• bol tuzlu bir fransız peyniri.
  • (bkz: ala)
  • oncel duzdemir (bkz: yüzüklerin efendisini çözmüş abla)in yeni asır gazetesindeki köşesinin adı. yazıları ile daniskanın dik alasını yaparak köşesinin hakkını veren hatun, e-maillerle ulaşan şirin kedi köpek* resimlerine köşesinde yer verip agucuk mugucuk yaparak sempati kazanmaya çalışıyor, hatta yazacak birşey bulamayınca "aman canım resim koyim köşem dolsun" mantığı ile gazeteciliğin suyunu çıkartarak mide bulandırmaya devam ediyor. (bkz: allah akıl fikir versin)
  • yazıyla ilgili eleştiri efendim buyrun:
    parantez içleri bana ait...

    ne yüzükmüş ama? (bişeyler oldu bana anlamadım du bakalım hayırlısı...)

    yüzüklerin efendisi'ni beğenmeyip bir de eleştirinin arasında, fırsat bu fırsat deyip (işim gücüm yok) erkeklere sataşınca bugün mail kutumu tuhaf isimli adamların (her biri isimlendirilirken onlarca etkenin düşünüldüğü, yepyeni "dil" lerin yaratıldığı adamlar) aslında kim olduklarının anlatıldığı uzuuuun (burda gözlerini kapatıp ellerini havada ayrı yönlere doğru açarak saçlarını salladığını hayal ediniz.) mesajlar bastı... ben onlara kısaca yüzük diyorum... yüzük1, yüzük2, yüzük3 vb... (çok yaratıcısınız)
    en çok kızılan iki nokta var:
    bir: film ne büyük ne çocuk filmi; ikisinin arası! tıpkı ne küçük, ne büyük sayılabilecek, arada, yani ergenlik döneminde takılıp kalan erkekler gibi... dememe,
    iki: tolkien'in bunca hayal kahramanını ancak dumanlı bir kafayla bir araya getirebileceğini düşünmüş olmama...

    dahası aşağıda...tabii yalnızca özetleri

    eğer yolunuz yanlışlıkla bir kitapçıya felan düşerse ursula k. leguin'in metis seçki'den çıkan "kadınlar ve ejderhalar" adlı kitaba bir bakın. orada kısa bir yazı bulunuyor; "amerikalılar ejderhalardan neden korkar?" diye.
    korkmayın, hepsi hepsi 7-8 sayfalık bir makaledir kendisi, yani kuaförünüze geç kalmazsınız zamanınızı almaz. ha bu arada siz keş ilan etmeden önce ursula leguin'in cok saygın bir yazar olduğunu da ekleyeyim. sağlıcakla kalın bizi güldürmeye devam edin. teşekkürler.
    yüzük1

    herşey karşılıklı! sen beni böyle güldürürsen ben de seni güldürürüm (keş ilan etmeden önce ha? :)) (ne desem? hah sen beni güldürdün ben de seni güldürürüm hahah hmm adını koyamadığım bişey vermiş bu bana ama... allahallah... keş ilan etmek hay allah ne komik çocuk hahhahayt -burada tek ayak üstünde sekerek papatya toplayan kırmızı başlıklı kız hayal ediniz)

    öncel hanım keşke önce kitabı okuyup öyle yazsaydınız bu yazıyı o zaman belki de bir edebiyat profesörünü dumanlı kafayla gördüğü halisünasyonları kitaba dökmekle suçlamazdınız.
    ayrıca o bahsettiğiniz cadılarin filmin neresinde göründüğünü merak ettim. bahsettiğiniz kişi lothlorien da yaşayan galadriel ise kendisi cadı falan değildir.
    gimli'nin ormana girerken kulaktan duyma hikayeler yüzünden sahip olduğu önyargılar böyle bir şey düşünmenize sebep olmuş olabilir. filmde değinilmemiş fakat kitabı okusaydınız gimli'nin önyargılarının silinip, büyük bir hayranlığa dönüştüğünü bilirdiniz. belki bugün yazdığınız yazı da farklı olurdu.
    yüzük2

    önder, gerçek hayatta gimli, ve galadriel diye biri vallahi de billahi de yok (ay allah seni inandırsın ölecem gülmekten ayrıca hiç bir şeyi de context içinde değerlendirme yeteneğim yok, acizim) ... bunlar roman kahramanları (bak sen?)... kendi iradeleriye hareket edemez, düşünemez, yaratıcıları tolkien istemezse yüzük müzük de arayamazlar... dolayısıyla olmayan bir varlığın önyargısından etkilenmiş olamam değil mi? sen de etkilenme bu kadar! (aslanım ben kaplanım. mesajımı da verdim çok güzel. sıradaki)

    merhaba,

    sanırım tolkien kitabı yazarken beraber olduğunuz için onun nasıl bir ruh ve sağlık durumu halinde kitabı yazdığını biliyorsunuz.
    sizin filmi anlayacak kadar hayal gücünüzün olmamasından dolayı filmi izleyenleri kafanızda bazı kalıplara sokmanız benim sizin nasıl bir ruh hali içinde olduğunuzu çok iyi anlamama neden oldu. sizden ricam bir yazar olarak köşenizde yazdığınız yazılarda başkalarını rencide etmemek konusunda daha hassas davranmanız...
    yüzük3/istanbul

