• ebeveyn olma, ebeveynlik yapma durumu. bir çocuğa ana-babalık yapma hali.

    herkes beceremez. içgüdülerle yapıldığını sanırlar ama aslında detaylı teknikler gerektirir. bu teknikler de kitaplarda yazar.
  • geçtiğimiz ay, lisans yerleştirme sınavı ardından çeşitli mecralardan çocukların yazdıklarını okurken karşı karşıya kaldığım bir ekşi entry'si akabinde kendimi sorgulamama neden olmuş sıfat. bir de sıfatına tükürdüğümün zayıflarının ebeveyn olma hakkını kendinde görmelerini takiben sonsuz pişkinlik hakkını da elde ettikleri sanrısına itafen bir toplum gerçeğinin de temeli.

    şu iğrenç bir hikaye:

    https://i.hizliresim.com/0bbgjw.jpg

    bunu paylaşıyorum, çünkü midemi bulandırıyor. ben daha azı için adam döverim. çok ciddiyim. umurumda olmaz karakola mı düşerim hapiste mi çürürüm fakat bir çocuğa; henüz reşit olmuş veya olmamış bir çocuğa psikolojik veya fiziksel baskı uygulayan insanlar ebeveyn olmayı hak eden bireyler değillerdir. bu insanların daha en başında "çocuk yapma hakkı" bulunmamalıydı; daha en başında "evlenmeye yeterli değil" denilmeliydi bu insanların psikolojik durumları hakkında. neden denilmedi? çünkü "nerede çokluk orada bolluk" zannediyor insanlar ve o deyimin aslı öyle değil hepimizin bildiği üzere.

    ebeveynlik başlı başına bir sınav iken, daha "açık uçlu soru nasıl kodlanır" hususunda aklında sorular kalmış ve henüz 18 yaşına bile basmamış bireyleri mesleklerden ve iş kollarından tamamen bağımsız bir sınava sokmanın altında yatan mantığa küfretmek yerine bu ahlaksız ve bilhassa etik dışı yaklaşımı bir kanun gibi dayatmaya çabalayan insanların "anlık sinir" diye kendilerini savunma hakları namevcuttur, sevgili arkadaşlar.

    bu insanlar zayıftır ve zayıfların çocuk yapma, yetiştirme, hatta çocuklara yaklaşma hakkı dahi olamaz. bu sözüm ona ebeveynler toplumun çürük dişlerinden fazla bir benzetmeye tabii tutulamazlar genç arkadaşlar; bahsini geçirdiğimiz yozlaşmış bireylerin aksiyonları geleceğimizi şekillendirmektedir. ve ben bir fizikçiysem ve evrenin bir kanunu var diyorsam o da etki ve tepki; daha berbat, daha iğrenç ve daha yoz geleceğin ebeveynlerinin yetişmesi olacaktır. bu gençler büyüdüklerinde, çocukken tecrübe ettikleri yani kendilerine yapılanları tekrar edecek ve bu ahlaksız adetlerin devamlılığını sağlayacaklardır. - bu yüzden üzerine basa basa şu soruyu yöneltmek mecburiyetindeyim: siz bu çocuklara eğitim verdiğinizi mi zannediyorsunuz? hayır, hepiniz birer embesilsiniz ve aslında çocuk sahibi olmamanız gerekiyordu. bu bir hata. bu bir problem. bu bir yozlaşma.

    pedagojiden anlamayan insanların ebeveyn olamadığı bir gelecek umuduyla.

    problemin bir parçası olmayın.
  • birileri birçoklarına ebeveynliğin sadece kromozom bağışı demek olmadığını öğretmeli. birileri diyorum, birçoklarına diyorum. zira hakkını veren azken bağış meraklıları gırla.
  • günümüzde uygulanan ebeveynlik tekniklerinin çocuk için ne kadar doğru olduğunu sorgulayan hoş bir animasyon için buyrun: video
  • yataginda ters donen evladi duzeltmek, basinda deprem bekciligi yapmaktir.
  • doğadan aldığın canı doğaya vermek
  • aynı zamanda çocuklarına karşı ya da çocuklarla ilgili bazı olumsuz duygular hissedebilen kişilerdir.

