükselterek birçok problemin üstesinden gelmelerini sağlar. bu kozmik ışınların daha çok sabaha karşı geldiği iddia edilmektedir.
  • (bkz: exergy)
  • (bkz: esp)
  • vakti zemanında evreni incelemek için çıplak gözden başka araç yokkene, ve evrenle ilgili görüşler bilimsel değil sadece felsefiykene, doğulu düşünürlerimizin, doğayı, yaşamı ve insan yaşantısını açıklamak ve sistematize etmek için kurguladıkları hoş ve yerinde bir soyutlama imiş bu evrende serbest halde dolaşan enerji. fakat kardeşim, geçtiğimiz bir kaç bin yıldan beri adamlar oturup incelemiş araştırmışlar bu enerji nedir abi diye. sonra yavaş yavaş bi kısmını tanımlamışlar. meyerse bazısı ışıkmış, bazısı ısıymış, bazısı moleküler bağ enerjisiymiş bilmemneymiş bu evrendeki serbest dolaşan enerjinin. şimdi durum bu iken, allahın üçbin yıl önceki çinlisi japonu buluta suya bakıp, kuşu böceği seyredip, kendi nefes alış verişini dinleyip "vay be her şeyde bi şey var, bu şeyin adı chi olsun" demiş diye, bugün kalkıp "bak adam demiş işte, her şeyde chi enerjisi vardır" deye inad etmenin ne alemi var kardeşim! bir tanıdığım var ki, kuruyup boynunu bükmüş çiçeğe su verince çiçek dikeldi de, eleman hemen atladı "aha bak nasıl da dikeldi, çünkü sudaki chi çiçeğe geçti" diye. hayır amınakoyyim be, chi geçmedi! ozmos oldu kılcallık ilkesi oldu, kimya oldu fizik oldu, çiçek su ile doldu! üç bin yıl önce garibim japonun mikroskobu yokturdu, kontürollü deneyi neyin yokturdu da ondan dedi aha bunda chi var diye! üçbin yıl sonra sana noluyo be hey gafil! o yediğin armuttan sana chi geçmeyor, proteyin geçeyor, şeker geçeyor! fücutta onlar kimyasal olaylara girip sende ısı ve haraket olarak tezahür ediyorlar!.. ha diyorsan ki "abi bütün enerji biçimlerine toptan chi diyelim" eyvallah, ama ona zaten enerji diyoruz be gülüm. hatırın için chi de deriz, yeter ki gönlün hoş olsun. yeter ki sen lavuk batılının popüler bilimiyle lavuk doğulunun popüler felsefesini harmanlayıp kendine göttenbacaklı bir dünya görüşü edinme... ha gülüm... ha güzelim...
  • (bkz: karanlik madde)
    (bkz: anti madde)
  • bir şahin'in içine doluşmuş beş abazadır. bunlar böyle evrenin bir noktasında serbest halde dolaşır, enerji boşaltacakları yer ararlar. bu kah bir kavga olur, kah seks ihtimali. çok büyük bir enerjidir ve açığa çıktığında etrafı kavurur.
hesabın var mı? giriş yap