    yaşasın! sonunda biri benim ruh halimi anladı... lütfen bana da anlat murat! (standard benim niye haberim yok kaypaklığı) hem ben, hem azap çektirdiğim çevremdeki insanlara (aha bak bundan eminim) çok büyük hayır işlemiş olursun... bir de rencide olduysan inan ki istem dışı yapıyorum bunu (ay valla istemeden oluyo yani... benim doğam bu... doğal ortamımdan ayırdılar böyle oldu napayım benim suçum mu?)... tarzım (efendim?), daha doğrusu benim de özrüm(hah) bu... akım derken ağzımdan başka bir şey çıkarmak yani! (ay ay bokum dicektim demedim kikikiki)

    merhaba,

    ... filmin arka planını anlamaktan bu kadar uzak olup da sadece büyücüler ve ejderhalar içerdiği için bir eseri ne idüğü belirsiz kıvamlara sokmanız dünya literatürü için acınacak bir eleştirel günahtır.
    öncelikle size lost library'de gölgedeki adam köşemin yazılarını başından okumanızı salık veririm, böylece aslında herhangi bir janra yerleştiremediğiniz filmi ve kitabı ortaya çıkarak etkenlerin neler olduğunu görebilir, fantastik kurgunun dünya üzerindeki en eski literatür olduğunu anlayabilir, "büyücü" ve "cadıların", bir dil profesörünün 16 yılına mal olan bir "halisünasyondan" ibaret olmadığını - hoş, sizin yaşınızı ve bırakın 16 yılı, hayatınızda 7-8 seneyi bir mevzuya adayıp adamadığınızdan bile emin değilim - küçümser bir şekilde sayfalarınıza taşıdığınız janrda beowulf, alice in wonderland, wizard of oz, iliad, odyssey, gılgamesh, binbir gece masalları, cthulhu mitosu gibi binlerce klasik ve poe, tolkien, lewis, donaldson, haggard, stevenson, doyle, kipling, wells, howardi burroughs, lovecraft, bierce, salvatore, weis, hickman, brooks, bradbury, orwell, huxley gibi binlerce yazar ölümsüzleşmiştir.
    sevgilerimle,
    yüzük4 (lost library genel yayın yönetmeni)

    sevgili gölge adam, eğer köşe yazılarında da yukarıdaki gibi bir cümlen onlarca satır tutuyorsa açık söyleyeyim okuyamam (ben bunu anlayamam)... benden sana tavsiye cümlelerini olabildiğince kısa tut. yoksa yalnız ben değil, kimse okuyamaz! (bkz: herkesi kendisi gibi sanmak)
    acınacak, macınacak, eleştirimi dünya literatürüne sokmuşsun ya! (ahhahah ay hakkaten girdi mi acaba? bu kadar da mail aldım sanırım meşhur oluyorum! lallalaalallalaa) sağolasın gölge adam!

    bu kadar cahil olduğunuz bir konuda yazı yazmaya nasıl cüret ettiniz bilmiyorum ama öyle sanıyorum ki yazıyı yazdığınız anda tolkien'in kullandığı maddenin (herneyse) etkisi altındaydınız.
    saygılarımla.
    yüzük5

    al bir gülüdürükçü daha... sen çok yaşa emi engin! (ne desem bilemedim... gülümseyerek susuyorum ben... hahhahayt)

    merhaba,
    yazınız bana ortadünya.com sitesinin mail listesi aracılığıyla ulaştı.
    yorumlarınıza ya çok büyük bir ironi ya da yargısız infaz diye yaklaşmak mümkün.
    ironi ise ben şu anda boşuna yazıyorum.
    filmin değil de kitabın ve akımın bir fanatik kitlesi olduğu doğru.
    siz tolkien'in küçük kızı mıydınız ki, adamın kafasının dumanlı oldugu, halisünasyonlar gördüğü ya da çocukken ne okuduğunu bilebiliyorsunuz?
    film bana ne büyük ne küçük boy geldi.
    buradan erkek ya da kadın olduğum hakkında bir fikre mi sahip oldunuz?
    bir film ya da kitabı sevenler kitlesini baz alarak istatistiki açıdan sıfır veriyle cinsiyet tahmin etmeye "sallamasyon" diye bir kelime uyduruyorlar bizim köyde).
    saygılarımla,
    yüzük6

    arada bir(hmm?), senin 'sallamasyon', benimse 'tahmin' olarak adlandırdığım, bazı yazılar yazdığım doğru. ama erkeklerin olgunlaşma evrelerinin ergenlik döneminde yüce güç tarafından fikse edildiğine hemen hemen eminim((bkz: ben herkesi sınıfladım aristo muyum mübarek) yüce fetüs! -evet tarz olarak yakınlaşılsın istedim evet ondan bahsediyorum-). ve sen de altı üstü (bak bak) karşı cinse biraz takılmak, hafif yollu kızdırmak amacıyla (ki çok başarılı olduğumu görüyorum) yazdığım bir yazıya ciddi ciddi sinirlenip uzun mu uzun bir mail atttığın için bu duygumu bir kez daha güçlendirdin ... saygılar ve sevgiler benden! (burada da "hahhayt şurdan çark edeyim hah buradan da çark edeyim" mantığıyla yazının lotr kritiğinden erkeklere çatma amaçlı yazı'ya döndürülme çabası var. elinden bu kadar gelmiş...)
  • turk rock gruplarindan biri
  • örnek, misal, en iyi örnek.
    bir konunun, işin temeli, özü.
  • bir baska baslik altinda da olsa soylenecekler soylenmis bu konuda
    (bkz: #2557595)
  • "ben bu işin kralini yaparim" veya "ben bu işin alasini yaparim" gibi cümlelerin içerisinde kullanilan, kral ve ala sözcüklerinin yerine kullanilabilen söz.
  • türk argosu sözlüğüne göre; "halis, ala".
  • en bi has
hesabın var mı? giriş yap