• bir foot-in-the-door technique varyasyonu olarak kabul edilebilir: kişiye ekstrem, yapılması zor bir istek yöneltilerek ardından görece küçük bir iyilik talebinde bulunma ve böylelikle ikinci -görece küçük- talebe olumlu yanıt verilmesi olasılığını artırma esasına dayanır. ahmet ve kardeşinin baş rollerde oynadığı şöyle bir örnekle pekiştirelim:

    ahmet: lan git marketten bi kola al da içimiz serinlesin be!
    kardeş: ben niye gidiyom oğlum ya, sen git, allah allah!
    ahmet: oğlum, n'olcak lan, içeriz işte, bi koşu gidip alıver.
    kardeş: gitmiyom, uşağın mı var...
    ahmet: bari bi bardak su kap getir be, içim yandı yeminle...
    kardeş: öfff, zıkkım iç...
    ahmet: dolaptan koy ha, soğuk olsun.
    kardeş: tamam.

    bu teknikle ters yönlü çalışan bir diğer foot-in-the-door technique varyasyonu için (bkz: low-ball technique).
  • yontemin,cok guzel bir anlatimi
    "https://www.youtube.com/…xft6spm6ve&feature=related
    bu yontemle ilgili bir parodi:
    https://www.youtube.com/watch?v=79cyfk1kti0
  • bu tekniğin iş görmesinde şu üç koşul fevkalade önemlidir:

    - her iki talebin de aynı kişiden gelmesi, yani ben ikna edemedim bir de arkadaş görüşsün durumu yok.
    - yüz yüze bir görüşmenin söz konusu olması ve ikinci isteğin, reddedilen talebin hemen ardından, sıcağı sıcağına gelmesi.
    - her iki talebin de, karşılanması durumunda aynı kişiye fayda sağlayacak olması, talepler arası tutarlılık.

    bu tekniğin abartılı olmayan, makul talepler için geçerli olduğu bilinse de babaannemin çarşı pazardaki olağanüstü pazarlık performansından yola çıkarak, beklenmedik ölçüde büyük sonuçlar verebileceğini de iddia edebilirim.
  • foot in the door teknigi en populer ikna yontemlerinden biridir. anket yapmak icin egitilen kisilere ilk ogretilen tekniktir mesela. bu sebeple, kalabalik bir yolda yururken, kimse size "anketimize katilir misiniz" diye sormaz. ilk soru her zaman; "bir dakikanizi rica edebilir miyim"'dir. foot in the door tekniginde kisiye reddedemeyecegi kolay bir teklif sunuldugunda, ikinci teklifi kabul etme ihtmalinin arttigi savunulmaktadir.

    door in the face teknigi ise, bunun tam tersidir. kisiye once kabul etme ihtimali hic olmayan bir teklif sunulur ve boylece, ikinci teklife razi olma ihtimalini arttirilir.
    basit bir ornekle aciklamak gerekirse;
    en yakin arkadasina; “hadi kalk bugun bodrum'a gidelim, erken cik isten, cumartesi kalir, pazar sabahi doneriz, seninle ne zamandir basbasa bir tatil yapmadik, anlatacak cok konu birikti." diyen kisi, yuksek ihtimalle, "dur simdi, nasil geleyim, onca is var. nerden cikti bodrum" cevabini alir.
    teklifi yapan kisiyle aralarinda duygusal bir bag oldugu icin, reddeden, karsisindaki kisiyi kirdigini dusunup, icten ice uzulurken, hop vakit kaybetmeden ikinci teklif gelir. "o zaman itiraz kabul etmiyorum, is cikisi bendeyiz. acariz bir sarap sabaha kadar konusuruz." bu teklife ise, kisilerin arasindaki duygusal bag sebebiyle yuksek ihtimalle olumlu cevap verilir. hatta sonrasinda bu is, duygu somurusu ve manipulasyona kadar gidebilir.
    bu teknikte ulasilabilecek en son asama, kisiyi kullanma ve kendimizi kullandirma noktalaridir. kurtulmak icin profesyonel tedavi dahi gerekebilir.
hesabın var mı? giriş yap