• erken bunama. paranoya ve diger hastaliklarin sentezi.
  • adim ve soyadim. ilk kez burada desifre edilmis.
  • bleuler tarafından üretilen şizofrenin eski ismidir.ancak sonradan yanlış bir tanımlama olduğu anlaşılmış ve değiştirlmiştir çünkü her şizofren bunamaz ve her şizofreni erken yaşta görülmez.
  • gençliğe musallat olan bellek yitimidir.
    erken bunama da denir buna, schiz [kırılmış] ve phrenos'tan [kalp] mürekkeptir...kırılan bir kalp; çektiği acının içinde öyle esriyecektir ki, tahammülsüz kalıp yitirecektir hatırlamayı da.unuttukça unutacak, böylece de transfer edecektir acıyı, formsuz edimin dizgesizliğine..kendi acısını soğurmak üzre, mekanda başkalarının acısını doğuracaktır birçok defa...kalbi kırıklar, onlardır ki kalplerinin kırıldığını çoktan unutanlardır, onlardır ki pek çok kalp kırar ama unutmanın lüksünü de bulaştırmazlar kırdıklarına.*
  • günümüzde şizofreni olarak bilinen hastalığa alman psikiyatrist emil kraepelinin ilk bulduğu isim. bu hastalığı 3 alt türe ayırmıştır:

    1. catatonia
    2. hebephrenia (günümüzde 'dezorganize' adını almıştır.)
    3. paranoia
  • insanda metal grubu hissi uyandıran hastalık. tabi metal camiasının da grup ya da şarkı ismi seçerken ruh ve sinir hastalıklarından beslenmesinin de bunda etkisi var mıdır bilemiyorum.
  • (bkz: skhizein)
    (bkz: phren)
    (bkz: şizofreni)
  • bir diğer adı psikiyatrda (bkz: erken bunama) dediğimiz olaydır. ilk kez 1857’de (bkz: benedict morel) tarafından erken başlayan, ağır, kronik, tedaviye dirençli ve kötü seyirli akıl hastalarını tanımlamak için kullanılmıştır.

    1911’de eugen bleuler kavramı genişleterek hemen hemen bütün psikotik bozukluklara (bkz: şizofreni) adını vermiştir
  • jung, endülüs köpeği'nde (bkz: un chien andalou /@hanging rock) bunun iyi bir örneğini bulmuştur. son nefesim (bkz: mon dernier soupir /@hanging rock) adlı otobiyografisinde bunuel bundan çok yerinde bir temasla söz eder. bu, şu anlama da gelir: gerek (bkz: ulysses /@hanging rock)'i gerek gerçeküstü sinemayı ilk psikanalistler derinlemesine kavrayabilmiştir. freud sinema sanatına mesafeli davransa da jung yedinci sanat'a ayrı bir ilgi göstermiştir. psikanaliz olmasaydı sinema analizi kesinlikle güdük kalırdı.
hesabın var mı? giriş yap