• belli bir noktaya odaklanıp çalışma zorunluluğundan dolayı, birçok göz kusurunun oluşmasına ortam hazırlayan meslek.
  • işin daha da ilginç bir yanı var. diş hekimliği tıpta uzmanlık alanlarından biri olsaydı, tus puanları çok yüksek olurdu. göz, cildiye gibi yüksek puanlı bölümlerle yarışırdı. poliklinik hastası bol, muayenehane olayı süper, nöbeti yok, acili yok.

    ama öss'de diş hekimliği puanları tıp puanlarından düşük. buradan da anlıyoruz ki gençler bilinçsiz tercih kurbanı oluyorlar. ya da öss çağında sözde idealist takılıp "hayat kurtarcam, cerrah olcam, manyak olcam" havasında tıpa giren insanlar, tus çağına geldiklerinde "sikerim lan nöbetini, acilini. kasarım cildiye yazarım, rahat rahat para kazanırım" moduna geçiyorlar.
  • son zamanlarda devlet tarafından geleceğiyle bol bol oynanan meslek. nereye gittiği belli değildir.
  • yıllardır gelişemeyen meslek. 30 yıl önce de diş kerpetenimsi aletlerle kart kurt çekiliyordu, şimdi de öyle çekiliyor. tek fark uyuşturucu. hala çürüyor dişlerimiz. tıp neredeyse kanseri önleyecek seviyeye geldi, hala dişler için aynı yöntemler kullanılıyor.
  • en sadist tedavi yöntemlerinin (bunlarda birkaç tanedir) görüldüğü tıp dalı. ya da bu dalın öncüleri sadist.

    dişlerim sarardı dersiniz yanıt; dişin yüzeyini aşındıracağız beyazlayacak. ya da çekip takma diş takalım istediğiniz zaman protezi çıkarıp deterjanla temizlersiniz.
    dişim ağrıyor dersiniz. yanıt; dişinizi çekmemiz lazım.
    dolgum düştü dersiniz. yanıt: o diş artık dolgu tutmaz, dişinizi çekmemiz lazım.
    en çok kullanılan tedavi yöntemi de bu. dişinizi çekmemiz lazım. tedavi yöntemlerinin bu diş çekme (kerpeten ve buz kıracağına benzer aletlerle çeneye girişme de denebilir) baskısından kurtarılması gerekir.
  • her sene bırakıyorum deyip bırakamadığın(!) ama bi türlü mezun olamadığın bi okul.
  • en zor okunan bölümlerden biridir heralde, pratik ve teorik aynı anda yürümüyor arkadaş. masraflı olması da cabası, ee kullandığın her malzemeyi sen ödersen böyle olur tabi, aletlere kadar sen alıyosun insaf!!
  • önceki entrylerde belirtildiği üzere teorik ve pratik derslerin aynı anda alındığı, zor bir eğitim süreci.
    asıl sorun şu ki, artık günümüzde sürekli arttırılan kontenjan ve açılan fakülteler yüzünden, ilerde diş hekimi fazlası oluşacağı ihtimali. sırf bu yüzden temkinli yaklaşılmalı, şimdi ile ileriki durumu arası fark iyi öngörülmelidir.
  • ömür törpüsü meslek. mensubu olup sevenini görmedim.
  • kuyumculuk egitimi almaya basladiktan sonra farkli bir gozle gozlemleme sansim oldu. egitimin en basinda discilik el aletleri ile calisip sonra mikromotor ile calisan bzzzttt bztt aletlere gecip akabinde de acilden disci koltuguna yatinca isin hic de gorundugu kadar oturdugu yerden para kazandiran bir sey olmadigini deneyimlerek yasadim. yaptigimiz is kabaca ayni, ayni aletleri kullaniyoruz. dis hekimliginde insan faktoru isin icine birebir girerken kuyumculukta once yetenek ve zevk sonra begendirmek adina insan faktoru giriyor.

    hasbelkader dun gece randevu almaya vaktim olmadigi icin nobetci hekime birkac ufak islemi birada yaptirmak istedim, istemez olaydim. surasini begenmedim tekrar yapacagim diye diye disimde grand canyon olusturdu. grand canyon'u da severim, dis hekimini de artistik yaklasimindan dolayi sevdim fakat sonuc husran, sonuc dilin yilan olup grand canyonlarda istemsiz hiking yapmasi oldu.

    kissadan hisse: dis hekimligi fakultesi sadece yuksek puanlarla degil ek olarak ufak bir yetenek sinaviyla ogrenci alsin. bilimum alet kullanacak ve cok hassas bir bolgede calisacak insanlari egitmeden once ellerinin bu konuda ne kadar egitilebilir oldugunu test etmek lazim*.
hesabın var mı? giriş yap