eşekli kütüphaneci
-
fakir baykurtun adam yayinlari tarafindan cikarilan romani.
-
esek yüküyle kitap okumak deyimi buradan geliyor olsa gerek.
-
-
"mustafa güzelgöz fakir baykurt'a ürgüp kütüphanesi'nde göreve başladığı yılları şöyle anlatıyor: 'çalışırken depoda kitaplara bakıyordum. kendi kendime düşündüm. biz burada kitaplara bekçilik yapmak için mi bulunuyoruz? benim işim sadece burada kitapları beklemek mi? hayır!' zamanın koşulları elverişsizdi. adeta yokluk içindeydik. ne yapabilirsek kendi gücümüz, kendi becerimizle yapmak zorundaydık. bana düşen, bu insanların ayaklarına kadar kitabı nasıl götüreceğimdi."
ferhat özen, kitaplarımız kanatlarımız, s.45. -
basit anlatımlı, hoş bir kitap.
tabi o fedakarlık o doğallığı bilmediğimizden biraz polyannacı anlatımla yazılmış gibi gelir. -
fakir baykurt'un yalın, halkın günlük hayatta kullandığı kelimerle anlatımı kitaba daha iyi bir hale getirmiş. 1950 türkiye'sinde; türkiye'nin gelişmesinin nasıl engellendiğinin öğrenilmesi açısından nitelikli bir eser olmuş.
-
kitaptan:
* ... her sakaldan bir tel alınsa, köseye sakal olur..
* siz biraz, öteki biraz verirse, ikiraz olur:) -
-
oğluyla tanıştığım, kendisini ondan dinlediğim ve hikayesinden çok etkilendiğim öğretmen.
-
“beyim diyor, bizim yolumuz, köprümüz, çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? anlatıyorum ona: “eğer kitaplığınız olursa, yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur.”
(bkz: fakir baykurt)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap