*

  • dune serisinin 6. kitabı.
  • türkçeye dune rahibeler meclisi olarak çevrilmiş olan frank herbert eseri.
  • dune serisinin 6. ve aslında son kitabı.

    gerçi frank herbert'in ölümünden sonra 3 er kitap halinde iki farklı seri daha çıkmıştır oğlunun babasının notlarını düzenlemesi sayesinde ama ana seri 6 kitaptan oluşmaktadır.

    --- spoiler ---
    son kitap gerçekten başladığı gibi, mükemmel bir felsefe ve aforizma derinliğiyle bitmiştir. atreidesler vladimirler, altın yollar derken geriye koca uygarlıktan rahibeler ve saygın analar kalmıştır. binlerce yıl geçmiştir ve pandoranın kutusundan tut özel tanrısal bir gücün ortaya çıkması ve bunu anlamaya çalışmanın toplum ve gücü ele geçirmek isteyenler arasındaki etkisini, üremenin iktidar açısından gücünü anlatan serinin üzücü olarak son kitabıdır. gerçekten inanılmaz keyifli ve dolu bir kitap.

    alıntılar;
    ''her şey dönüp dolaşıp çıkarlara dayanır.''

    ''insanların sözleriyle inkar etseler davranışlarıyla sergiledikleri derin bir davranış kalıbı var. güvenlik ve huzur, barış istediklerini söylüyorlar. ama buu söylerken bile kargaşanın ve şiddetin tohumlarını atıyorlar.''

    ''alelade ve basmakalıp şeyleri bambaşka bir açıdan gösterebilen bir insan korkutucu olabilir.fikirlerimizin değişmesini istemeyiz.fikirlerimizin değişmesi istendiğinde tehdit edildiğimiz hissine kapılırız. ''neyin önemli olduğunu biliyorum ben.'' diye düşünürüz. sonra değiştirici gelir ve eski fikirlerimizi geçersiz kılar.''

    ''düşünmeden yaptığımız pek çok şey, üstlerinden düşündüğümüzde zorlaşır. bir konu hakkında çok fazla bilgi edinmek, insanı cahilleştirir.''

    ''kanunlar geleceği dayatır.yönetmeliklerinse geçmişi dayattığına inanılır.''

    ''demokrasi demagojiye açıktır. seçimle yürüyen sistemleri kolaylıkla etkileyebilen bir hastalıktır demagoji.ama demagogları tanımak kolaydır.bir sürü el kol hareketi yaparlar, vaaz verir gibi konuşurlar, dinsel çoşku çağrışımları yapan kelimeler kullanırlar, tanrı korkularını samimiyetlerinin garantisi olarak gösterirler.''

    ''bazı insanlar katılımcı değildir.hayatı dışarıdan seyrederler.hayat başlarına gelen bir şeydir.hayatlarını sürdürme nedenleri aptalca bir inattan fazlası değildir.bu insanlar güvencede oldukları yanılsamasını bozabilecek ve onları küskün yaşamlarından çıkarabilecek her şeye öfke ya da şiddetle tepki verirler.''

    ''tüm insanlarda doğuşran gelen bir hastalık vardır.mantığın en büyük ve çetin düşmanı olan bu hastalığın adı kendini kandırmaktır.gerçek olabilecek en iyi ve en kötü dünyalara dramatik bir yön verir.bildiğimiz kadarıyla, bu hastalığa karşı doğal bir bağışıklık yoktur. sürekli tetikte olmak gerekir.''

    ''duygululuk ve duygusallık arasındaki fark çok barizdir.yolda birilerinin evcil hayvanını ezmekten kaçınmak duygululuktur.hayvanı ezmeyeceğim diye yayaları öldürmekse duygusallıktır.''

    --- spoiler ---
  • koskoca bir hayalkırıklığı ile biten kitap. hayalkırıklığınının sebebi kitabın kötü olması değil, üstadın kaleminden dökülen son eser olması ve dune gibi bir şaheserin tamamlanamaması. kitabı bitireli aylar olmasına rağmen hala boğazımda bir yumru duruyor. kafalarda öyle çok soru işareti bırakmış ki, hayatımın sonuna kadar bununla boğuşacağım sanırım.
    işte dune böyle bir seri. okumaya başlarken bunun bilinmesinde fayda var.
  • "confine yourself to observing and you always miss the point of your own life. the object can be stated this way: live the best life you can. life is a game whose rules you learn if you leap into it and play it to the hilt. otherwise, you are caught off balance, continually surprised by the shifting play. non-players often whine and complain that luck always passes them by. they refuse to see that they can create some of their own luck."

