• gecen yaz yeni tanistigim bi almanin agzindan aynen bu sekilde turkce haliyle duydugum ve dumura ugradigim soz..
  • (bkz: ben her milletten tattım nidası)

    bu teoriden yola çıkaran ben serpil barlas'ın son derece multi-lingual bir insan olduğunu tahmin ediyorum. bir zamanlar aramızda olduğunu da tahmin etmiştim, eğer bu tahminim de doğru ise (genellikle benim tahminlerim doğrudur, evet) belki o da bu başlığı ziyaret eder ve dilin dile değmesi prosesini bizlerle paylaşır. bizim zamanımızda collins picture dictionary ve discoveries vardı, çok şükür öğrenmiş bulunduk, 11 yaşında idik, kimseyi yalayacak durumumuz yoktu.
  • böyle bir şey de var, yok sanmayın (bkz: dil her yere değerse daha iyi dil öğrenilir)

    yalnız dilinizi buzluktaki sarkıtlara dikitlere değdirmeye kalkmayın, dumb and dumber karakteri gibi yapışıp kalırsınız, hem dilinize de, belinize de bir faydası olmaz.
    (source: hadileen)
  • derste ilhan akipek e hocam bu kadar dili nasil ogrendiniz denilince hocanin verdigi dumur otesi cevap
  • devami "yoksa siz sophie marceu'yu kendi dilinden dillemek istemezmiydiniz?" seklinde olan ozlu bir soz.
  • işi bilcen işe gitmiycen türünden yurdum erkeğine özgü bir önermedir, yaka silktirir. nedir, bir ortamda yabancı dil konusu açılır, şöyle öğrenmek lazım, böyle öğrenmek lazım diye, oradan hemen bir erdener abi karakteri fırlar, çakal çakal sırıtarak der ki "dil dile değmeden dil öğrenilmez". ister ki önce bir şaşıralım, nasıl yani diyelim, o da "ee olm anla işte" desin, sonra bizde jeton düşsün, "haa o mesele" diyelim, sonra bu arkadaşı ecnebi kızlarla sevişebilen bir yapının insanı olduğu için takdir edelim... dramatiktir. bunu söyleyen arkadaş ecnebi bir kızla bir iki ay takılsa bile o dili öğrenebileceği şüphelidir. ki genellikle bunlarda böyle bir durum yoktur, öyle bir imaj yaratmayı isterler sadece, bizi mal yerine koyarlar. o dillerini çekip koparmak isterim bazen bu arkadaşların öyle sırıtırlarken.
  • duyuldugu anda sadece helgayı olgayı hatırlatan -velev ki hansın da maykılın da dili olduğunun hatırlanması gereken- cümle.
  • fransızca'da gırtlaktan çıkartılan seslerin niye bu kadar çok olduğunu açıklayan atasözü.
    (bkz: fransız öpücüğü)
  • “partner seçiminde enternasyonelist yaklaşımın pragmatik kökenleri” adlı eserin ilk bölüm özeti.
hesabın var mı? giriş yap