• parka68 kuşağının alamet-i farikası yapan parkadır.
  • çeşitli ortamlarda * keşke deniz gezmiş'in fikirlerini gölgelemese dememi sağlayan parkadır.
  • (bkz: #1546107)
  • dünyanın herhangi bir yerinde, işten eve gülerek dönebilmelerin , köpekleşmeden sürdürülen yaşamların , paylaşılacak sıcak somunların , içtenlikli, çocuksu, eşit bir dünyanın bireyi olmanın uğruna , herhangi bir coğrafyanın ayazında savaş verenleri soğuktan hala koruduğuna inandığım parkadır.
  • yeşil,uzun ,zamanında ki solcularin çoğunun kullandığı söylenilen, muhtemelen şeklinden dolayı değilde rahat,sıcak ve korunaklı olmasından dolayı seçilmiş,günümüz gençleri arasında sırf solcu görünmek için benzerlerini giydiği giysi.
  • parkadan çok anorağa benzeyen şeydir.
  • deniz gezmi$in muhtelif fotograflarinda uzerinde gordugumuz, ve her nedense kendisine ve devrime maledilmi$ ve adina $iirler yazilmi$ bu acik ye$il renkli giysi gulunctur ki amerikan silahli kuvvetlerinin soguk iklim parkasi n3 b dir. (bkz: n3 b)

    deniz gezmi$: http://www.derki.com/images/onbirinci/deniz3.jpg
    n3 b: http://www.uswings.com/images/n3-b_parka722.jpg
    n3 b: http://media.venda.com/…lpha_n3bblack_5297_m_01.jpg
  • bu işlerden anlıyor olsam bir dakika bile durmayıp anında tıpkısının seri üretime geçip, bir güzel de çeşitli medya organlarında reklamını yapıp binlerce satabileceğim parkadır.. zamanında (1994-95 civarı) lee markası da kot pantolon ürün gamında "ranger" modelini çıkartıp buna james dean'in rebel without a cause'da giydiği kot diyerek bir hayli satış yapmıştı..

    böyle bir üretime geçilse sadece solcular değil, kendine yön arayışında olan ve tarih itibariyle sağ tarafta gezinen bir çok genç bile eminim bu parkadan satın alır.. bu kadar genç, fişek gibi ve tüketim canavarı bir genç nüfusa sahip bir ülkede, böylesine kült ve karizma bir ismi kullanarak neler yapılacağının sanırım farkında değil girişimcilerimiz..

    şimdi de engin ardıç'ın konuyla az çok ilgili 10 mayıs 2006 tarihli, akşam gazetesi'nde çıkan bir yazısını sizlerle paylaşıyim:

    televizyonda deniz gezmiş'in çantasını, postallarını ve parkasını görünce belki içiniz cız etmiştir... elbette o sırada futbol geyiği seyretmekte olanlara değildir bu sözüm.

    benim bir de, adnan menderes'in kemikleri naylon torba içinde imralı'dan istanbul'a getirilirken etmişti.

    menderes çok şık giyinirdi, altın kol düğmeleri vardı ve gömleği de ceketinin kol ağzından beş parmak çıkardı... çocuk kafamla kendi gömleğimin kollarını çekiştirir, onu taklit etmeye çalışırdım. benim de kol düğmelerim vardı, plastik tabii.

    'denizler' parka giyerlerdi.

    bilirsiniz, parkaya acemi erler 'parke' derler, kameriyeye de 'kamelya'...

    gençlik hiç bilmiyor, belki tasavvur da edemiyor, yurt dışına çıkışın önce yılda bir, sonra iki yılda bir, sonra üç yılda birle sınırlı olduğu dönemi, cebinde döviz ya da yabancı sigara bulundurmanın suç olduğu dönemi tasavvur edemediği gibi... canım, belki 'tasavvur' kelimesini bile bilmiyor... 68 kuşağının hızlıları ille de parkayla gezmişlerdir. parka ve postalla.

