• edirne nin bir ilcesi. antik bir kalesi ve yakinlarinda denize girilecek plaji vardir.
  • istanbul üniversitesi'nin sosyal tesisleri var burada. her yaz onar günlük devreler boyunca görevililer ve öğrenciler tatil yapabilirler.
  • yazlıkçılar için ideal yerlerden birisi. denizine rağmen gidip de kaçılası yerlerden birisi.
  • sivrisneklerin bol bol bol oldugu camur deryasi
  • raid in ustune konacak kadar vahsi olan sivrisineklerin anavatanı
    rivayete göre kimyasal ve biyolojik silahlardan sonra enez belediyesi bu sene rusyadan uranyum almış
  • meriç'in ege'ye döküldüğü noktada kurulmuş olan edirne ilçesi. kışlık nüfusu 3000 civarında olduğu halde ilçe olmasının sebebi, civardaki ilçe olmaya en uygun yerleşim yeri olmasındandır. osmanlılar'ca 1456'da (yani istanbul'un fethinden 3 yıl sonra) ele geçirilebilmiş hafif yıkıntı haldeki bir kalesi vardır, ki bizans'ın son toprağı olarak kabul edilmektedir bu kale. içinde arkeolojik çalışmalar yapılan ve bir adet de bizans şapeli içeren bu kaleden batıya doğru bakınca bir kaç tek katlı taş evin ardından akan meriç'i görürsünüz, ırmağın diğer tarafında kalan çeltik tarlaları yunanistan'a aittir. yunanistan'a olan bu yakınlığı sayesinde uydu antensiz türk tv ve radyo kanallarını dinlemek de epey güçtür.
    bir de altınkum mevkii ya da plaj mahallesi denen bir kısmı vardır; bataklıkların üstündeki kenarlıksız dar köprülerden geçilerek gidilen. bu bölümde yaklaşık 9-10 km boyunca denizden sabit bir uzaklıkta uzanan asfaltı bozuk bir yol vardır ve bu yolla kumsal arası yazlık sitelerle doludur. bu sitelerde bulunan evlerin sahiplerinin kökenleri genelde edirne veya edirne'nin ilçeleridir; bir anlamda enez, edirne'nin topluca deniz kıyısına taşınmış halidir. bu altınkum mevkii çepeçevre kızıl çam ve fıstık çamı ormanlarınca kuşatılmıştır; bir kısmı bir kaç yıl önce yanmıştı hatta bu ormanın, ama tekrar ağaçlandırmışlar. ayrıca altınkum mevkii'nin girişinde istanbul üniversitesi ile trakya üniversitesi'nin dinlenme tesisleri yanyana bulunur; bir de bir kaç yıl önce dümdüz edilen barakalar adlı yapılar vardı oralarda, güney afrika'nın zenci townshiplerine benzerdi ortak tuvaletleri ve döküntü baraka-evleriyle.
    bu altınkum'un özellikleri de say say bitmez, enez'in bu kesiminde toprağın tuz vb sebeplerle tarımsal amaçlarla değerlendirilememesinden dolayı yollar hayvan geniştir, ama tabii asfaltsız ve hatta çakılsız-kum zemin olarak. yazlıkların yapıldığı yerlerde toprak değil kum olduğundan bahçe düzenlemeleri için dışarıdan toprak getirtilir. plaj da epey geniştir, kışları o kadar geniş (500 mt falan herhalde) plajın tamamiyle denizle kaplandığını söylüyorlardı. kumsalda tamamiyle kumda büyüyen fıstık çamları ve meşe ağaçları gördüğüm yegane yer de burasıdır.
    bir de ingiliz kışlası adı verilen tarihi bir yapı vardır; enez sahil kervansarayı adı da verilir, trakya üniversitesi tarafından açık hava kafe'si olarak hizmete sunuldu bu bina 2003 yazında. bir söylentiye göre bu binayı ingilizler kullanırlarmış, bölgede bolca bulunan, yerli halkça "kara meşe" olarak adlandırılan ağaçtan odun kömürü elde edip ingiltere'ye götüren tüccarlar bu binada kalırlarmış falan. günümüzde halen yazlık sitelerin aralarında ve kumsalda epey yaşlı meşe ağaçları görülebilir, soylarını tüketip bir kaç tane bırakmış gavur.
    yunanistan'ın semadirek adası da enez kıyılarından denizin ortasından fışkırmış hayvan gibi bir dağ olarak gözükür ve sanırım enez tarafındaki yamaçlarında hiç bir yerleşim yoktur.
  • istanbul'dan günde sadece 2 direkt otobüs seferinin olduğu ilçe -o da sadece yazları-. yazlıkların bulunduğu altınkum mevkii'yle kasaba merkezi arasında da 2 saatte bir falan minibüs işler, ama etraf oldukça sakin ve temiz olduğu için yolda yürüyen biri görünce araba sahipleri -benim gibi hiç tanımadıkları bi insan da olsa- hemen dururlar, otostop çekmek için elinizi kaldırmanıza bile gerek yoktur. kasaba merkezinde otobüsten inince de herkes "hoşgeldiniz" der. insani açıdan böyle güzellikleri vardır.
  • 1. derece askeri bolge olmasi sebebiyle yabanci turist girmesi yasaktir.
    subat 2004 te gazetelerde bu yasagin kaldirildigina dair haberler yer aldi.
  • eski adiyla ainos. efsaneye göre troya savasindan sonra yakilip yikilan kentten kacan afrodite'nin oglu aineas adli bir troyali tarafindan kurulmustur. hatta bu kisi daha sonralari burada da barinamamis, yolculuguna devam ederek italya'ya yerlesmis, torunlari romulus ile remus ise roma'yi kurmuslardir.
hesabın var mı? giriş yap