• demiseksüellerin, fiziksel olarak çekim hissetmeleri için o kişiyle önceden duygusal bağ kurmaları gerekir.
  • dahil olduğum cinsel tercih grubu. bunun kavramsallaştırıldığını bilmiyordum. son 1 senede duymaya başladım. duygu hissetmediğim adama dokunamam derdim hep ve bunun adı da “demiseksüellik”miş. seks her ne kadar “yemek içmek kadar doğal yeaa” gibi basit bir ihtiyaçlar silsilesine indirgense de bunun yemek içmek kadar yalın bir eylem olduğunu düşünmüyorum. ben bir yabancıyla bile yemek yemek zorunda kaldığımda o yemekten keyif almıyorum. işte burada işin içine hormonlar giriyor. sırf hormonların yönetiminde olan bir eylemi yemek içmek gibi sıradan ve yaşamsal bir faaliyetle kıyaslamak bu yüzden çok saçma. hormonların baskın olduğu bir fizyolojinin davranışlarında “estetik”, “aşk”, “cinsel çekim” gibi kavramlar göz ardı edilebilir. esasen demiseksüellerin baskın hormonlara sahip olduğunu da düşünmüyorum. elbette istisnalar vardır ancak hormon belası insanı öyle yönetir ki insan sonradan farkına varır davranışlarının. kadınların regl zamanlarında delirmesi de bundandır. hormonları yüksek oranda çalışan insanların demiseksüel olma lüksleri yoktur. tıpkı ilk çağ insanı gibi tamamen zevk odaklıdırlar ve kiminle seks yaptıklarının bir önemi yoktur. büyük travmalardan, ölümlerden vs sonra da hormonların dengesi şaşabilir. bu yüzden insanlar bunalımdayken cinsel “hatalar” yapabilir. öyle ya da böyle her şeyin ucu sekse dokunur. demiseksüeller fazla romantik olabilirler bu zaman için. önümüzdeki 1 yıl içinde bu romantikliği kırıp ilk çağ insanı gibi kimseye bağlanmadan, kimseyi sevmeden hunharca partilemeyi hedef haline getirdim. demiseksüellik enayiliktir. zamanı boşa harcamaktır. bu zamana ait olmayan boş duyguları beklemektir. beğendiğinizi götürün. hayat öyle eğlenceli. diğeri tam bir trajedi.
hesabın var mı? giriş yap