• (bkz: helldorado)
  • bir orhan veli şiir'i

    eldorado

    ufkunda mavi bulutlarin ucustugu dag,
    buyulu goklerinde sesler dydugum aden,
    avucumda dort kollu nehrin verdigi maden,
    ustumde yemisleri alnima degen tuba.

    muthis dunyasiile, uykuma girdigi yer..
    gulumsuyor mavi bir at isiginda kamis.
    gollerin sekli dolu derinligine dalmis
    vuslatin havasini cevreleyen igdeler.

    sularin aydinliginda saadetten bir iz:
    dallardan suzulen kayigindan bu hos insan,
    omuzuna degen arzu dolu dudaklari kan.
    artik bir cennete bagli butun gunlerimiz.

    artik isikla dolu billur bir kadeh gibi,
    en guzel seytanin elinde tutugu gurup;
    aksamlar agzimda harkulada bir surup
    ve basimda geceler yesil bir deniz gibi.

    ufkumda mavi bulutlarin ucustugu dag
    ve nebati bir alemde duyulan ilk hece,
    bir sesin aydinlattigi yalan dolu gece
    ve dumanli bir sabah serinligi ormanda.

    ne ondan itidal, ne benden gunahkar hali
    ruhlari bir kus gibi avare kilan uyku.
    dagilan icimde her zaman o baygin koku,
    lezzeti dudagimda bugulasan seftali.
  • cadillac'ın güzide bir modeli.bilhassa 1959 eldorado (convertible) bir döneme damgasını vurmuştur.bir
    çok filmde de kullanılmıştır; the deer hunter'da içine bimnemkaç kişi binilip ava gidilen,ghostbusters'da hayalet avcılarının atı, sunchaser'da (http://us.imdb.com/title?0117781) çölde giden ambulans olmuştur.
    bütün bunlardan anlaşılacağı üzere çok sağlam ve dayanıklı bir araçtır.
  • manu chao'nun proxima estacion esperanza albümünden ispanyolca portekizce karşısımı bir parça. numero 3.

    ¿que paso que paso?
    a caipira planto
    ¿que paso que paso?
    a policia llego
    ¿que paso que paso?
    o semterra murio
    ¿que paso que paso?
    chacinha no eldorado

    ¿que paso que paso?
    a globo relato
    ¿que paso que paso?
    o politico falo
    ¿que paso que paso?
    en pizza acabo
    ¿que paso que paso?
    chacinha no eldorado

    ¿que paso que paso?
    radio bemba relato...
  • bir georges baba şarkısı.

    gens de partout,
    sages et fous,
    écoutez bien la ballade
    de celui-là
    qui s'en alla
    pour trouver l'eldorado.

    comme autrefois
    princes et rois
    s'en allaient pour les croisades,
    il a laissé
    tout son passé
    pour trouver l'eldorado.

    crinière au vent,
    le mors aux dents
    en folle cavalcade,
    que cherchait-il
    vers cet exil,
    là-bas en eldorado ?

    sur mon cheval,
    sous les étoiles
    et le soleil en cascade
    pour que demain
    brille en nos mains
    tout l'or de l'eldorado.

    il a traîné
    comme un damné
    de mirage en mirage.
    il a vieilli
    jour après nuit
    sans trouver l'eldorado.

    mais la mort
    qui l'avait suivi
    en fidèle camarade
    lui a dit : "viens,
    je connais bien
    la terre d'eldorado."

    on l'a trouvé,
    le front brûlé
    par le soleil et le sable
    sur le chemin
    qui va sans fin,
    là-bas, en eldorado.

    la nuit, parfois,
    chante une voix :
    c'est son âme en ballade
    qui cherche encore
    la poudre d'or
    quelque part en eldorado.
  • çelişkili zihinlerdeki uğrak dost, felsefe bayrağı taşıyanlara bayrak dağıtan, kağıt üstünde mantık mimarı, quantum mekaniği midfielderi, mitoloji çekülü, basiret ve fantasy jeneratoru.
  • altınla kaplı mucize şehir olarak biliriz biz el dorado'yu, o yüzden eldorado isimli cankardeşi de altın gibi çocuk belledik, okumuş etmiş, efendime söliyim geniş omuzlu, hatun dolu ortamlarda süper aggressive tacklelar yapan, cezayayı üzerinden iyi vuran, yazdığı komplike yazılarla kafa bulandıran, duman fanatiği bir insandır, kaan tangöze çıkartmaları yapıştırır üstüne başına. bebeq'in kankası olması nedeniyle inanılmaz mutludur, hayatının en büyük şanslarından biridir bu.
  • sopor aeternusun songs from the inverted womb albümünde yarşı olarak yorumladığı edgar allan poe şiiri...
  • bir acayip adam…farklı…kesinlikle farklı. pek benzeri yok,olmamalı. iyi ki varsın dedirten cinsten hem sempatik hem empatik. dünyaya geniş gözlüklerle bakan,bakabilen, soran, sorgulayan, seven, sevilen , insana umut aşılayan, güldüren, düşündüren, dolu dolu bir adam. yanında ağlayabilecek kadar dost, güvenilir. çok şey bilmesi bazen onu mutsuz da etse , hep mutlu olduğunu görmek istediğim biri. benim güzel kardeşim, dostum…
hesabın var mı? giriş yap