dance of the dead
-
sislerin vampiri' nin yazarı christie golden tarafından kaleme alınmış ve ölülerin dansı olarak türkçeye çevrilen, ravenloft serisinin ankira dan çıkmış olan kitabi.
-
(bkz: dead can dance) (serbest çağrışım..)
-
"larissa karyele büyülü bir nehir gemisinde dansçılık yapmaktadır. gemi, kara diyarlar’a hükmeden şeytani varlıkların engellemeleriyle karşılaşmadan yıllarca ravenloft’ta dolaşmıştır.
ancak gemi zombilerle dolu souragne adasına geldiğinde mürettebat sahiden de tüyler ürpertici bir müzik eşliğinde dansa başlar. kaptanın vahim sırlarını öğrendikten sonra larissa ruhunu kurtarmak için bataklık yaratıklarına ve büyülü ölüler dansı’ndaki ustalığına güvenmek zorundadır." -
tamamen başarısızlıktır. ravenloft'u diğer ad&d settinglerinden ayıran atmosfer yokolmuş, yerini pom poko almıştır. atmosfer kaybının (bkz: vakum) yegane sebebi, ortalıkta uçuşan fransızca kelimeler/deyimlerdir.
fransızların ravenloft'ta ne aradığı bilinmemektedir. -
-
arka kapaginda yazan "murettebat dans etmeye ba$lar" temasiyla icindekinin alenen alakasiz oldugu enteresan kitap. (orjinalinin arka kapaginda da aynen boyle yaziyor, ceviri hatasi degil)
-
cocnin blind albümünden çılgıncasına bi şarkı.
-
masters of horror serisinin birinci sezonunun ucuncu bolumu.. yonetmenimiz the texas chainsaw massacre ile akillarimiza yer eden tobe hooper..
--- spoiler ---
zaman, ucuncu dunya savasi ertesi.. sucluluk, vicdan-vicdansizlik, puriten ahlak elestirisi ekseninde gelisen bir korku.. sonunu tahmin etmek cok zor olmasa da izlenmesi gereken bir seyirlik bu..
--- spoiler --- -
uzun soluklu masters of horror maratonunun 3. ayağı.
elinizde sıkıntılı bir senaryo ve 50 küsür dakikaya sığdırmanız gereken çok kapsamlı bir öykü varsa ve iyi bir iş çıkarmanız da gerekiyorsa adınızın tobe hooper olması gerekir.
dark future atmosferinde geçen zombie çeşitlemesi senaryo ayağı zayıf olmasına rağmen ancak bu kadar olur dedirtiyor. *robert englund bölümün en hoş sürprizlerinden biri.
sıradaki bölüm* : jenifer - dario argento -
masters of horror serisi birinci sezon üçüncü bölüm.
enterasan çekim tekniklerinin denendiği tobe hooper'a yakıştıramadığımız deneysel sahneler, sanırım hooper'ın yeni dünya düzeninde "ben de varım!" iddiasını ortaya koymak için giriştiği varolma savaşı. yahu hooper, ne gerek var kasmaya, biz seni o çiğ filmlerinle seviyoruz. kan, dehşet, vahşet, kin gene havada kokusunu hissettiriyor ama sanırım hooper artık göstermekten imtina ediyor gibi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap