• çekimleri muğla ili sınırları içinde muhtelif yerlerde ( ula , muğla merkez ,pisi , gökova ,yatağan...) devam etmekte olan , yönetmenliğini yüksel aksu `nun yaptığı ve amatör oyuncu zenginliği olan film.2006 da gösterime girmesi muhtemel.
  • ula'da filmin anlatılan hikayesi şoyledir
    yüksel aksu(yonetmen) , şidmi ula'da universteye giden yolun başında dondurmacılık yapan arkadaşına çocukkene demiş ki

    "ulan yonetmen olursam gelecem sana da bi film çekecem"

    olmuş ve geri gelmiş ulaya başlamış çekmeye.
  • üçüncü reji asistanı arkadaşım * olan film:

    yıl 1995.ege'nin küçük bir kıyı kasabasında babadan kalma mesleği dondurmacılıkla geçinen ali usta büyük dondurma firmalarının karşısında durabilmek için banka kredisiyle küçük bir motorsiklet almış ve bu motoru dondurma satmaya uygun bir şekilde romörk ve benzer aksesuarlarla donatmıştır.bunun yeterli olmadığına karar verip bir de yerel televizyona reklam filmi çektirir.yakın çevresi bu durumu alaycı ve sitemkar bir tavır ile karşılamaktadır.aynı zamanda ali usta kasabada bir dondurma dükkanına sahiptir.ali usta köylere satışa çıktığı zaman dükkan güvenilir bir çocuk olan çırağı kamil'e teslim etmektedir.kamil'in abisi ise yaramaz ve asi bir çocuktur ve bisiklet çetesinin başıdır.ali usta hazırlattığı reklamın yayınlanmasından sonraki ilk gün büyük bir heves ile motoruyla satış yapmak üzere yola koyulur.ancak dondurmaya aç ve parasız bisiklet çetesinin onu takip ettiğinin farkında bile değildir.
    dondurmam gaymaaak, küreselleşme karşısında çaresizce çırpınan küçük esnafın,eski tarz teknikle üretim yapıp satan bir dondurmacının traji - komik hikayesini anlatan bir film.dondurmacı ali ustanın pazara hakim büyük dondurma firmalarına karşı kendince açtığı savaş filmin ana temasını oluşturmaktadır.
    dondurmam gaymaaak, çoğu zaman güldürecek , zaman zaman hüzünlendirecek bir film.hikayenin geçtiği antik karya'yı içinde bulunduran muğla-ula ve gökova çevresi filmin görsel atmosferinin akdeniz filmelerinin sıcak ve samimi havasında kurgulanmasını sağlıyor.
    dondurmam gaymaaak, küçük esnafın,küçük kasabanın, ''küçük insanların ''büyük'' filmi...
    (bkz: copy paste in ustasiyim gozlerinin hastasiyim)
  • konusu itibariyle bana filmin çekildiği yerdeki uladaki dedemin hikayesini anımsatan film
    tabi biraz daha eski onun hikayesi(1960lar) ,

    dondurmayı etrafı karla çevrilmiş tahta kaplarda saatlerce çevire çevire hazırlarmış ve de o zaman külahı olmadığı için kendi tabiri ile billurlara koyup satarmış
    neticede ulaya bi gun adamın biri şimdiki dondurmacılarda da olan elektirk soğutmalı ve otomatik çevirmeli dondurma makinesini getirince daha ucuza üreteblimiş* , bi de belediyeye onun daha sağlıklı olduğunu inandırınca* -bizim dede filmdeki gibi rekabetten falan anlamaz- pazarda zahirecilik yapmaya başlamış

    bakalım izleyince neler diyecek kendisi çok merak ediyorum

    edit:ulan savaş ay muamelesi gordu bu entry.alakası yok ben sadece dedeme ne çağrışıracak onu merak etmiştim zamanında.
  • http://www.dondurmamgaymak.com/

    aha bu da sitesiymiş filmimizin
  • karpuz kabugundan gemiler yapmak tadinda olacagini dusundugum mugla da imece usulu cekilmis film.
  • tolga çandar 'ı da izleme olanağı bulacağımız film olacak.
  • kocaman yürekli insanların yaptığı, sıcacık bir film.

    yönetmeni yüksel aksu'nun dediği gibi, "öyle bir halk destanı falan değil anlattığımız, bir ege geyiği sadece"

    öyle büyük reklamlar, ünlü oyuncular falan yok. topu topu 3 profesyonelin dışındaki herkes hayatında ilk kez kamera karşısına geçmiş. kimse rol kesmiyor, ben büyük bir iş yapıyorum iddiasında değil. mehmet ali alabora'nın verdiği ufak tefek taktiklerin dışında oyunculuk adına kimse kendinden geçmiyor. egenin köylerinde, ilçelerinde, müthiş manzarasıyla, o tatlı ege şivesiyle insanın içini ısıtan bir film çıkmış.

    filmde türk sinemasında az rastlanır bir şey oluyor. bir cami imamı ve iki hacı rolündeki insan ilk defa iyi ve güzel insanlardan seçilmiş. üstelik doğru ve güzel şeyleri söylüyorlar. diğer türk filmlerindeki gibi kötü şeyler yanlış işler yapan tipler değiller. bir de sabah ezanı bu filmde güneş doğmadan okunuyor, belki de türk sinemasında ilk defa, zamanında.

    filminin bazı planlarını içi aydınlık bir camide çeken yönetmen yüksel aksu, "camilerde insanlara iyi, güzel doğru şeyler öğretilir. tıpkı kiliseler ve havralarda olduğu gibi.." diyor. bir de filmde bilim ve ütopya dergisi ile leman reklamı da var ufaktan, görmedik değil.

    egeliler bence film vizyona girerse iki kez gitmeliler, birini seyir etmek, birini ise o hoş ege şivesini gözlerini kapatıp sadece dinlemek için.

    ayrıca bize ege türküleri söylemese de, tolga çandar'ı görmek, sesini duymak öyle güzeldi ki..

    ne diyelim, emeği geçen herksin eline sağlık, çok güzel olmuş.
  • 25. uluslararası istanbul film festivali ulusal yarışma bölümünde jüri özel ödülünü kazanan filmdir.
hesabın var mı? giriş yap