• kalp hakkında önemli bilgiler veren hızlı ve zararsız bir testtir yapan ki$inin konusunda uzman olması onemlidir. ce$itli kalp hastalıklarının te$hisinde kullanılan teknik calışma prensibi sole olmaktadir.
    ultrason'dan yararlanılır.ultrason insan kulağının duyma sınırının ötesinde bir sestir (18 000 - 20 000 cycle/sn).
    bu ses dalgaları, tüp şeklinde elle tutulan ve hastanın göğsünde gezdirilen sese duyarlı bir alet yardımıyla kalbe gönderilir. ses dalgaları kalp duvarlarından, kaslarından, kapakçıklardan alete geri döner. kalpten geri dönen ses dalgaları bigisayar ile resme çevrilir ve monitörden izlendiği gibi istenirse kağıda da bastırılır.
  • ultrasondaki gibi üzerinize jel sürüp soğuk plastik bişeyle kalbinizin üzerinde gezinirler.biraz uğraşıp ekranda kalbinizi güzel renklere bürünmüş ve komik sesler çıkarırken görebilirsiniz ancak doktor kıpraşma uyarısında bulunursa sakin durmak lazımdır.eğer görüntüler güzel çıkarsa kaydedilip öğrencilere gösterilmek üzere saklanabilir.
  • insanda merak uyandıran ve pek tabi endişe veren bir işlemdir bu.

    ister istemez gözünüzü ekrana dikip, kalbinizi izlemeye koyuluyorsunuz. doktora "hocam bunlar ne ?" deyince de "benim gibi 30 sene oku, öyle anlarsın evladım" cevabını alıyorsunuz.*

    işlem pek uzun sürmez. öğretim üyelerinin ekoları daha sağlıklı ve kesin sonuçlar verir.
  • eko cekilirken hastanin kalbinin oldugu tarafin uzerine** yan olarak yatmasi gerekir. boylece, ekokardiyogram sedyenin sag tarafinda ise, disi* hastalar ay oram-buram gorundu derdi olmaksizin yatabilir. ekoyu cekecek olan kisi erkek diye cektirmemeye calisan hasta versiyonlari gorulmustur. kendilerine manitunun akil-fikir vermesini diliyorum.
  • transtorasik ekokardiyografi* ve transözofagial ekokardiyografi* olmak üzere iki şekli olan; invaziv olmayan* ucuz ve etkin tıbbi görüntüleme yöntemidir.

    özellikle kalp kapak hastalıkları, kalbin kapak ve pompa fonksiyonu, perikard, kalbin içindeki kan akımı yönü ve şiddeti ile kalp deliklerinin tanı ve takibinde kullanılır.

    ses dalgalarının yoğunluğu farklı dokulardan yansıyarak görüntü oluşturması esasına dayanır.

    ayrıca
    (bkz: doppler etkisi)
    (bkz: renkli doppler)
    (bkz: doppler ultrason)
  • hastaneye gidip ekokardiyografimi çektireceğim dediğinizde muhtemelen yüzünüze bön bön bakarlar. zira hastane personeli arasında bir kısım doktorlar da dahil -ki hala aynı şey olduğunu bilmeyen doktor müsvetteleri de mevcut- ekokardiyografiyi eko adıyla bilirler ve çoğu durumda eko çeken cihaz ile ultrason cihazı cihazı birbirinden ayrı düşünülür. oysa ekokardiyografi tamamen ultrason tekniğine ve doppler prensibine dayanan girişimsel (invaziv) olmayan bir görüntüleme şeklidir. yalnız kalp ve damar görüntülemede, kalbin ve kanın hareketlerini incelemede özelleşmiştir hepsi bu. tabi ki her ultrason cihazı doppler işlevini dolayısıyla ekoyu destekleyen donanıma sahip olmayabilir ama parayı verirseniz hepsini de pekala yapan ultrason cihazları bulunur. hangi frekanstaki ses dalgalarının kullanılacağı hangi anatomik bölgenin ekosunun çekileceğine, hastanın şişman zayıf, çocuk yetişkin olma durumuna göre hatta üreticinin sağladığı donanıma göre farklılık gösterir. ancak bir frekans aralığı genellemesi yaparsak bu 2-5mhz olur.
  • sadece iğne yapan hemşirenin eli değilmiş hafif olması gereken, şu an bunun sancısını yaşıyorum.
    göğsünüzün etrafında ve kalbinizin üzerinde gezdirilen o soğuk ve sert plastik gereç bir zalimin elindeyse,
    alınan eserderecede ilerleme sonuçları bile sevindiremez sizi; zira ertesi güne sarkar teni boyamayan eziklerin acısı*..
  • bu işlemde canınızın yanması yetmezmiş gibi bir de tam tanıyı koymak için üç doktor başınızda dikilip latince kelimelerle şiddetli bir tartışmaya girince iyice tırsarsınız. dakikalarca orda kalırsınız bitmek bilmez bu süreçte kendi kendinize ulan çok kötüyüm galiba bak kararda veremiyolar dersiniz. ama aslında biraz fazla titiz davranmış ve pek ciddi bişi görmemiş olsalarda tam tanıyı doğru yazmak için tartışıyorda olabilirler.*
    edit: bu işlem sırasında hissedilen ağrı çok şiddetli bir ağrı değildir sadece işlemin uzunluğu ve doktorun daha iyi görebilmek için bastırması ağrıtabilir. yani acısından dolayı yaptırmaktan çekinilecek bir işlem değil.
  • kalbin küt-küt ya da güm-güm değil de şıpşıp attığını öğrenmemi sağlamıştır.

    öylece yatmışım, bir ekrana bir de doktorun nuh deyip peygamber demeyecekmişçesine ifadesizce duran suratına bakıyorum, bir yandan da diye diye sonunda bir maraz çıkarttın allahın pimpiriği, çek bakalım şimdi diyorum. resmen üçbuçuk atıyorum, tüm bunlar oluruken bir yerlerden bir su sesi geliyor, öyle böyle değil, şırıl şırıl. bir yerde musluk açık, kimse de oralı olmuyor diyecekken sesin makineden geldiğini farkediyorum. mübalağanın m'si yok yazdıklarımda, kalp denen şey şırıl şırıl atıyor.
  • çok zevkli uygulama. üstünü başını tamamen çıkarıp sedyeye uzanıyorsun, sol yanına yatıyorsun, sol kolunu başının altına koyman şart ve elma toplar gibi gergin de tutulmalı aynı zamanda. sonra kalbini izliyosun falan, kalbin küt küt diye değil şlak şlak diye atıyor resmen, bunu öğreniyosun. içeri başka doktorlar geliyor senin görüntülerini inceliyorlar hep birlikte. eko odası genelde öyle mi olur bilmem de benimki hakkaten bayağı serindi, soğuktu lan hatta. bi de vücuduna sürdükleri jel de cabası. hafiften üşütüyor.
    sol yanına yatarken sorun yok da bi de sırt üstü dümdüz yatıp kollarınızı iki yana uzatınız dediğinde bi hayli savunmasızsın. olsun sağlık için soyunulur.
hesabın var mı? giriş yap