• hindistan'in orta ve guneyini kaplayan buyuk plato. ismi sanskrit dilinde guney anlamina gelen dakshi kelimesinden geliyormu$.
  • 1750'lere dek hindistan'daki fransız etkinlik bölgesi olan platodur. 2. ve 3. karnatik savaşları sonrasında doğu hindistan kumpanyasının yani büyük britanyanın etkinlik alanı, sonrasında sömürgesi olmuştur.
  • üzüm salkımı gibi sarkan himdistan’ın tam ortasında küçük bir üçgen gibi duran plato.jeolojik mazisi oldukça heyecan verici.tersiyer’de gerçekleşmiş büyük yanardağ patlamalarının milyonlarca kilometrekarelik alana yayılmasıyla oluşmuş bir bazalt deryası.
  • nasıl afganistan için "imparatorlukların mezarlığı" ifadesi bazı spekülatif tarihçiler tarafından kullanılıyorsa, benzer şekilde hindistan'da merkezî olarak gücünü tesis edip alt kıtayı birleştirmeyi hedefleyen büyük devletler için orta çağdan beri hep yolun sonu olduğunu iddia edebileceğimiz geniş bölge.

    12'nci asrın sonunda bölgenin hakimi prithviraj chahamana önderliğindeki chahamana racalığını alt ederek hindistan'ın kuzeyinin neredeyse tamamına hakim olan gurlular'ın sultanı muhammed gurî, 1205 senesinde kutbeddin aybeg tarafından katledilince söz konusu geniş alanın boş kalacağı düşünülüyordu. lâkin, kutbeddin aybeg boş durmayarak derhal delhi sultanlığı'nı tesis etti ve delhi kentinin etrafında kurulan sultanlık kısa sürede ganj havzasına doğru yayılarak uttar pradeş, haryana ve bengal yörelerini zapt etmeyi başardı.

    1290 senesinde tahtı zapt edip derhal racastan ve gücerat'a doğru büyümeyi hedefleyen alaeddin halaci, 1303 senesinde çitor kalesi'ni efsanevî bir kuşatmadan sonra zapt edince bu amacına büyük ölçüde ulaşmayı da başardı. 1316 senesinde alaeddin'in vefatını takiben halaci hanedanı kısa süre içerisinde dağılınca tahta bu kez tuğluklular olarak bilinen sistan kökenli türkî bir hanedan hakim oldu. bu hanedanın en meşhur ve bir o kadar da çılgın üyesi olan muhammed bin tuğluk ise sultanlığın sınırlarını güneye doğru genişletmek için dekkan platosu'ndaki hindu racalıklara gözünü dikti. kısa sürede bu bölgedeki çoğu şehri ele geçirdiyse de gayrımüslim halka karşı anormal seviyelere yükselttiği vergiler ve durup dururken ülkenin başkentini delhi'den dekkan platosu'nun kuzeyinde yer alan devletabad kentine taşıması ve yedi milyona yakın insanı yola revan edip birkaç sene sonra fikir değiştirip milyonlarca insanın yollarda telef olmasına yol açması gibi kararları nedeniyle 1320'lerin sonlarında elde ettiği bütün topraklar kısa süre içerisinde sultanlığın elinden isyanlar ve sınırların aşırı genişlemesine rağmen orduda görev alacak asker bulunamaması gibi sebeplerle kayıp gitti. hatta sultanın güneydeki isyanları bastırması için görevlendirdiği iki hindu elçi, işin içinden çıkamayıp kendi devletlerini kurmaya karar verince işler tam anlamıyla çığrından çıktı.

    (bkz: vijayanagar imparatorluğu)

    14'üncü asrın ortalarındaki dekkan faciası sonrasında sınırları sürekli küçülmeye devam eden ve muhammed bin tuğluk'un tehlikeli dekkan macerasından sonra bir daha toparlanamayan delhi sultanlığı, 1500'lerde sadece delhi, agra ve civardaki birkaç küçük şehri kontrol eden sözde sultanlık özdeyse bir beylik haline gelmişti. bu çileye babürlüler'in kurucusu olan babür şah, 1526 sensinde son verip babür imparatorluğu'nu tesis etti.

    bu esnada hindistan'ın güneyinde büyüyen ve etki alanını genişleten hindu orijinli vijayanagar imparatorluğu da dekkan platosu'nda tuğluklular dönemi ve sonrasında ortaya çıkan küçük müslüman şehir devletlerine gözünü dikip bu küçük ama dirençli oluşumları topraklarına katmayı istiyordu.

    bu bağlamda ahmednagar başta olmak üzere bölgenin müslüman merkezleri olarak dikkat çeken golkonda ve haydarabad ile çatışmaya giren imparatorluk, 23 ocak 1565 günü talikota muharebesinde müslüman koalisyonuna mağlup olarak büyük bir yıkım yaşamış ve dağılma sürecine girmiştir. dekkan platosu, bir diğer yükselen imparatorluğa mezar olmuştur.

    babürlüler ise tarihten ders almamış olsa gerek ki sultan evrengzib döneminde bu bölgeye bitmek bilmez akınlar düzenlenmiş ve 1680 civarında bölge babür hükmü altına almış olsa da imparatorluk, bu fetih sonrası ortaya çıkan maratha isyanlarına direnememiş ve maratha konfederasyonu'nun kurulması ve evrengzib'in ülkenin kaynaklarını bu geçici fetih uğruna çar çur etmesi sebebiyle önce dekkan platosu'ndaki kazanımlarını yitirmiş, ardından da son derece süratli bir dağılma sürecine girmiştir.

    (bkz: evrengzib/@ncpzbsn)

    kısacası bu plato, hint altkıtası'ndaki pek çok görkemli devletin sonunu getiren gelişmelere şahit olmasıyla tarihte kendine has bir yer edinmiştir.
hesabın var mı? giriş yap