erguvan
-
baharda baştan başa pembelerle dolan bir ağaç. gülen bir insanı hatırlatır genelde insana. hristiyanlara göre isa'nın havarilerinden birisi onu ele verip, çarmıha gerilmesine sebep olduktan sonra pişmanlık duyup kendini bu ağaca asmış. ağaç da dallarında can veren bu adamın alçaklığından dolayı utancından kıpkırmızı olmuş. o günden bu yana böyle rengarenkmiş.
-
pembeye yakın, fakat biraz daha mavimsi bir renk.
erguvanın çiçeği de pembe değildir. adı üstünde erguvandır. -
istanbul boğazını süsleyen pembe inciden gerdanlık
-
cercis siliquastrum. ''erguvanlar fasulye oldu'' lafımın ilham kaynağı olan bu güzel ağaç, gerçekten de baklagillerdenmiş. (bkz: durup dururken uretilen super laflar/#519154)
-
istanbulun heryaninda gorulen ama bogazda bir baska acan muhtesem agac...ruzgarli bi havada altinda yeterince uzun duruldugunda erguvan yagmuru yasanabilir
-
mor ailesinden guzel bir kirmizi tonu.
-
bizans çiçeği ismiyle de anılan bir çiçek ve onun dallarında açtığı ağaç.
-
(bkz: aşiyan mezarlığı)
-
dalindan govdesinden cicek acan bir agac. kupkuru bir dal nasil cicek acar insan hayret ediyor. sonra o cicekler dokulup yerini, diger bildigimiz agaclardaki gibi yapraklara birakiyor.
istanbulda, besiktastan uskudara taka ile gecerken anadolu yakasinin gorunumu yilin bu zamanlari bugulu bir mora kesilir. iste o renk erguvanidir. -
ingilizce adini judas tan aldigi rivayet olan agac, judas in kendini astigi, bu nedenle de rengi degisen agac, bu utanctan nasibini almayan albino türleri de mevcuttur.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap