• sınai hayvancılık.

    "mesleki bir oluşumdan ziyade, bir yaklaşım biçimine işaret eder: üretim bedellerini olası en düşük düzeye çek ve çevresel hasar, insan sağlığı ve hayvan ıstırabı gibi bedelleri sistematik olarak göz ardı et veya “başkasına havale et.” binlerce yıl boyunca çiftçiler doğanın işleyişinden faydalanmıştı. oysa sınai hayvancılık doğayı üstesinden gelinmesi gereken bir engel olarak görür.
    ...
    sınai hayvancılık, küresel ısınmaya dünyadaki tüm taşımacılık faaliyetlerinin toplamından %40 daha fazla etki eder ve iklim değişikliğinin bir numaralı nedenidir."

    jonathan safran foer
  • dünyaya, fosil yakıt tüketiminden daha çok zarar veren sektör.
  • dünya tarım alanlarının %80'ini kullanır. bu bağlamda dünyadaki açlığın, susuzluğun, gıda yetersizliğinin, orman katlinin ve doğal olarak hayvan katlinin birinci sorumlusudur.

    tarlalarda yetiştirilen mahsül önce hayvana verilir. hayvan onu yer, küçük bir kısmı ile kilo alır ve büyür. bir kısmı ile ürer, bir kısmını metabolizmasını sürdürmek için kullanır ve kayba uğrar.
    kaynak; (bkz: fao)
    https://ourworldindata.org/…al-land-by-global-diets
  • şimdilik fark etmesekte dünyanın en zararlı sektörü.
    ilan etmeseler de covid 19 bu sektörün en dikkat çekici dışavurumudur. gördüğünüz çiftlikler tam bir rezillikten başka bir şey değil
    tükettiğiniz her et ve et ürünü maddeler bu katliamların ticari göstergesidir, yazıklar olsun.
  • dünyanın yokoluşunu hızlandıran şirketlerin oluşturduğu, gezegene en korkunç zararı veren endüstridir. ayrıca greenpeace gibi sözde çevre örgütleri bu vahşete tek kelime bile edemezler çünkü endüstriyel hayvancılık şirketlerinden bağış alırlar. özellikle son yıllarda ‘endüstri’ denen bu yalan çemberinin ekolojiye verdiği zararlar ürkütücü boyutlara ulaşmıştır.

    küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bir numaralı sorumluları; “biz olmasak insanlık aç kalır” yalanıyla faaliyetlerini meşrulaştırmaya çalışan bu şirketlerdir. bu yapının hiçbir unsurunun bu gezegene ait olduğunu düşünmüyorum.
  • ekolojik zararından ziyade sağlık açısından çok zararlı olduğunu düşündüğüm bi nevi sanayileşmedir. yediğimiz etin tadı, tuzu olmadığı gibi çabucak bozulduğuna şahit oldum. olabildiğince doğal gıdalar tüketmeye çalışıyorum ama dışarıda yemek yedikten sonra imkansıza dönüyor.

    bu işin tamamen kırsala dönük yapılması gerektiğini katı bir şekilde savunmaktayım. makineyle hayvan mı kesilir aq.
  • tüm günahlarına rağmen şu anda insanlık için zaruri ve vazgeçilmezdir. çok mu zalimce, evet ama karşılığında son bir asırdır aç değiliz, bizi yok edecek kıtlıklar yaşamıyoruz. kendi haline bıraktığımızda doğanın merhametine kalıyor tüm işler ve doğa bizden daha zalim. yağmur var, yemek var, yağmur yok, yemek yok. bu konu üzerine konuşmak istemiyor kimse fakat doğayı ehlileştirmediğimiz ve onu kendimize uydurmadığımız her seferde biz zararlı çıkıyoruz. su varsa kanal yapacağız, depo yapacağız, hayvan varsa çiftlik kuracağız, yetmiyorsa sanayileşeceğiz. bu keyfilikten değil varoluş mücadelesinden çıkmış bir şeydir. bu sektör iyileştirilsin tabi ki ama hayal dünyasında da yaşamayalım. ama yok, inekler mutlu olsun, ben bezelye yerim. nasıl yersin o bezelyeyi, bütünüyle işgal ettiğin yeryüzünde bir yerde ve endüstriyel tarım sayesinde mi acaba? veganlık dediğimiz şey bile bolluk sayesinde ortaya çıkmış bir vicdan pratiğidir, doğaya hükmedebildiğimiz için ona acıyacak lüksümüz var. diğer türlü zaten biz hep kaybediyoruz.
hesabın var mı? giriş yap