    hayat dersleri alabileceğiniz bir bilimkurgu eseri.
  • --- spoiler ---

    dikkat!!!
    --- spoiler ---

    aziz annelerin ve şerefli anaların kurguda en baskın olduğu, serinin son kitabı olan epik kurgu. bu kitapla birlikte şerefli anaların ne denli şerefsiz ve diplomasiden yoksun bir şarlatanlar topluluğu olduğunu görüyoruz. bu, birazda bene gesserit topluluğundan kopmanın yarattığı aşağılık psikolojisinin dışavurumu olarak okunabilir.

    rebecca ve hahamın diyalogları üzerinden ilerleyen bir israiliyan tarih itirafı da kitapta dikkati çeken bir noktadır. rebecca'nın eski yahudi ataları nezdinde geçmişe dönük günah çıkarmaları sırasında haham, ataların sorgulanmasını uygun bulmaz ve rebecca'yı sürekli uyarır. bu konuşmalardan yazarın kadim israil tarihine karşıt bir okuma yaptığı ve bunu karakterler aracılığı ile sunduğu varsayılabilir.

    bene gesseritler, soy üretimini takıntı haline getirmişlerdir. serinin başından sonuna kadar amaçları temelde aynıdır: seçilmiş ve ritüelist genleri bularak çiftleştirmek, bu yolla kendi arkalarını kollayacak bir kuisatz haderah doğdurtmak. kuisatz haderah diye tanımlanan kişi de "aynı anda birden fazla mekanda olabilen ve bu mekanlarda görü sahibi olan"dır. kuisatz haderah türü (her ne kadar dune'a özgü nitelikleri ve amaçları da olsa) bir yönüyle bize nietzsche 'nin "üstinsan" türünü anımsatıyor. böyle bir geni yaratmak, bene gesserit cadıları için hem bir koruyucu kalkan görevi görecek hem de pragmatik emellerine ulaşmak için yetkin bir sacayağı olacaktır. zaten bu mükemmel gene bir türlü ulaşamadıklarından aziz anneler, şerefli anneler'in tehdidine karşı ix lilerle zorunlu bir ittifak kurarlar.

    öte yandan şerefli analar ve bene gesserit popülasyonları için düşünsel bir bağlam da kurmak mümkündür: şerefli analar, eylemleri düşünüldüğünde totaliter bir yapıya sahiptirler. kaderciliği ön plana alırlar ve diplomasi kültürleri yoktur. bene gesseritler ise ilk kitaptaki baş anne gaius helen mohiam 'dan tutun da rahibeler meclisi nin aziz annelerine kadar bütünüyle bilinçli ve determinist anlayışa dayanırlar. kendi içlerinde demokrasiyi temel almışlar ve her durumda ortak yazgıya karşı savaş açmışlardır.

    serinin tamamlandığı sona etraflıca bakıldığında klişeleşmiş bir bitiş görülmüyor. bu durum, memnuniyet verici. daniel ve marty'nin konuşmalarını içeren son bölüm çok güzel olmuş ve öyle sanıyorum ki bu iki kişi, serinin yazarı ve eşinden başkası değil.

    dune serisi, ilk kitaptan son kitaba kadar epik bir atreides destanıdır. bu anatemin bağlayıcılığı dışında dune bize ekolojik bir çerçeve çizer: su, doğal çevre ve çöl imgeleri bu çerçevenin önemli sacayaklarıdır. bu seri klasik bir bilimkurgu olmanın ötesinde doğanın geleceğini önemseyen, kaynakların verimli kullanılmasına ilişkin alt metinler sunan bir yapıttır. bu yönüyle okunduğunda kurgudan alınacak dersler ve edinilecek hazlar daha nitelikli olacaktır.
  • ithaki tarafından yapılan çevirisinin ilknokta.com sitesinde ön siparişte olduğu kitap.

    5 ve 6. kitaplar çok seri çevrildi sanki.

    https://www.ilknokta.com/…e-rahibeler-meclisi-2.htm

    24 aralıktan sonra teslim gözüküyor
  • frank herbertın yine muazzam tespitlerde bulunduğu kitap.

    "demokrasi demagojiye açıktır. seçimle yürüyen sistemleri kolaylıkla etkileyebilen bir hastalıktır demagoji. ama demagogları tanımak kolaydır. bol bol el kol hareketleri yaparlar; vaaz verir gibi konuşurlar; dinsel coşku çağrışımı yapan kelimeler kullanırlar; tanrı korkularını içtenliklerinin garantisi olarak gösterirler."
  • uzun süre etkisinden çıkamayacağım bilimkurgu kitap serisinin sonuncusu olur kendileri . bene gesseritleri daha derin bir şekilde işlemiş kitabında .
    "korku katilidir aklın. korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. korkumla yüzleşeceğim. onun etrafımdan ve içimden geçmesine izin vereceğim. ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. yalnızca ben kalacağım."
    bene gesserit duası
hesabın var mı? giriş yap