*

  • hakkında sözlükte fazlaca bilgi olmamasına son derece şaşırdığım kadın. (bkz: elena ceauşescu)
    ön bilgi olarak elena çavuşesku romanya sosyalist cumhuriyeti lideri nikolay çavuşesku'nun karısı ve en önemli danışmanıdır.
    çavuşesku bir diktatör, ama seçilmiş tabii. smiley isteyen koyabilir. burası önemli, çünkü her diktatör bu kozu son ana kadar kullanmıştır, kullanır, kullanacaktır. bir şeyi "seçmek" o şeyi seçmenin sonuçlarına "seçilen" istediği sürece katlanmayı da meşru kılar mı sorusunun cevaplarından biridir çavuşesku'lar. latin amerika, doğu avrupa, asya'daki benzerleri gibi.
    80'lerin romanyası bir distopya, ütopya hayaliyle yola çıkmanın vardığı nokta: "romanya büyümeli" pahasına kürtaj yasak, kadınlar kuluçka makinası gibi yavrulamaya zorlanıyorlar, rejimin dayatmasından bıkıp çocuklarını bırakarak ülke dışına kaçan kadınlar, kapatılan radyolar var, tv iktidarın propaganda aracına çoktan dönüşmüş... tarlalara çalışmaya gönderilen entelektüel muhalifler ve aydınlar varken topraklarından zorla koparılıp şehre yerleştirilen çiftçi-köylüler mevcut, gerekçe ise adaptasyon.
    nikolay çavuşesku ilkokul mezunu, elena'nın ise ilkokul dördüncü sınıfa dek okuduğu biliniyor, komünist parti bünyesinde tanışıp evleniyorlar. 1974 yılında iktidara gelen çavuşesku'lar devleti 25 yıl yönetiyorlar. kuzey kore ve çin' deki sert rejimin hayranı olan çavuşesku aynısını ülkesinde uygulamak istiyor. karısı yoldaşı ve başbakan yardımcısı.
    elena çavuşesku ile ilgili en mide bulandırıcı bulduğum şeylerden biri ise "zar zor okur yazar" olmasına karşın başkalarına zorla yazdırılan doktora tezi ile kimya alanında doktora derecesi alması. daha absürd olan dünyanın bir çok tanınmış üniversitelerininden edinilmiş doktora dereceleri de var. üzülerek odtü'den de bir tane edinilmiş olduğunu okumuştum. gerçi amerika bile vermiş fahri doktora ünvanını hazretlerine.
    1989’da berlin duvarı yıkıldığında çanlar romanya için de çalmaya başlıyor, komünizmi en sert şekli ile uygularken kendileri büyük lüks içinde yaşayan çavuşesku çifti ayaklanmalar sonucu helikopterle kaçmaya çalışırken yakalanıyor ve kurşuna diziliyorlar. tarih 1989 aralık ayı. ülke tüm kaynaklarına, çalışmalarına, alınan dış yardımlara karşın kötü halde, tüm totaliter-otoriter rejimlerin başlangıçta ılımlı ama sonradan sertleşen, dayatan tavrının kurbanı oluyor romanya, nikolay çavuşesku kendisinden önce inşa edilmiş sanat eserlerini ait olduğu dönemin siyasi yapısının propaganda aracı olarak gördüğünden şehirlerin, özellikle bükreş' in kilise ve tarihi yapılarını yıktırıyor, tekdüze binalarla dolduruyorlar şehri. tabii ki bu fikirlerin en büyük destekleyicisi elena çavuşesku. yani tam bir lady diktatör, teoride ve eylemde.

    ufak ayrıntı ama dikkatimi çekmişti: insanın refahı için en mükemmel yönetim şekli olarak komünizmi şiddetle savunan, dayatan bir kadının öldükten sonra elmas işlenmiş ayakkabılarının bulunması... niye tüm zorbaların sonu buna benzer hikayelerle kapanır? ayakkabı detayından aklıma gelen yine hemen başka bir dişi zorba imelda marcos. fikirler (güya) taban tabana zıt, sonuç ve halka çektirilenler aynı.
    edit: işçi parti liderinin 1965‘te ölümünden sonra, çavuşesku romanya işçi partisi birinci adamı/genel sekreter oluyor. partinin adını romanya işçi partisi’nden romanya komünist partisi'ne çeviriyor. yani 74 tarihine rağmen asıl yönetime başlaması bu yıla karşılık geldiğinden yuvarlak olarak dünyada kabul görmüş şekli ile 25 yıl denildi.
  • sözlükte kendisi hakkında elbette bilgi var. (bkz: elena ceauşescu)
    sorun yabancı isimlerdeki başlık düzenlemelerinde. neyse bu konuda boğulmaya gerek yok. moderatörleri göreve davet ediyoruz ve çekiliyoruz.
  • ilkokul mezunu bile olmayan kimya profesörüdür.
  • vaktiyle odtü tarafından fahri doktora payesi verilmiş insan. zaten kimyacıydı, bilim insanıydı.

    darbe sırasında, odtü haysiyetli bir karar verdi ve bir çok talep ve baskılara rağmen boyun eğmedi ve bu fahri doktora derecesini geri almaya teşebbüs edecek kadar küçülmedi.

    çavuşoğlu'nun karısı

    düzmece mahkemedeki yargılanmasının sonunda karar okunacakken mahkeme başkanı olacak sefil kuklanın "ayağa kalk" emrine gülümseyerek, ayağa kalkamayacak kadar yaşlıyım yavrum diye cevap vermiş mert kadın.

    mahkeme görüntülerinin, daha sonradan kurgu ile düzenlenmiş olduğu iddia edilmiştir, ki, muhtemeldir ve gayet mümkündür. benim hatırladığım görüntülerde, mahkeme reisi olacak sefil, mahkeme sırasında kağıttan uçak yapıyordu. hatırlayan arkadaşlar olabilir eski topraklar arasında.

    kocası ile beraber yeni dünya düzeninin ilk kurbanları oldular. 89 senesinin son günleri.

    dış borcu olmayan bir ülkenin yöneticileri oldukları için, askeri darbe ile devrilip kurşuna dizildiler.
hesabın var mı? giriş yap