    postal bulmak kolaydı, yeşil kundura elini öpene satıyordu, palaska da bulunuyordu da, ordu malı parka bulmak çok güç, yani türk ordusu artığı parka bulmak başlı başına bir dert olduğundan, bunlar genellikle amerikan 'px' mağazalarından alınırlar, ya da oradan alanlardan karaborsada elde edilirlerdi...

    devrimci arkadaşlar sırtlarında amerikan üniformasıyla 'gezmiş' oluyorlardı ve hiçkimse bunu sorgulamıyordu. bugün de sorgulamıyor.

    canım, çocuk dağda bayırda silahlı eylem yapıyor, takım elbiseyle gezecek, 'burjuva kılığına' girecek değil ya! o kılığa ancak israil başkonsolosu efraim elrom kaçırılacağı zaman, elmadağ'ın göbeğinde dikkat çekmemek için girilir!

    ama onlar okulda da parka giyerlerdi, sinemada da, çay bahçesinde de (içki içmezlerdi, devrimci alkol kullanmaz engin arkadaş!)...

    o zamanın hızlı dergisi 'ant' ince uzun basılırdı, 'yön' gibi tabloid değildi, ve parkanın cebinden ant dergisi'nin arka kapağının ucunu göstermenin apayrı bir 'havası' vardı. aynı cepte birinci sigarası ve kibrit de bulunacak (devrimci samsun ya da maltepe gibi burjuva sigaraları içmez, çakmak kullanmaz engin arkadaş!)...

    bu 'alternatif üniformayı' çok sevmişlerdi. üstelik yeşil renk 'küba' çağrışımları da yapıyordu, alberto bayo, carlos marighella falan filan... (hatırladın mı zülküf?)

    ülkücüler de elbette boş durmadılar (o zamanlar 'komandolar' denirdi), onlar da hemen sırtlarına parkaları geçirdiler, ancak farklılık sağlamak için siyaha boyattılar. eh, orada da bir 'kara gömlekliler' tadı yok muydu?

    şu renk konusunda niçin 'konsensüs' sağlayamadıklarını hep merak ettim. niçin komünistlerde kızıl renk evrensel de, burada ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor, italya'da vicdan karası, ispanya'da çivit mavisi, almanya'da bok rengi tercih ediliyor?

    ama bizimkilerin bunlarla hiçbir ilgisi yoktu tabii, çünkü türkeş, partisini faşistlikle suçlayanlara 'bizim parti binalarımızın hiçbirinde hitler, mussolini, franco gibi adamların fotoğrafları asılı değildir' dememiş miydi?

    parkalı devrimcilerin her biri birer 'ernesto' olmaya çalışıyordu... ernesto bolivya'da hangi sonuca ulaştıysa onlar da burada aynı neticeyi elde ettiler.

    orhan duru bununla dalga geçen bir öykü yazmıştı da, geçen gün yitirdiğimiz erdal öz kendisine 'ernesto'ya sataşma var' diye çok şiddetli bir tepki göstermişti hani... gençlik anıları.

    unutmadan söyleyeyim, 'guevara' yazılır ama 'gevara' okunur hamşolar, adam italyan değil ki... ispanyolca'da 'g' ve 'u' harflerinin arkasından 'e' ya da 'i' gibi ince ses gelirse 'u' okunmuyor. dolayısıyla, gabriel garica marquez'e de 'markuvez' demekten vazgeçin.

    devrim için kültür de mi gerekiyor acaba? yoksa devrimci, kafa kullanmadığı gibi bilgi de mi kullanmaz engin arkadaş?
  • rahmetli cem karaca ' nın parka adlı şarkısında giriş sözleri " her akşam o köşeye asılırdı o parka " şeklinde başlayan şarkısına da konu olmuş hatta kendisine yazılmış olduğu parka..
  • 4 mart 1971'de balgat tuslog karargahindan edinilmis soguk iklim giysisi. asil sahibi istihbarat bas cavus james finley.
hesabın var mı? giriş yap