    "bütün ebeveynler, ebeveyn olarak rollere ve çocukları ile ilgili rahatsız hissettiren duygulara sahiptir. çok azı bu duyguları dışa vurur çünkü diğerlerinin kendilerini yargılayacaklarından korkarlar. asla yetersizlik, bencillik, çocuğun bağlılığından kaynaklı huzursuzluk, yorgunluk, öfke gibi duyguları hissettiğiniz için kendinizden utanmayın. bu şekilde hisseden pek çok sevgi dolu ve özenli ebeveyn vardır; yalnız değilsiniz"

    bir de diyor ki duygularınızı siz seçemezsiniz. hissettiğiniz duyguların bir çok farklı biyolojik ve deneyimsel tarafı vardır. hissettiğiniz duygulardan öte davranışlarınız ahlakidir. duygularınızı seçemezsiniz ama davranışlarınızı seçebilirsiniz. bu yüzden ahlaki olarak yargılanabilecek şey davranışlardır. önemli olan şey hissettiğiniz duyguyu fark etmek ve ona odaklanıp onu kabul etmektir. çözüm ancak bu noktada başlar.

    dr. jonice webb
    çocuklukta ihmalin izi*
  • "senin gerçek aileni kenetleyen bağ, kan bağı değil, birbirinizin yaşantısına duyduğunuz saygı ve mutluluktur. bir ailenin üyeleri çok ender olarak aynı çatı altında büyürler."

    richard david bach
  • okulda bir hocamız şöyle demişti.
    her çocuk yapan çift ebeveyn değildir, akli melekleri yerinde olmayan bir çiftin bile çocukları olabilir.
    ebeveyn olmak o çocuklara gerektiği gibi hatta daha fazlası ile anne ve baba olmaktır.
    çocuğuyla, çocuk, arkadaş, dost, sırdaş ve örnek olunan birey olmaktır ebeveyn olmak.
  • buraya mı yazsam, (bkz: türkiye) başlığına mı yazsam emin olamadım.
    bugün bir avm'de çocuklar için bir gösteri vardı. bizim bebe de bayılır, hem gezeriz vs. diye hadi gidelim dedik. gösteri 17:30'daymış biz 16:45'te başladık sıra beklemeye. sonradan gelenler başladı kendi bebesini öne doğru ittirmeye. neyse diyerek beklemeye devam ettik.
    bizim bebenin sohbet ettiği başka bir çocuğun da babasıyla sohbet ediyoruz bi yandan. adam durup dururken "bizimki de bilsem'i kazandı. siz biliyor musunuz bilsem'i? 47 sorudan 45'ini doğru yaptı." dedi. hmm ne güzel falan diye geçiştirdim ama yani tamam en zeki senin çocuğun ok diye içimden geçirdim. neyse kayıt alındı tabi orada da öne atlama vs. oldu. geçti bürün çocuklar içeri. anne babalar da kenarda. bi tanesi ben kırmızı sandalye istiyorum diye zırladı. annesi hemen başka bi çocuğun sandalyesiyle değiştirtti. ben de bir yandan bizimkine bakıyorum, su ister, ihtiyacı olur vs. diye. birileri sürekli önüme geçiyor. ben dip dibe olmayalım, hastalık falan var, rahatsız olmasınlar falan dedikçe araya kaynadılar. gösteri boyunca telefonlar havada. çocuğu göremiyorum. bi ara bi baktım bizimkini gösteri yapan kişi sahneye almış yardımcı olarak, son anda gördüm.
    sonuç olarak nezaketsiz, en iyi çocuk benim çocuğum seninki de ne sümük tavırlarında insanlar her yerde. böyle iki dakikalık gösteride bile sinir katsayım arttı ve bıktım. insanlarla muhatap olmaktan, onlarla yanyana olmaktan bile bıkmış durumdayım. basit gibi ama her an her yerde karşılaştığımız şeyler işte. bu da böyle bir anımdır.

    tanım: herkesin kendini en iyi addettiği, kendinde herkese akıl verme hakkı gördüğü bir zanaat.
hesabın var mı? giriş yap