• mazhar müfit kansu'nun 2 ciltlik önemli eseri. kitap mustafa kemal'in kansu'ya bizzat ve gün aşırı yazdırdığı anılarından ve düşüncelerinden yani bir nevi günlüğünden oluşur. mustafa kemal'in milli mücadele sonrası yapacağı devrimleri 1919'lardan itibaren tasarladığını gösterir olması açısından önemli bir eserdir.

    http://www.idefix.com/…asp?sid=ejv7p5h3y2mlg1mbzvpl
  • mustafa kemal'in mazhar müfit'e "yazdırdığı" anılar değil, doğrudan mazhar müfit'in anılarıdır. "mustafa kemal 19 mayıs 1919'da samsun'a çıktı. amasya genelgesi ile anadolu ihtilali'ni dünyaya ilan etti. erzurum ve sivas kongreleri'ni topladı, temsil heyeti başkanı oldu. daha sonra ankara'ya geçti, türkiye büyük millet meclisi'ni açtı. meclis başkanı ve başkomutan olarak yönettiği kurtuluş savaşı 1922'de zaferle son buldu" hikâyesinin erzurum'dan sonraki kısmının arka planını öğrenmek isteyenler için paha biçilmez bir kaynaktır.

    mustafa kemal nasıl anadolu ihtilali'nin lideri oldu, askerlikten istifa ettiği gece telgraf başında istanbul'la neler görüştü, erzurum/sivas kongreleri nasıl toplandı, para nereden bulundu, cumhuriyet fikri en başından beri mustafa kemal'in aklında mıydı, sorularının yanıtlarını birinci elden verir.

    mazhar müfit'in o yıllarda sürekli notlar aldığı bir not defteri vardır. mustafa kemal sık sık, "hafızalarımız zayıfladığında mazhar müfit'in defterine çok ihtiyacımız olacak" diye ona takılır. bir gece otururlarken mazhar müfit'ten not defterini alıp gelmesini ister. ondan ne yazmasını istediğini, mazhar müfit şöyle anlatır:

    "...
    -zaferden sonra hükümet biçimi cumhuriyet olacaktır... bu bir. iki, padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır. üç, tesettür kalkacaktır. dört, fes kalkacak, uygar milletler gibi şapka giyilecektir..

    bu anda kalem elimden düşüverdi. yüzüne baktım. o da benim yüzüme bakıyordu. bu, gözlerin bir takılışta birbirlerine çok şey anlatan konuşuşuydu. paşa ile zaman zaman senli benli konuşurdum.

    -neden duraksadın? dedi.
    -darılma amma paşam, sizin hayal peşinde koşan taraflarınız var, dedim. güldü...
    -bunu zaman gösterir, sen yaz, dedi. -beş, latin hurufatı alınacaktır.
    -paşam yeter, yeter... dedim. biraz da hayal ile uğraşmaktan bıkmış bir insanın davranışı ile: cumhuriyet ilanını başarmış olalım da üst tarafı yeter, dedim.

    ...

    aradan yıllar geçmişti...

    ...

    şapka devrimini açıklamış olarak kastamonu'ndan dönüyordu. ankara'ya geldiği zaman da otomobille eski meclis binası önünden geçiyordu. ben de kapı önünde bulunuyordum. manzarayı görünce gözlerime inanamadım!...

    kendisinin yanında oturan diyanet işleri başkanı'nın başında da bir şapka vardı. kendisi ne ise? fakat kendisini karşılamaya gelenler arasında bulunan diyanet işleri başkanı'na da şapkayı giydirmişti. ben hayretle bu manzarayı seyrederken otomobili durdurdu. beni yanına çağırdı ve şöyle dedi: azizim mazhar bey, kaçıncı maddedeyiz? notlarına bakıyor musun?"
hesabın var mı? giriş yap