• gerçek duygularını saklayıp sahte gülüş takınan kişiye deniyormuş bu. fakat daha çok ikiyüzlülük gibi değil, acısını gülümseme ardına saklayan kişi anlamında kullanılıyormuş. ilk kez florence king tarafından kullanıldığı düşünülüyor.
  • sözlük anlamı yapmacık, içten olmayan gülümseme olsa da gerçekte psikolojik bir rahatsızlıktır. tüm acılara rağmen gülümsemeyi becerebilen, gülümsemeyi kalkan olarak kullanan, kötülükleri gülerek savuşturan insan tipidir.
  • sözlüğe bakılınca içten olmayan, sahte gülüş anlamına geldiği okunan kelime.
    fakat günümüzde anlamını geliştirmiş olduğunu düşünüyorum.
    o gülüşü ne için yüzümüze takmamız gerekiyor? aslında bu gülüş bir maske mi? bilmiyorum. kimse kimsenin içini tam olarak bilmez, tıpki hikayelerimizin tek anlatıcısı ve tek dinleyicisi olmamız gibi. bunun sebebi genel olarak anlattıklarımızın sadece dinlenmek için dinlenmesi, genelin dışında olan kısımsa yaşadıklarımızı başkası yaşamadığı içindir.
    gülersin, gülüşünün ne kadar muhteşem olduğunu söylerler, gülümsemeye devam edersin. ailenin baskıları yüzünden zor geçen bir ergenliğin olduğunu, değer verdiğin insanlardan bir kısmını kaybettiğini, sevgini ifade edemediğin o kişiye yardım edemediğin için kendine kızgın olduğunu, düşüncelerini her dile getirdiğin için aşırıya kaçan tepkilere maruz kaldığını -aşağılanmak, ciddi anlamda sözlü hakarete maruz kalmak-, akran zorbalığını çok küçük yaşlarda ne olduğunu tecrübe ettiğini, kalbini açtığın her insanla yaşadığın o hayal kırıklıklarını, sana söylenen tokat etkisindeki o sözleri, haklı olduğun halde suçlu bulunduğun anları, yarı yolda bırakıldığın o günleri anlatmamış oluyorsun.
    herkese güvenmeyeceğini biliyorsundur, kendini güçlü göstermek, fazla soru sormasınlar diye gülümsüyorsun.
  • acılarını gülüşünün arkasına saklayan kişilere denir.
  • üzgün olmasına rağmen,üzüntüsünü gülerek belli etmeyen kişidir.
  • bergen şöyle tanımlamıştır ki bence olagelmiş en mükemmel tanımıdır;
    "kimse bilsin istemem ağlarken güldüğümü
    ben herkesten gizlerim yaşarken öldüğümü"
  • spelling'i ayrı telaffuzu ayrı unique olan kendine has bir kelimedir. tanımlarken kullandığım ingilizce kelimeleri mazur görün, daha iyi ifade etmek içindi.

    üzüntünü sahte bir gülümseme ile kapatmaya çalıştığında, eccedentesiast sen oluyorsun. yalnız anlamını karıştırmamak lazım. toplum içinde nezaketen yaptığın gülümsemelerin bir kısmı da sahte, ama bunu yapan kişiler eccedentesiast olmuyor çünkü bu gülümseme, nezaketen yapılan sahte gülümseme değil, acılarını insanlardan gizlemek için yaptığın sahte gülümseme anlamına geliyor.

    hayatınız boyunca hiçbir zaman eccedentesiast olmamanız dileğiyle.
hesabın var mı? giriş yap